Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Sav’ın gölgesindeki CHP

CHP Tarım Kurultayı nedeniyle Deniz Baykal ile birlikte Şanlıurfa’ya gittik.

Doğrusu, yolculuk boyunca kurultayı değil, varsa yoksa Önder Sav’ın neden olduğu tartışmaları konuştuk.

Bir partiliyle dine saygısızlık kabul edilen espriler yaptı; özür dilemedi.

Dinlendiğini söyledi, meğer olay kendi gafletiymiş; özür dilemedi.

Son olarak, Kanaltürk’le yapılan, CHP’nin Saymanı Mustafa Özyürek’in dün söylediği gibi spekülasyonu açık sözleşmenin altındaki imza da ona ait çıktı.

ELEŞTİRİLERİMİ GERİ ALIYORUM

Sav merkezli bu üç gafın CHP’lileri sıkıntıya soktuğu çok açık.

Bu havayı görüştüğünüz her CHP’liden alabilirsiniz; ama onların beklentisi Sav’ın kendisinin bir tasarrufta bulunması.

Daha doğrusu Deniz Baykal’ın bunu istemesi.

30 yıldır siyaseti yakından izlememe rağmen Sav, ilişki kurma gereksinimi duymadığım ender siyasetçilerden biri oldu hep.

Kapalı kutu hali ilgimi çekse de kendisini uzaktan izledim.

Herhangi bir konuda görüşünü merak etmedim; ama parti içi etkinlikleri konusunda yeterli bilgiye sahip oldum, demeliyim.

Kendisini halefleriyle kıyasladım; makamını doldurmadığını, gezmediğini, halkla görüşmediğini yazdım, eleştirdim.

Meğer gezmemesi, konuşmaması CHP için daha iyiymiş.

Bir geziye çıktı dine saygısızlık etti; bir valiyle buluştu partisini, partililerini komik duruma düşürdü.

Altına imza attığı harcamanın kamu vicdanında karşılığı yok.

Şimdi Sav’a yönelik tüm eleştirilerimi geri alıyorum.

Meğer konuşmaması, sokağa çıkmaması daha hayırlıymış.

KORUMA ALTINDA

Dünkü geziye de katılan Sav’ı burada da uzaktan gözlemledim.

Yüzünden, mimiklerinden yine bir şey okumak mümkün değildi.

Havaalanına iner inmez partililer etrafını sardığında, elini öptüklerinde de böyleydi.

Dört iriyarı gencin kollarının oluşturduğu çember içinde parti otobüsüne yürürken de manzara aynıydı.

Baykal’dan daha iyi korunuyordu; demek ki en azından bazı CHP üyeleri için böyle bir önemi var.

Bu durumda söyleyeceğimiz bir şey zaten olamaz; hele bir de görevine 80 üyeli Parti Meclisi’nden 80 oy alarak seçildiğini anımsadığımızda bu ilgiyi hak ediyor, dememiz bile gerekir.

Şimdi Urfa’da sadece bunu mu yazacaktın, diyecek CHP’liler.

Ama, Sav orada durdukça başka yolu da yok gibi.

Yoksa, Şanlıurfa’daki üzücü kazaya rağmen CHP’liler gördükleri ilgiden memnun kaldılar.

Bu ilginin çevre illerden gelen CHP’lilerce sağlanması da sorun olmadı.

Son nokta; Önder Sav’ın yüzünde bir istifa emaresi okudum mu, diye soranlara yanıtım şu olacak:

"Hayır; öyle bir yüz görmedim."
Yazarın Tüm Yazıları