Paylaş
Ezhel’in hikâyesi reggae ile başladı. İlk grubu Afra Tafra’yla girdiği macerası halihazırda gönül bağını hiç koparmadığı grubu Kökler Filizleniyor’la sürmekteydi. Onu ‘Müptezhel’ albümü ve yeni teklileriyle tanıyanlar açısından reggae’den vazgeçip ‘Anadolu trap’ diyebileceğimiz solo rap kariyerini tercih etmiş gibi görünse de, durum tam böyle değil. Ezhel’in eleştirildiği konuların başında ‘auto-tune’ kullanımı geliyor.
Auto-tune en basit tarifiyle vokali (ya da enstrümanı) tonuna ya da zaman akışına müdahale etmeden ‘akort’ eden bir yazılım. Genellikle stüdyo ortamında ‘düzeltme’ amaçlı kullanılan auto-tune; Ezhel gibi isimlerin sound’unda düzeltme değil düzenleme unsuru. Diğer bir deyişle, Türkçe pop söyleyen kimi solistler için geçerli olduğu üzere, herhangi bir yanlışı düzeltmek için kullanılmıyor. ‘Bu kadar çok auto-tune kullanmaya ne gerek var’ diyebilirsiniz; o ayrı bir eleştiri konusu ancak benim rahatsız olduğum bir durum değil.
14 Şubat akşamı sahnede
Bu iki konuyu açıklığa kavuşturduktan sonra Ezhel’in yeni teklisi ‘Felaket’e geçebiliriz. Şarkı, demo versiyonunun bir bölümüyle iki ay kadar önce internete düşmüş olsa da stüdyodan çıkmış halini dikkate alıyoruz. Ezhel reggae köklerine sıkı sıkıya sarılıp sırf birileri eleştiriyor diye auto-tune’dan vazgeçmemiş. Ancak şunun altını çizmekte fayda var: Ezhel, 2019 itibariyle sahne düzeninde orkestra sistemine geçti. Bu konserlerde auto-tune kullanmamaya özen gösterip yine enfes, akustik kafalı bir sound çıkarıyor ortaya. Aslında bu konserlerden birini izlemeniz ya da YouTube’daki kimi akustik videolarına bakmanız da yeter gerçeği görmeye.
‘Felaket’, dijital dinleme ve izleme platformlarında krallığını çoktan ilan etti. Şarkının ‘Güneşi gülüşüne nasıl sığdırdın’ diye soran etkili sözleri uzun süredir milyonlarca hayranın sosyal medya profil bilgilerinde yazıyor. Reggae’ymiş, auto-tune’muş, trap’miş, rap’miş değil; Ezhel’in dürüstlüğü, samimiyeti, rock’n roll ruhu, iyi müzisyenliği ve şarkı yazarlığı esas mesele...
Kendisi bu yıl Avrupa turnesine ve yabancı MC/prodüktörlerle çalışmalara ağırlık verecek. 14 Şubat’ta VW Arena’daki Mabel Matiz konserine Gülden Karaböcek’le birlikte konuk olacak Ezhel’in filmini, Türkiye’den de izlemeye devam edin.
Ezhel, 14 Şubat’ta VW Arena’daki Mabel Matiz konserine Gülden Karaböcek’le birlikte konuk olacak.
Yaz mı gelecek?
Hey! Douglas, ruhen bir müzik kazıcısı. 70’lerin psikedelik, funk ve soul göndermeli Türkçe şarkılarını dans kafasıyla yeniden kurguluyor, sahnede ise grubuyla canlı icra ediyordu. O şarkıları sömürmeden farklı bir müzik diline çevirmişti. Bir süre öncesine kadar, ‘Selda Bağcan Remix’ albümündeki ‘İnce İnce’ hariç dijital dinleme platformlarında yer almayan Hey! Douglas, bir canlı performans projesi olarak YouTube’dan takip edilmekteydi. Başarısı göze batınca kimi yapımcılar ve edisyon şirketleri ilgili parçaların YouTube’dan kaldırılmasını istedi. Hey! Douglas (Veyasin) da kendi şarkılarını yapmaya karar verdi.
Bu fikrin ilk meyvesi Göksel’le birlikte yazıp icra ettikleri ‘Duruyor Dünya’ oldu. Sonra Can Gox’la yaptıkları ‘Deterjan’ (‘Deniz Üstü Köpürür’ teması) geldi. Şimdi sıra Gaye Su Akyol’la yaptıkları ‘Ayva Çiçek Açmış’ta.
Hey! Douglas yavaş yavaş bol eşlikli ilk albümüne ilerlerken Gaye Su Akyol da hedef büyütüyor. ‘İstikrarlı Hayal Hakikattir’in videolarına odaklanan ve uluslararası büyük bir festivalin ana sahnesindeki performansına hazırlanan GSA’nın ‘Remix İmparatorluğu’ albümü ise pek yakında.
Paylaş