"BARIŞ için sanayi" sloganı ile Filistin’deki Erez Sanayi Bölgesi’ni canlandırmayı amaçlayan Ankara Forumu, 5. toplantısını Washington’da yaptı.
İsrail ve Filistin iş dünyasının temsilcilerinin de katıldığı toplantının hem Kongre Sarayı’nda yapılması hem de zamanlaması önemliydi.
TOBB’un öncülüğünde kurulan, başkanlığını Rifat Hisarcıklıoğlu’nun yaptığı Forum’un, Ermeni soykırım tasarısının tartışıldığı dönemde toplanmasına özellikle dikkat edildi.
Böylece ABD’ye, "Türkiye’yi düşünürken aklınıza sadece İncirlik gelmesin; Türkiye, bölgedeki sorunların çözümünde de etkin rol alıyor.Kaybedeceğiniz böyle bir müttefik olur" mesajı verilmek istendi.
Toplantı ile Ermenilere de "Yahudi lobisi yanımızda" anımsatması yapılmış olundu; ama mesajların yerine ulaşma olasılığında iyimser olunamaz.
İTALYAN MERMER MEĞER TÜRKİYE'DEN
Aynı günlerde yapılan Türk-Amerikan iş konseyi toplantıları bunu gösterdi.
Amerikalı işadamları ve karar vericileri, sorunun, Ermeni lobilerinin dışına taşmasından; açıkçası avukatlık firmalarının milyarlarca dolarlık tazminat çıkabileceği düşüncesi ile harekete geçmelerinden korkuyor.
Amerikalı işadamları bu noktada, daha çok ticaret ve karşılıklı yatırım yapılması, Türkiye’nin kendisini daha çok tanıtması üzerinde duruyor.
Bir Amerikalı işadamının, Hisarcıklıoğlu’na, "Türkiye’yi tanımıyoruz.İtalya’dan mermer alıyoruz, sonra öğreniyoruz ki mermer Türkiye’den" diyor.
İşadamları özellikle Avrasya’da ve kendi bölgesinde daha etkin bir Türkiye arzusundan da söz ederken, ekonomik ilişkilerde Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ertuğrul Apakan’ın muhatabı olan ABD’li müsteşar yardımcısı Daniel Sullivan da aynı görüşleri dile getiriyor.
IMF’NİN MASRAFLARI
Hisarcıklıoğlu da ABD'den dönüş yolunda, "Sadece kendi sorunlarımıza değil, dünyanın başka sorunlarını da dert edindiğimizi göstermeliyiz" dedi.
Kendi girişimlerini buna örnek gösteren Hisarcıklıoğlu, haziran ayında Afrika’nın, dolayısı ile dünyanın en yoksul 50 ülkesinin temsilcisinin, Dışişleri Bakanlığı girişimi ile İstanbul’da bir araya gelecek olmasını çok önemsiyor.
Türk ekonomisinin geldiği noktanın dışarıda etkili olduğunu, Türkiye’nin global ekonomiyle birlikte yürüdüğünün görüldüğünü de anlatan Hisarcıklıoğlu, "Bu da siyasetin ekonomi üzerindeki etkisinin azalmasının işareti olarak kabul ediliyor ve ekonomik olarak Türkiye’yi daha güvenilir kılıyor" değerlendirmesini yaptı.
Washington’a vardığımız ilk akşam, finans dünyasının uzmanlarının IMF-Türkiye ilişkilerini değerlendirdiği bir tartışmanın içinde bulduk kendimizi.
İlginçtir, IMF’nin masraflarının yüzde 60’ının Türkiye’ye verdiği borcun faizinden karşılandığını öğreniyoruz.
Dünyada artık IMF’ye öyle milyar dolarla borçlu ülke kalmamış.
Buna rağmen, Türk uzmanlar da Hisarcıklıoğlu gibi global ekonomiden kopmamanın önemine değinerek, "O nedenle IMF ile devam çok önemli" dediler.
Yine ilginçtir bunu, "İlişki koparsa siyasetçiler, uygulanan programı bozar" inancına dayandırıyorlar.
Anlaşılan, işin uzmanları, global ekonomiden kopuş halinde Ermeni sorununun daha fazla çıkmaza gireceği kanısında.