ABDULLAH Gül sonrası Köşk’te birçok uygulamanın değişeceğini biliyorduk.
İlk uygulama 31 milyon YTL’lik restorasyon ve tefriş çalışmaları oldu.
Köşk’te şimdi de dışarıdan hizmet alma dönemi başlatılıyor.
Personel yemeği, Ankara’nın tanınmış bir firmasına ihale edildi.
Köşk yetkilileri, yemeğin Köşk’te yapılmasıyla dışarıdan temini arasında bir maliyet farkı oluşmadığını; aksine iş yükünün azaldığını söylediler.
Dışarıdan hizmet alımı bundan sonra da sürebilir gibi; çünkü Köşk, personel maaşlarının yatırıldığı bankanın promosyon ödemesini, çalışana dağıtmak yerine, bu işlerde kullanmayı planlıyor.
Yemek uygulamasında bu yola başvuruluyor; başka hizmetlere de, örneğin lojmanlardaki Digiturk aboneliği gibi sıra gelebilir.
KAYSERİLİ’DEN SİVASLI’YA MESAJ
Gül, Kayserililiğini çok ayrıcalıklı bir yerde tutmaya özen gösteriyor.
Eşi Hayrünnisa Hanım da farklı değil.
Köşk’e çıkış da bunu hiç değiştirmedi; yemek mönüleri ilk gösterge oldu.
Ancak, Cumhurbaşkanlığı’nın ardından farklı tutum bekleyenler giderek artıyor.
On gün kadar önce Sivas’ın yerel önderleri, Gül’ü ziyaret etti.
O hafta sonu Kayseri-Sivas maçı vardı ve bu iki takım arasındaki maçlar, geçmişteki bazı acı olaylarla da anımsanıyor.
Heyet, "Dostluk kazansın" dileğiyle Gül’e forma ve atkı hediye etti.
Gül’ün formayı giymesini kimse beklemiyordu; ama maç öncesi güzel bir mesaj olur diye en azından atkıyı Cumhurbaşkanı’nın boynuna takmasını umuyorlardı.
Gül’ün bu jesti yapmaması bir burukluk yarattı.
Sonuçta da Gül’ün bu tutumu, Kayseri aşkı kadar, son günlerin flaş ismi, eski siyasi arkadaşı Sivaslı Abdüllatif Şener’e mesaj verme diye de okundu.
Kayseri duyarlılığı konusunda bir örnek de Hayrünnisa Hanım’dan.
İki hafta önce, Cumhurbaşkanı olarak Gül’ün, Kıbrıs’tan sonra ilk yurtdışı gezisini yaptığı Strasbourg’daydım.
O gezide düzenlenen kokteylde, Hayrünnisa Hanım’ın etrafını saran kadınlara yönelttiği ilk sorulardan biri, "Aranızda Kayserili var mı?" olmuş.
Ne var bunda demeyin, First Lady’den böyle bir soru hiç beklenmiyormuş.
ZOR KARAR
Köşk’ü bugünlerde ise Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, kızının hafta sonu yapılacak düğünü için gönderdiği davetiyenin sıkıntısı sarmış durumda.
Gül’ün de adının olduğu AKP’yi kapatma davasını görecek olan mahkemenin başkanının davetine icabet edilsin mi, edilmesin mi?
Doğrusu bu soruyu bugünlerde devletin tepesindeki çok kişi tartışıyor.
Muhalefet için de durum farklı değil.
Oysa Haşim Kılıç, dava nedeniyle davet listesini aile dostlarıyla sınırlı tutsaydı böylesi bir sıkıntı oluşmayacaktı.
Başkan Kılıç’a bu yönde yapılan eleştiri çok.
Zaten AKP milletvekilleriyle kebapçı açılışına katılıp birlikte kurdele kesmesi de yadırganmadı değil.
Ki, Kılıç’ın yüz ifadesi de sanki, "Ne arıyorum burada" der gibiydi.
Gördüğünüz gibi dava, sadece AKP’ye değil, herkese göre ayrı sıkıntı oldu.