ABD Konsolosluğu önündeki saldırıda üç polisin şehit verildiği böylesi bir günde, Ergenekon tartışmalarının başını alıp gittiği şu günlerde başka konulara girmek o kadar kolay değil.
Ancak, 30 Haziran’da, "Parti kurmakta olan Abdüllatif Şener’in AKP MKYK üyeliğini sürdürmesi, onun etik duruşunu yaralayacaktır" diye yazdım.
O günden beri konu daha sık konuşulur oldu; AKP’den, "İstifa et" sesleri yükseldi, dün de Bülent Arınç, "Bir saniye daha kalma" çağrısı yaptı
Konuyu gündeme getirmiş biri olarak dün Şener ile yeniden konuştum.
"Üzerinizde istifa baskısı hissediyor musunuz" diye sordum.
Yanıtı, "Hiçbir baskı hissetmiyorum.Kararı verecek, süreci yönetecek benim.Sürecin sağlıklı yürümesi için ne gerekiyorsa onu yapacağım" oldu.
İstifa etmemiş olmasında etik bir sorun görmediğini ise, "Henüz çalışma yapmaya başlamadım.Sadece bir parti kurma kararı verdim. Böyle bir kararı AK Parti’de vermeyen mi var?" savunması üzerine kurdu.
Yine de yarınki MKYK toplantısını anımsattım.
"Bana uygun olanı yaparım; beni izleyin" dedi.
Israr edince, "Toplantı öncesi değerlendirme yapacağım.Bugüne kadar karar vermemiştim.Karar vermemiş biri, bağını keser mi?"deme gereği duydu.
Şener’in parti kurma kararı da artık ortada olduğuna göre, "Şener, bugün ya da yarın istifasını verecek" deme rahatlığı içindeyim.
Peki, istifa etmemesine rağmen neden partisini hep eleştirdi durdu:
"Kuru eleştiri yerine, yol göstermeye çalıştım.Partiden daha önemli olan ülkedir.Yapacaklarımız ülkenin bugününü, yarınını etkileyecekse yanlışı düzeltmek gerek.AK Parti’nin programı da tüzüğü de parti içi aykırı görüşlere kendini ifade hakkı verir."
KABİNEYİ BIRAK DENMEDİ
Bugünkü söyleminin yeni olmadığını sözlerine ekleyen Şener, "Beş yıl başbakanın yanında oturdum.Farklı şeyleri hep söyledim" dedikten sonra Arınç’a da yanıt verir gibi konuştu:
"Niye o zaman, bu kadar aykırı konuşuyorsun; kabineyi, partiyi bırakmıyorsun, denmedi.Şimdi de o çizgiden farklı değilim.Çizgimi hep korudum.Yönetim üslubunun, çalışma biçiminin yanlış olduğunu, kurumlar arası güvensizliğin ülkeye zarar verdiğini söyledim, söylüyorum.Adı konmamış bir ekonomik krizin yaşandığını da."
Ancak yeni bir safhaya geldiğini, kendisine yeni bir siyasal oluşum için toplumsal talebin oluştuğunu savunan Şener’in, kanıtı da şöyle:
"Ben karar verdim, kimlerle yapacağımı henüz belirlemedim.Önemli olan doğruyu yapmak, doğru yürümektir.Yaptığım budur. Anketler de bunu teyit ediyor.Kamuoyuna açıklanmayan, bazı kişilere verilen, AK Parti’de verilen bir anket var. İsim verilmeden, ’Türkiye’nin geleceğinde söz sahibi olacağına inandığınız bir lider adayı var mı’ sorusuna, yüzde 23.5 ’Şener’, demiş. ’Kuracağı partilere oy verir misin’ sorusuna da yüzde 27 ’Evet’ diyor."
Şener’in bu sözleri üzerine, "Hayırlı olsun" dışında ne diyebiliriz ki.