Kısa sürede Grammy’ler, Billboard ve Amerikan Müzik Ödülleri alan, Guinness düzeyinde tescil edilmiş çok sayıda rekora hem müzisyen, hem kadın hem de bir rap’çi olarak imza atan Cardi B yeni çağın pop yıldızına güzel bir örnek. Vine ve Instagram’da yayımladığı videolarla büyük bir viral ilgi yakalayan Cardi B’nin alameti farikası olan agresif tavrı, tartışmalı sözler ve mizah duygusu içeren samimi bir rap tarzıyla buluşunca ortaya hibrit bir şöhret çıkmış oldu. Birçok önemli mecranın da onayladığı gibi Cardi B bugün ABD’nin en güçlü ve etkili kadınlarından biri... Önemli olan prestijse, Billboard tarafından ‘2020’nin Kadını’ seçilerek şov yaptı diyebiliriz. Bugün küresel anlamda zirveye tırmanmış durumda...
Geçen yıl, Megan Thee Stallion’la yaptıkları ve jet hızıyla yayılan ‘WAP’ şarkısı Cardi B için yeni bir eşikti. Ondan önce yaptığı iyi şarkıları tenzih eder, VH1 kanalı için hazırladığı reality show ‘Hiphop&Love’ı da kariyerinin dönüm noktalarından biri sayarım.
Ebeveynlere göre ‘ağzı pis’ bir kadın
Öte yandan ‘WAP’in başarısının ardından ne yapacağı önemliydi. ‘Up’ı dinleyince durmaya niyeti olmadığını iyice anladım. ‘Up’, ‘Güney sound’unda güçlü bir rap şarkısı. Parçanın geneline yayılan nakaratın etkisi yüksek.
Yeri gelmişken, şarkıdaki hiphop ritmi son derece basit ama gerisini oya gibi işlemiş Cardi B. Söz yazma başarısıyla da turnayı gözünden vurmuş. Ebeveynler onu ‘ağzı pis’ bir kadın olarak göredursun bugün kendi kuşağının en popüler rol modellerinden biri Cardi B... Çünkü rap’çimiz samimi, dobra ve hızlı... Dijital devrimin arzu ettiği gibi...
YENİ POP İÇİN KAZANIM
Türk popüler müzik tarihinin önemli şarkı yazarı ve figürlerinden Mustafa Sandal’ın kendini tekrar etme dönemi sürerken birkaç yazı yazmıştım. Özeti şuydu: İçindeki şarkı yazarına güvenmeli, ezber ettiği pop formüllerinden değil, ona 90’larda büyük başarı getiren samimiyetinden yola çıkarak şarkı yazmalıydı. O zaman dijital tüketiciden istediği tepkiyi alacak, görünümüyle olduğu kadar müzisyen kimliğiyle de her dem taze kalacaktı.
Sandal uzun süredir albüm yapmıyor. Teklilerle ilerleyişini bir tercih olarak görebiliriz. Vitesini de 2018’den beri arttırdı. ‘Aşk Kovulmaz’ ve Eypio ile yaptığı ‘Reset’, ardından ‘Gel Bana’ yeni bir Mustafa Sandal’ın başlangıcı oldu ancak bence iş zirvesine Zeynep Bastık’lı ‘Mod’la ulaştı. Önceki yıl yayımladığı ‘Masum Gibi’ ve salgın yılının ‘Damar’ıysa solo tekli olarak 90’lar ya da 2020’lerde yayımlaması fark etmeksizin ticari diyebileceğimiz birer Sandal şarkısıydı.
İddialı bir şarkı
2021’e geldiğimizde... Doğu Demirkol’la söylediği teklisi ‘Tekrar’ı dinlemeden önce önyargılıydım. Öyle ya yeni nesle sempatik görünmek için genç ve başarılı bir komedyenle düet yapmak da neyin nesiydi... ‘Şakalı bir şarkı değildir umarım’ dedim içimden, dinlemeye koyuldum. Ve şimdiden 2021’in en iyilerinden olacağına inandığım çok iddialı bir pop şarkısıyla karşılaştım. Doğu Demirkol’un yazdığı sözlere ve ses rengine bayıldım. Beste ve düzenlemeye imza atan Hakan Kara’ya da buradan selam yollayayım. Doğu Demirkol’un şakası nerde peki? Olması gerektiği gibi Berk Karan’ın çektiği videoda... Sözün kısası ‘tekrar tekrar’ dinliyorum.
İSPANYOLCA ZORUNLULUĞU!
Billie Eilish’in ünlü İspanyol şarkıcı ROSALIA ile ortak çalışma içine girdiğini biliyorduk. Zira iki yıl kadar önce stüdyodan bir fotoğraf paylaşmışlardı. O iki yılda Eilish’in olduğu gibi dünyanın gündemi de öyle bir değişti ki... “ROSALIA’lı bir şarkı olacaktı; ne oldu o?” diye sormak aklımıza gelmedi.
Teoman’ın kendinden memnuniyetsizliği 2010’lu yılların başında zirveye ulaştı. Kariyeri boyunca yağmur gibi konser vermiş, sayısız hit şarkıya imza atıp üslubunca söylemiş, sözü ayrı bestesi ayrı ilgiyi hak eden bir rockstar olmayı başarmış bir kişiden söz ediyoruz. Peki, neydi bu memnuniyetsizliğin sebebi? Sevdiği işi iyi yaparak herkese nasip olmayacak bir başarı kazanmıştı. Ancak yaptığı hiçbir şey onu tatmin ve mutlu etmiyordu artık. Kendi kendisinin karikatürüne dönüştüğünü düşünüyordu. Acısını hafifletmek, zihnini yormamak için pansuman niyetine rock’n roll hayatına sığındı. Öte yandan bu hayat sık sık magazin kameralarına yakalanıyor, Teoman’ın mutsuzluğunu büyütüyordu. Teoman gelecekte bir magazin figürü olarak hatırlanmaktan korkmuştu.
Bir gün bir mektup yazarak müziği bıraktığını açıkladı dosta düşmana. O mektubu yazmasa söylediğine kendisi de inanmayacaktı. Yani biraz nefes almak, yüklerinden kurtulmak için Teoman’dan Teoman’a yazılmıştı mektup. Bir süre öylece durdu. Müziğin yerine bir şeyler koyma çabası sonuç vermedi ve geri döndü. Kafasında pişire pişire, kademe kademe döndü.
Bu yıl yeni albüm de yapabilir
Baba olmaya karar verdi, bir süre sonra da rock’n roll hayattan emekliliğe... Derken eski şarkılarına taktı kafayı. Hayranlarına ‘Aslında o şarkılar öyle değildi, siz eğlenin diye öyle yapmıştım. Bir de böylesi var’ demek istiyordu. ‘Koyu Antoloji’ böyle çıktı ortaya. Aradan iki yıl geçti ve ‘Teoman ve Piyano’ ile karşı karşıyayız.
Bana sorarsanız tüm bu çabanın temelinde ‘Örnek aldığım ozan müzisyenler Leonard Cohen, Tom Waits’inki gibi bir saygınlığa ulaşamadım, popçu gibi bir şey oldum’ inanışı ve huzursuzluğu vardır. Oysa gerçek öyle değil. Ben kendi adıma bir Teoman daha gelme ihtimalini çok düşük görüyorum. Kariyeri bir başarı hikâyesidir. Popüler olmuş ancak asla pop yıldızı gibi görülmemiştir.
‘Koyu Antoloji’yi de beğenmiştim ama Sabri Tuluğ Tırpan’ın piyano için düzenlediği, Teoman’ın 10 yıllık (1996-2006) döneminden seçilen ve iki günde tamamen canlı kaydedilen 10 şarkılık ‘Teoman ve Piyano’yu daha çok beğendim. İki çalışmanın ruhları aynı olsa da piyano için yapılan şarkı seçimleri ve bütünlük bu işi daha ilginç kılıyor. Teoman, 2015’ten beri yeni albüm yapmıyor. Bir rivayete göre bu yıl içinde o da olacak. “Hem olgunluk hem son albümüm olacak” diyor Teoman. İnanıp inanmamaksa sizin bileceğiniz iş.
LİSELİ KIZIN DOMİNO ETKİSİ
11 şarkılık yeni albümden bir hafta önce ‘Vibez’ teklisini yayımladı ZAYN. One Direction gibi çok başarılı olmuş bir boyband’den gelip ayrıldıktan sonra solo kariyerinin müzikal çizgisi hakkında kafa yoran, bana göre her albümde içerik açısından güç kazanan nadir müzisyenlerden biri o. Böyle düşünmemin öncelikli sebebiyse üçüncü solo albümü ‘Nobody Is Listening’de kaydettiği ilerleme... ZAYN, sound’unu her albümde R&B’ye biraz daha yakınlaştırdı. Kadifemsi ses rengi ve vokal üslubu da 90’lar ve 2000’lerde başarılı olmuş boyband’lerin mayasındaki ana unsurlardan R&B’yle bütünleşiyor ve aşk şarkılarına pek yaraşıyor.
ZAYN’in ‘Nobody Is Listening’de bir albüm bütünlüğü kaygısı olduğunu, hatta albüm boyunca tek bir romantik hikâye anlattığını söylemek gerek. Bunu hem sözler açısından hem de şarkıların ruh hallerine bakıldığında açıkça görebiliyoruz. Dijital çağda, ne ince davranış... Şarkılar adeta bir aşk ilişkisinin geçtiği evreleri simgeliyor. Reddedilme, hüzün, kavuşma, arzu, hatta şehvet... Şehvet demişken ZAYN’in önceki iki albümünde belirgin olan ‘seksilik’ bu albümde sadece ‘Sweat’ ve ‘Windowsill’ adlı şarkılara yüklüyor misyonu.
Aşk dediysek gerçek bir aşktan söz ettiğimizi de ekleyelim. Malumunuz ZAYN’in uzatmalı partneri Gigi Hadid. Kendisinin ünlü modele olan büyük aşkı ve bunun şarkılara samimiyetle yansıması sanatsal başarısının temelindeki sır bana kalırsa. Tabii hikâye anlatma becerisinin de altını çizelim.
Sanatçının ‘Mind Of Mine’ ve ‘Icarus Falls’ albümlerini kısmen beğenmiştim. Çünkü tutarlılık ve yön bulma problemi yaşayan bir Zayn Malik vardı ilk iki albümde. Bu noktadan hareketle ‘Nobody Is Listening’ bütünüyle ilgimi çekti diyebilirim.
BİR DAHA DA GÖRMEDİK ÖYLE YAZI
Sertab Erener’in ikinci stüdyo albümü olan, Erekli-Tunç ve Attila Özdemiroğlu stüdyolarında kaydedilen ‘La’l’, Türk popüler müzik tarihinin önemli albümlerindendir. Erener’in ilk albümü ‘Sakin Ol’ ile sonrasındaki ‘Sertab Gibi’ arasında bir olgunlaşma köprüsü olma vazifesi de vardır. Bir diğer tanımla sanatçıyı tam anlamıyla Sertab gibi olmaya götüren albümdür.
Keman ve kompozisyon eğitiminde burslar ve birincilikler aldı. Klasik müzik orkestralarının yanı sıra Sezen Aksu, Sertab Erener, mor ve ötesi ile çalıştı. Teoman’ın orkestrasında keman çaldı ve vokalistik yaptı. Tüm bunları sıralayınca Melisa Uzunarslan’dan söz ettiğimi anlayacağınızı düşünüyorum.
Ancak kendisini en mutlu edecek olanın bizzat yazıp söylediği şarkıları dinleyip sahip çıkmanız olduğunu gayet iyi biliyorum. Kendisi solo kariyerine başladığından beri bu amaç için çabalıyor. Bu çabanın hedefinde ‘popüler’ şarkılar kadar, Uzunarslan’ın yeni dalganın doğal bir parçası olarak kendi üslubuyla alternatif işler üretmesi, klasik kemancılığı kadar rock’çılığı da var...
Kafası karışıktı ama...
2017’de yaptığı ‘Bir Aşk Şarkısı’ ve ‘Bu Gece Kaç Kadeh’ adlı şarkılarında doğru yolda olduğunu düşünmüştüm. Ancak albümü ‘Tanıdığım En Güzel Deli’de düzenlemeler açısından bir kafa karışıklığı vardı. Sonra gelen tekli ‘Kendimi Kaybettim’de taşlar yerine oturur gibiydi. Can Algeç’le Yavuz Çetin şarkısı ‘Sadece Senin Olmak’ ve Serkan Ferat’la iki şarkılık ‘Öyle Ya da Böyle’ eşlikleri gitar-vokal ağırlıklı ve akustik kafalı ama dikkat çekiciydi. Şimdi yeni EP, ‘Büyük Buhran’daysa ne yaptığını daha iyi bilen, içinden geleni özgürce ifade eden bir müzisyen görüyorum. Bunda düzenlemelerin ve gözettiği bütünlüğün etkisi büyük. Gerçek olduklarını düşündürecek güçte kadın ve aşk hikâyeleri üzerine kurduğu, bazen tanıklık etmişçesine, bazen de ilk ağızdan anlatır gibi samimi bulduğum şarkı sözleri de etkiyi arttıracaktır. ‘Öksüz’ ve ‘Süheyla’ ile başlayıp tümünü dinleyin...
ÖMÜR BOYU TEKLİ Mİ YAPACAK!
Yüzyüzeyken Konuşuruz’un solist ve gitaristi Kaan Boşnak solo albüme doğru hızla koşuyor gibi bir süredir. Anıl Piyancı ile yaptıkları ‘Varsın’ ve ‘Demos’ adlı EP’sini saymayalım; ‘Bırakma Kendini’, ‘Bebeğim’ ve ‘Seni Buldum Ya’ ile birlikte ‘Barbar’, 2020’de yayımladığı dördüncü tekliydi. Ömür boyu tekli yapsa şaşar mıyız? Bence hayır. Ancak müzikte dijital çağın sunduğu avantajlardan biri olarak görünen tekliler ve ‘her şarkıda başka bir sound kafası’ bazı durumlarda çalışmayabilir. Örneğin; ticari başarılardan azade olarak ‘Bırakma Kendini’, Yüzyüzeyken Konuşuruz şarkısından ayırt edilemedi. ‘Bebeğim’se dans altyapısı ve nakaratıyla en ilginç Kaan Boşnak şarkısıydı belki. ‘Seni Buldum Ya’da ikisinin ortası bir yerdeydi. Şimdi ‘Barbar’la iyi şarkıyla kendi sound’unda tertemiz bir noktaya ulaşmış. YYK hayranları ne der bilmem ama müzisyenlik ve solo kariyer düzleminde değerlendirince yorumum bu. Mesele sadece tekli/albüm meselesi değil. ‘Niye Yüzyüzeyken Konuşuruz’a ek olarak Kaan Boşnak da dinliyoruz’ sorusuna bir cevap.
İrem Derici, Sinan Akçıl ve Mustafa Ceceli ile birlikte söyledikleri ‘Çok Sevmek Yasaklanmalı’ adlı aşk şarkısını geçen yıl Sevgililer Günü’nden bir gün önce yayımlamıştı. Henüz karantinaya girmemiştik. Derici, bir remiks içeren iki şarkılık (‘Senin Hastan’ ve ‘Güz Dönümü’) solo teklisi için kasıma kadar bekleyecekti. 1 Ocak’taysa ‘Vazgeçtim İnan’ı yayımladı ve büyük ilgi gördü. YouTube’da iki günde 1 milyon izlenmeyi aştı.
‘Vazgeçtim İnan’, söz ve müziği Türkçe rap’in duayen ismi Sagopa Kajmer’e ait ve kendisinin 2019 tarihli ‘Sarkastik’ EP’sinde yer alan bir şarkı. Öte yandan Derici’nin yorumundaki künyede Sagopa Kajmer eşliğiyle ilgili bir bilgi yok. Sebebine gelince, Alper Atakan tarafından ustalıkla yapılmış düzenlemede parçada yer alan kısa rap bölümünün üstesinden de İrem Derici geliyor. Rap matematiği gözetilerek yazılmış sözler içeren şarkıyı kendi üslubuyla icra etmeyi başarmış Derici. Parçanın en önemli mesajı derseniz, ‘birçok rap müzisyeninin artık şarkı yazarı olarak da anaakım şarkıcılarının radarına girmesi gerektiğidir’ derim. İrem Derici’nin şarkı hakkındaki ifadesi aynen şöyle: “İlk dinlediğimden beri ciğerimi söken bir şarkıydı.”
Video, rap’e uygun değil
Sözün kısası, şarkıya damgasını vuran İrem Derici ve eser sahibi Sagopa Kajmer’in bakış açılarından atipik diyebileceğimiz bir işbirliği enerjisi çıkmış ortaya. Yönetmenliğini; klasik simgesel bir anlatımla (Denize girmeli, caddede tek başına koşmalı, sahilde salınmalı, sandalye yakmalı) Murat Joker’in üstlendiği (ki kendisi Türkiye’nin ilk b-boy/break dansçılarından olup hiphop camiasının içindendir) videoda da keşke daha yalın ancak rap ruhuna uygun bir görsel ifade tercih edilseydi. Sonuç daha çarpıcı olabilirdi.
Eğlenceye devam!
Kylie Minogue’un ‘DISCO’ albümü bana kalırsa karantina ruh haliyle mücadele eden şahsiyetli albümlerden biriydi. Lady Gaga, Dua Lipa, Ariana Grande, BLACKPINK, Elton John, Gwen Stefani, Madonna ve Angele gibi isimlerle zenginleşmişti.
Pandemi birçok sanat dalını olumsuz etkiledi. Ancak küresel konser ekonomisinin çapını düşününce müzik endüstrisi üzerindeki etkisi daha yıkıcı oldu. Bu, neredeyse tüm geliri canlı performans üzerine kurulu Türk müzisyenlerini açlık sınırına kadar getirdi.
2020’den çıkarılan dersler 2021’e ışık tutacak. Türk müzisyenlerin öncelikle kayıt altında çalışıp proje ve sorunları için ortak dil oluşturmalarını diliyoruz. Şarkı yazarlığı ve yorumculuktan doğan telif haklarına ek olarak yapım hakkından (dijital dinlenme ve izlenme gelirleri) da paylarına düşeni almaları hayati...
Her yerde Kenan Doğulu
2021’de konserlere, turnelere dair beklentimiz sınırlı. Bu nedenle üretken olmak, fark yaratacak şarkı ve projelere imza atmak bir zorunluluk...
Kenan Doğulu, beş şarkılık bir albüm hazırlığında. Ayrıca eşi Beren Saat’in ilk albümünün prodüktörlüğünü de üstlenecek. Bade Karakoç’unsa ilk albümünü yapacak. Bu yıl çıkacak Ozan Doğulu, Erdem Kınay, İskender Paydaş albümlerinde de birer şarkısı olacak. Doğulu, Yeni Türkü’nün 40’ıncı yılı için hazırlanan albümde ve Şehrazat saygı projesinde yorumlarıyla yer alacak. Sevgililer Günü haftasında da ‘Boğazımdan Geçmiyor’ adlı şarkısının özel bir videosu yayımlanacak.
İki yıllık konsept albüm
Yalın ve Sıla ise cuma günü ortak teklilerini yayımladılar. Yalın’ın ‘Deliler Okulu’ adlı teklisi sırada... Gripin, Alpay’a saygı albümünde yer alıp tekli ve düetlerle ilerleyecek.
DİNLEYİCİNİN NABZINI TUTUN, YUMUŞAK GEÇİŞLER YAPIN
- Eğlence odaklı olmak istiyorsanız orta tempolu parçalardan başlayıp temponuzu kademe kademe yükseltin. En yüksek tempoya yeni yıla geri sayımdan hemen sonra ulaşmanız gerektiğini unutmayın.
- Slow ya da balad türü şarkıların ne zaman devreye gireceğini dinleyicilerin ruh hali ve enerji potansiyeli belirleyecek. Bu seçkiler gecenin bitişe yaklaştığı anlamına geldiği için zamanlamaya dikkat edin.
- Dinleyicinin nabzını tutmaya, istek şarkısı olan birkaç kişinin değil genelin beklentilerini dikkate almaya özen gösterin. Her yeni şarkıda tepkileri ölçün. İstek parçalar akışınıza uygunsa, çalın. Çalmak istemiyorsanız kibar bir bahane üretmeyi unutmayın.
- Hazırladığınız listeleri Spotify, Apple Music, YouTube Music, Fizy, iTunes gibi platformlardan çalacaksanız ‘çapraz geçiş’ ayarını 10-12 saniye seviyesine getirin ki geçişleriniz yumuşak olsun.
BU UYGULAMALAR FAYDALI
- Kendi dijital arşivinizden çalmak istiyorsanız Traktor DJ, Virtual DJ vb. bir uygulamayı edinmeniz faydalı olacaktır.
- Manuel geçişlerde çalacağınız parçayı önceden başlatıp ses kanalını kapalı tutun. Geçiş sırasında çalmakta olan parçayı hafifçe kısarken çalacağınız parçanın ses kanalını yine hafifçe açın.