Yıldızların altında

ATV, alttan alta çalışmalarına başladı ve Fame Academy'nin Türkiye versiyonunu yapmak üzere kolları sıvadı.

Popstar Türkiye'nin rakibi olmak üzere yola çıkan Akademi Türkiye, ince elenip sık dokunarak; hiç komplekse kapılmadan ağır aksak yayına başlayacağı güne hazırlanmaya başladı.

Formata saygı duydular, kurala uydular, gaza gelmediler.

Öte tarafta Show TV yarıştan geri kalmamak adına her zaman yaptığı gibi bir iş yaptı.

Tutan bir formata, bir iki televole gazı verip Türkiye'nin Yıldızları'nı yarattı.

Şarkı söyleyen de vardı Show TV'de; taklidin, stand up'ın dibine vuran da...

Reytingse reytingdi; rekabetse rekabet...

Hayatımızın rutinine bomba gibi düşen Popstar'ın ikincisine razıyken; iki yarışmamız daha olmuştu; heyecanla bekliyorduk.

Derken... Osmantan Erkır'ı tanıyorsunuz; Popstar'ın sunuculuğunu yapıyordu, bir açıklama yapıverdi televoleden.

Popstar'ın artık Show TV'den yayınlanacağını öğrendik.

Erkır, formatın sahibiymiş, öyle karar vermiş. Ticaret netice itibarıyla.

Jüride kimler yoktu ki; İbrahim, Huysuz, Bayhan mağduru Deniz, Garo Mafyan Bey...

E ne olacak bu işin sonu dedik; baktık ki Kanal D, Türkstar adıyla ve adaylardan daha meşhur olmuş jürisiyle, kaldığı yerden devam ediyor.

Show gaza gelmiş; gazetelerde transfer rakamları okuyoruz bol sıfırlı...

Ne yaptım biliyor musunuz; işi gücü bırakıp elimden geldiğince izledim hepsini.

Öncelikle ATV'yi tebrik etmek istiyorum.

Rekabetin çarkına girmeden kendini farklılaştırdı.

Reyting alır, almaz bilmiyorum ama kaliteli iş çıkardılar.

Show TV, rekabet açısından her zaman çabuk reaksiyon veren bir kanaldır, o da Türkiye'nin Yıldızları'nı bir şekilde rayına oturttu; öyle ya da böyle izlettiriyor.

Kanal D, Popstar formatına herkesten önce inanmış, sonra marka yapmış bir kanal olarak altın yumurtlayan tavuğunu Show TV'ye mi kaptırdı?

Kağıt üzerinde evet ama; o yarışmayı televizyonculuk açısından marka yapan unsurun jürisi olduğunu Türkstar'ı izlerken iyice anladım.

İskender Paydaş'ı da bir şekilde ikna etmişler. Hem Abidin'in albümünü yapıyor, hem de programın müzisyen ağabeyi olacak.

Sezen Aksu da Bayhan'la bizzat ilgileniyormuş.

Bunlar gayet profesyonel, şık hareketler.

Ne diyorum biliyor musunuz; bence Popstar'ı Huysuz Virjin de, İbo da kurtaramayacak.

E peki ne olacak?

Olacak olan şu: önümüzde tabaklar dolusu yemek var; açız, saldırıyoruz, haddimizden fazla yiyoruz ve kusuyoruz.

Çok yakın bir geçmişte bu yarışmaların sektöre taze kan getirebilme ihtimaline içtenlikle inanıyordum.

Ama galiba iş çığırından çıktı.

Belki de en doğrusu Ben Evleniyorum evinden çıkıp çıkıp, Kuşum Aydın'ın programına konuk olan uzaysal tabiatlı gençlerin şarkılarına kulak vermektir.

Kalın sağlıcakla...