Paylaş
Buna rağmen bir şeyler yapmak için çırpınıp duran sanatçılarımız var.
Başka etkinlikler vardı, ama ben haftaya, ‘Geç tanıdığım için üzgünüm’ diyeceğim Ertuğrul Ateş’in resim sergisi ile başladım.
Ertesi günü de kendisini, 5. Uluslararası Şefika Kutluer Festivali’nde Kutluer’in muhteşem flüt dinletisine canlı performansıyla katkı verirken izledim.
Bir gün sonra ise Mustafa Ayaz Müzesi’nde genç ressamımız Kadir Öztoprak’ın, ardından ünlü yazarımız Ece Temelkuran ile yönetmenimiz İnan Temelkuran’ı yetiştirme gururunu yaşayan anneleri Lale Temelkuran’ın sergilerinin açılışına geçtim.
Bu iki açılıştan sonra Portekizli ünlü Fado sanatçısı Mariza’yı keyifle dinledim, cumartesi de haftayı TÜYAP Resim Fuarı ile tamamladım.
DAVUTOĞLU AİLESİ’Nİ DAHA ÇOK GÖRMEK
Bunları sanata düşkünlüğümü göstermek için yazmıyorum, sadece üzüldüğüm bir konuyu paylaşmak istiyorum.
Bütün bu etkinliklerde, hani arada atladığım olmuşsa onlardan özür dilerim, ‘tek bir siyasetçi görmemek’ çok acıydı.
Bakın, Kutluer sadece eşi Refik Bey’in desteği ile tam 5 yıldır başkente, dünyanın önemli müzik topluluklarını getiriyor, ama bu konserlerin tekine dahi, bu kentin belediye başkanı uğramadı.
Başta iki konsere katılmış olan Başbakan Ahmet Davutoğlu ve İnönü Ailesi olmak üzere, birkaç siyasetçi dışında da kimseyi görmedik 5 yıldır.
Umarız Davutoğlu ailesi bu tür etkinliklerini daha da artırır, örnek olurlar.
Bugüne dek beş kıtada, tümü dolu salonlarda bine yakın konserle Türkiye’nin en önemli elçisi olmuş Şefika Kutluer ve sanatı bunu hak etmiyor mu?
BAŞKAN MÜZEYE DE UĞRAMADI
Ya sahnede yüzlerce seyirci önünde, 1.5 saat boyunca, dizleri üstünde çökerek bir eser üreten uluslararası sanatçımız Ertuğrul Ateş’in ülkemize katkılarını takdir edenlerin başında siyasilerin gelmesi gerekmez mi?
Yoksa sahnede tamamladığı, ‘Yere Düşen Melek’ tablosunun mitolojik öyküsüne uygun olarak, Tanrı’ya, “Bize ölümlü olduğunu, sadece iyiyi yayıp, iyiyi takdir edeceğine söz veren siyasetçiler yolla” yakarmasında mı bulunsak?
Daha önce de yazdım, ama değişen bir şey olmadığı için Mustafa Ayaz Müzesi üzerinden bir anımsatmayı yineleyeyim.
Rastlantıya bakın ki Ayaz Müzesi de kapılarını açalı tam 5 yıl oldu, ama 5 yıldır kentimizin belediye başkanı o müzeden içeri adım atmadı.
Peki ama bir kent nasıl dünya kenti olur, sadece kamu yatırımları ile mi?
Hayır; hele böylesi sanatsal ve özel yatırımlar, ayakta alkışı gerektirir.
Bunu da geçip en iyisi siyasilere Mariza’nın sözleri ile seslenelim:
“Sanat, dini, milleti ne olursa olsun herkesi birleştirir, yetmez mutlu eder.”
Buyurun, en azından mutluluk için sizi de alalım o salonlara.
Paylaş