BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, 17 Haziran’da, beş bakanla birlikte bazı yüklenici firmaların temsilcileriyle Başbakanlık’ta buluştu.
Toplantı enerji ve karayolları projeleri de dahil, GAP, Doğu Anadolu Projesi ve Konya Ovası sulama yatırımlarıyla ilgiliydi.
İşadamları sorunlarını dil getirdiler, ama Müsteşar Yardımcısı Halil İbrahim Akça’nın temsil ettiği DPT, yakınmalarda birinci sırayı aldı.
Bu durum Erdoğan’ı çok rahatsız etti.
Sözlerinden anlaşılıyor ki şikayetler sadece o toplantıya özgü değil.
Çünkü bakın, Başbakan Erdoğan nasıl bir patlama yaptı?
KAPATACAĞIM
Erdoğan, Akça’ya dönerek, "Nedir bu kardeşim, 1, 1.5 yıldır herkes sizden şikáyet ediyor.Yeter, bıktırdınız beni" dedikten sonra devam etti:
"Zaten, DPT’ye ne gerek var anlayabilmiş değilim.Lüzumsuz bir kurum.Kapatacağız.Yatırım programı var-yok deniyor, bu işler yapılmıyor.Her yatırımcı kuruluş kendi planlama teşkilatını kurar; olur biter.Önemli olan yatırımdır, görevimiz de yol açmak."
Teyit ettirdim, Başbakan bu sözleri oldukça da sitemkár söylemiş; ama gereğini ne zaman yapacağı konusunda ipucu vermemiş.
Başbakan, özel sektörün önünü açmaya birkaç kez atıf yaparken ilginçtir, DPT’ye gösterdiği tavrın farklı versiyonlarını, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım hariç bakanlara da göstermiş.
Örneğin, Çevre Bakanı Veysel Eroğlu’na, "Tamam, tamam diyorsun; ama bak tamam değilmiş işte.O zaman niye tamam diyorsun" diye çıkışırken, Enerji Bakanı Hilmi Güler, aradığı TEDAŞ Genel Müdürü’nü bulamayınca şu sözleri işitmek zorunda kaldı:
"Nerede bu adam, niye bulamıyorsun?Hemen öğren şu işi, bana bilgi ver."
Adını tam teyit edemedim; ama Erdoğan bir bakana da şöyle çıkıştı:
"... Bey, niye not almıyorsun, ben mi alacağım.Not alsana."
İşadamlarının bu çıkışlarından çok memnun kaldığı Erdoğan, toplantıda onlara başka mavi boncuklar da dağıttı.
"Merak etmeyin hiçbirinizin alacağı kalmayacak.Yıl sonunda öderiz, siz işleri bitirin yeter" diyen Erdoğan, fiyat farkı için Kamu İhale Kurumu Yasası’nda değişiklik yapmakta olduklarını, Karayolları Genel Müdürlüğü’ne 2.5 milyar YTL ek ödenek çıkardıklarını söyledi; toprak toplulaştırması için Tarım Bakanı Mehdi Eker’e talimat verdi.
MAÇA GİDECEKLERE UYARI
Çek Cumhuriyeti ve Hırvatistan maçlarındaki mucizeleri yerinde yaşamış bir şanslı olarak, Almanya ve umarım final maçına gideceklere bir uyarım var.
Özellikle Hırvatistan maçında azınlık olma psikolojisini yaşadık.
Bu durum insana daha çok tezahürat, daha gür ses çıkarma görevi yüklüyor.
35 bin Hırvat’a karşı 15 bin kişiyle bu görevi iyi de yaptık.
Ancak gördüm ki insan böylesi durumlarda yanında, önünde, sağında solunda tezahürat yapmayan, alkış tutmayan birini görünce, açıkçası kızıyor.
Demem o ki hele azınlıkta kalmışsanız, tezahürat yapmayıp, alkış tutmayacaksanız o stada gitmeyin; çünkü etrafınızdakiler size çok kızıyor, çok.
O maç alınacak başka yolu yok, görevin de 12. oyuncu olmak.
Biz Basel’e de göreve gideceğiz, gerisi millilerin.