Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Kadrolaşma mı dediniz

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, Ertuğrul Özkök’ün kadrolaşma iddiaları ile ilgili sorusuna, "Bunu kabul etmem mümkün değil" diye yanıtladı.

TSE, Odalar Birliği’nin de etkin olduğu kamu kuruluşlarından biri.

Bu nedenle önceki başkan Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kenan Malatyalı görevini mayısta Konya Ticaret Odası Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil’e bıraktı.

Şimdi bir bakalım, böylesi bir kurumda bile kadrolaşma nasıl?

1996’da Adalet Bakanı Şevket Kazan’ın özel kaleminde çalışan Aziz Yılmaz, RP kapatma davasından siyasi yasaklı çıkan Şevki Yılmaz’ın ağabeyi.

Refahyol’dan sonra kamudan ayrıldı; iki yıl önce, 59 yaşında TSE’ye döndü.

Ama Ankara’da gören olmadı, görevini hep Gebze’de yaptı.

TEDVİREN ATAMA

Yılmaz, 26 Şubat’ta, Malatyalı’nın olmadığı Yönetim Kurulu toplantısında, Denetim Merkezi Başkanlığı’na koşulları uymadığı için tedviren atandı.

Kendisi hálá Gebze’de oturmaya ve oradan çalışmaya devam ediyor.

Bu işin görev yeri Ankara olmasına rağmen Yılmaz’a tanınan bu ayrıcalığın bir nedeni olmalı. TSE Personel Yönetmeliği’ne göre, bu göreve atanan kişi, tercihen İngilizce, Almanca veya Fransızca bilmeli; en az dört yıllık üniversite diplomalı; standardizasyon, kalite, belgelendirme, laboratuvar, meteoroloji ve benzeri konularda bilgi ve deneyim sahibi olmalı.

Bu durumda Başbakan bir sordursa; orada, bu niteliklere uygun, dört yıl dirsek çürütmüş, kurumda yıllardır çalışan kimse yokmuş da, bir tek iki yıllık mezun Yılmaz mı bulunmuş?

Kurumu yakından izlediği bilinen Başbakan, TSE’nin Yönetim Kurulu’na da Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürü Hüseyin Tekin’i atadı.

Ardından kardeş Ahmet Tekin Denetim Kurulu üyesi yapıldı.

Acaba Başbakan bu atamayı etik, verimli, adil, işlevsel buluyor mu?

Çiçeği burnunda Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ise Denetim Kurulu’nun diğer üyesi oldu; şanslı doğrusu, tanıdıklarla çalışacak.

KÖŞK’TEN AÇIKLAMA

Perşembe günkü, "Hayrünnisa Hanım kopyaları ile yetinecek" başlıklı yazım için Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanlığı’ndan bir açıklama geldi.

Açıklamada şunlara yer verildi:

"Köşk’te kullanılmak üzere depo müzeden 35 eserin istendiği, bu yöndeki yazının TBMM Başkanlığı’nca kayda alınmadan iade edildiği doğru değildir. Depo Müze’den sadece 35 eserin fotoğrafları, tanıtım bilgileri istendi.

Hayrünnisa Hanım’ın istediği bir vazonun Yıldız Sarayı’ndaki atölyelerde yapılması şeklinde bir mutabakat söz konusu değil.

Restorasyon nedeniyle Cumhurbaşkanlığı’nda bir proje ekibi oluşturuldu. Bu ekibin mart ve nisanda makam odasında sergilenecek objeler konusunda yaptığı çalışma üzerine, 21 Nisan’da Yıldız Çini ve Porselen İşletme Müdürlüğü’nden, satışa sunulan ve daha önce üretilen birkaç parça vazonun üretiminin mümkün olup olmayacağı soruldu.

Birbirinden tamamen bağımsız iki farklı olay birbirine karıştırılarak, gerçekle bağdaşmayan bilgilerle kamuoyu yanıltılmaktadır."
Yazarın Tüm Yazıları