Nez Hanımefendi'nin adını ilk kez duyduğumda sanırım kendileri Q Jazz Bar'da sahne alıyordu.
Dans edip şarkı söyleyen bu genç kızımız bir de üstüne güzel olunca, hele hele sanatını İstanbul'un elit mekanlarından birinde icra edince, kısa sürede adını duyurdu.
Gazetelerin ilgisi, televoleler derken bu güzel hanım kız, şöhretten yolda yürüyemez hale geldi.
Şimdi kendileri 'hazır bu gazı arkama almışken bir de albüm yapayım' diye düşündü ve kimi yabancı parçaların cover versiyonlarını içeren, hem şarkı söyleyip hem dans etmeye müsait değerli bir eser ortaya çıkarttı.
Sizin de tahmin edebileceğiniz gibi şarkıların kendi başlarına dinlenecek bir tarafları yok.
Bu nedenle klibini yakalamak konusunda ısrarlı olup televizyon başında bekledim.
Herhangi bir şarkısının sonuna kadar tahammül etmeniz için kliple birlikte dinlemeniz şart.
En azından iki kalça hareketi görüyorsunuz; şarkının bitişi kolaylaşıyor.
Ancak Nez'in de açıkça ifade ettiği üzere kendisi bir dansöz olarak tanımlanmak istemiyor.
Bu familyanın hepsinde 'farklı kulvarda olma' takıntısı var. Hangisine sorsan 'beni onlarla kıyaslamayın, benim kulvarım farklı' diyor.
Yahu Allah aşkına söyleyin Nez'in, Petek Dinçöz'den ne farkı var?
İkisi de kötü şarkı söylüyor, ikisi de Shakira'yı taklit ediyor, ikisi de medya harikası, ikisi de kulvar farkından söz ederken kendilerinin modern diğerlerinin arabesk olduğunu ima ediyor.
Acaba ikisini toplasan danslarıyla, sesleriyle bir Sibel Can ederler mi, onu da merak ediyorum.
Şimdi bu Nez albümü ne kadar satacak, ne kadar para kazandıracak?
Emin olun çok değil.
Güzel arkadaşlar ben sizin yerinizde olsaydım, bu hanım kızımıza albüm yapmak yerine video cd yapardım.
Orada Nez hem dans eder hem şarkı söylerdi.
Ama ikisinden de önemlisi dansını öğretirdi.
Emin olun erkekler, Nez güzel diye gidip albümünü almazlar.
Ama kadınlar, kocalarına Nez dansı yapmak için bu video cd'ye çok ilgi gösterirler.
Asena'nın dans ettiği şarkıları içeren oryantal albüm neden bu kadar iyi sattı sanıyorsunuz?