EN güzel dileklerle kutladığım bayramımızın bu ilk gününde, dini görevlerini yerine getiren milyonlar kurbanlarını kesmeye başladı.
Kurban kesimi konusunda hayır kuruluşlarının yıllardır sürdürdüğü yarış, bu yıl büyük reklam ve kampanya savaşına da dönüştü.
Bu kuruluşların bazılarının temsilcileri, yeni ev sahibi nedeniyle, bu yıl Çankaya Köşkü’ne de çıkıp, oradan, bir ’destek bildirisiyle’ döndüler.
Ama Köşk’ten destek alan örgütlerin, ideolojik boyut bir yana, kaliteli hizmette kamu nitelikli kuruluşların çok gerisinde kaldığı açık gerçek.
O nedenle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başta, devleti yönetenlerin, konuya artık "yakınlığa" göre değil, kamu yararına göre bakma zamanı geldi.
SATIŞ NEREYE
Gelin işe kurban kesme yarışına girişen, on milyonlarca YTL reklam harcamasını göze alan bazı kurumların yaptıklarından başlayalım.
Kurban kesme yetkisi alan bu kuruluşlar, kurbanların bir kısmını kesiyor, geri kalanını dağıtılmayan etle birlikte satıyor.
Kurbanların nasıl kesildiği ayrı bir konu; ama bu satışlarla kasalarına yüz milyonları koyan bu kurumlar satışı nereye yapıyor?
Et ve Balık Kurumu da dahil kesim kime yaptırıldıysa.
Peki, eti satın alan kurum, satışı nereye yapıyor?
Kim alırsa ona; yani siz hiç istemeyebilirsiniz; ama kurbanınızın etinin meyhaneye girme olasılığı da yok değil; çünkü satan kurum, "Bu kurban eti, şuraya değil, buraya satılır" diye bir şart koşamaz.
Benim duyumum, bu kurumlar, kurban etlerinin bu yolla satışı konusunda Din İşleri Yüksek Kurulu’ndan da görüş almışlar.
"Kurban kesiyoruz, et çok oluyor; hepsini dağıtamadığımızdan heba olabilir. Bu kısmı satabilir miyiz?" diye sormuşlar.
Soru böyle sorulunca, yanıt da, "Tabii ki satabilirsiniz" olmuş.
ADRESE TESLİM SİSTEM
Peki, aynı hizmeti, örneğin Kızılay nasıl yapıyor?
Kurbanın kesim şartlarını, hijyen koşullarını göz önünde bulunduran Kızılay, Diyanet’ten, veterinerler odasından, Tarım Bakanlığı’ndan, Et Balık Kurumu’ndan (EBK) brifingler aldı.
Sonuçta da "En sağlıklı yol, eti kavurma yapıp dağıtmak" denildi.
Kurbanı önce veteriner denetiminden geçiren Kızılay, kesimi de hayvancılığın merkezleri olduklarından ve bu alanda daha da gelişmeleri düşüncesiyle, Ağrı, Bingöl ve Van EBK’larına yaptırma kararı aldı.
Din adamlarının duasıyla yapılan kesimde, bir noter, hisse sahibi adına tutanak tutarken bütün süreç de CD’ye kaydediliyor.
CD, noter belgesi ve bir teşekkür mektubu hisse sahibine gönderilirken, et kavurma yapılarak 1 ve 2.5 kiloluk teneke kutulara konuyor.
Kutuları dahi Tarım Bakanlığı’ndan ruhsat olan bu kavurmalar, ramazan ayında veya buzdolabı olmayan evlerde bozulmasın diye, yaz dışında dağıtılıyor.
Kızılay, geçen yıl 26 bin vekaletle 135 bin kutu kavurma yaptı.
Bunun 87 binini ramazanda dağıtan Kızılay, vekalet verenin, "Şu adreslere de gönderin" talebini de yerine getiriyor.
Sonuçta tablo ortada; etin tamamını dağıtan, bu işi tek kuruş kár karşılığı yapmayan Kızılay gibi kuruluşlar bir yanda, diğerleri öbür yanda.