AKP’nin iki numarası Genel Başkanvekili Dengir Mir Mehmet Fırat’ın büyük ortağı olduğu Menas şirketi, hayali ihracat yaptığı gerekçesiyle savcılığa verildi.
Ukrayna ile yazışmalar nedeniyle hazırlık soruşturması altı aydır süren iddia, Gümrük Başkontrolörü Bayram Çolak’ın raporuyla gündeme geldi. Çolak, 2002 seçimlerinde CHP’den aday adayı olmuş bir başkontrolör.
Ancak, dosya kendi seçimi değil; Ukrayna gümrüğünün başvurusu üzerine Türk Gümrük Müsteşarlığı tarafından görevlendiriliyor.
Hatta, görevi veren AKP dönemi iki bürokrattan biri Fırat’la akrabalık ilişkisi içinde; ama buna rağmen Fırat, Çolak’ın CHP ile ilişkisini "kasıt unsuru" olarak görüyor.
BAŞBAKAN’A ŞİKÁYET MEKTUBU
Görevi alan Çolak, incelemesinde Menas’ın ihracatında, dolaşım belgeleri, faturalar ve konşimentolarda farklılıklar buldu.
Kamu kurumlarının kaşe ve mühürlerinin sahte olduğunu, Ukrayna’dan gelen belgelerin Türkiye’dekilerle illiyetinin kurulamadığını da tespit etti.
İşlemin hayali ihracat olduğu sonucuna varan Çolak, raporunu, savcılık işlemi yapılması talebiyle Gümrük Müsteşarlığı’na gönderdi.
Mersin Cumhuriyet Savcılığı da milletvekili olması nedeniyle Fırat’la ilgili işlemleri ayırarak, Menas yöneticileri hakkında soruşturma başlattı.
Gelişmeler üzerine Fırat, Çolak’ı, gümrüklerin bağlı olduğu Devlet Bakanlığı’na şikáyet etti; ancak şikáyet, "Çolak kusurlu değil" diye reddedildi.
Fırat yılmadı, bu kez Başbakan Erdoğan’a bir şikáyet mektubu yazarak, menfaat teminine yönelik bir organizasyonla karşı karşıya bulunduğunu savundu.
Çolak’ın CHP ile ilişkisini bunun göstergelerinden sayan Fırat, mektubunda, "Çolak’ın işe giriş tarihindeki servet beyanı ile son servet beyanının kıyaslanması halinde aradaki farklılık görülecektir" dedi.
Bu ifadeyle gizli kalması gereken mal beyanı bilgilerine sahip olduğunu gösteren Fırat, mektupta, Çolak’ın iş dosyaları hakkında da bilgi veriyor.
DANIŞTAY KARARLARINA RAĞMEN
Erdoğan, Fırat’ın mektubunu 5 Nisan 2007 günlü onayla işleme koyup Başbakanlık Başmüfettişleri Emin Baysa ve Mehmet Gürbüz’ü görevlendirdi.
İki müfettiş de 27/07-30 sayılı bir yazı ile Çolak’tan savunma istedi.
Çolak, savunmasında özetle, "Görevi ben seçmedim, bana verildi. Hayali ihracatı görmese miydim?Raporum da bütün yönleri ile Müsteşarlığımca değerlendirildikten sonra savcılığa intikal ettirildiği için o noktadan itibaren benim değil müsteşarlığındır" dedi.
Burada ilginç bir durum ortaya çıkıyor. Çünkü Danıştay, pek çok kararında, "Denetim elemanları görüş merciidir, karar mercii değildir; sorumlu tutulamazlar" hükmünü vermiş.
Ayrıca, savcılığa intikal etmiş raporu nedeniyle, denetim elemanı için Başbakanlık soruşturması pek de rastlanılır bir olay değil.
Çolak’ın raporu üzerine, Dış Ticaret Müsteşarlığı ile Merkez Bankası’nın Menas’ın ihracat kaynaklı teşvik ve primleri faiziyle geri aldığını da anımsatacak olursam, o zaman Başbakan’a, "Bu işleminiz yolsuzlukla mücadeleye destek mi, köstek midir" diye sormak gerekmez mi?
Çolak’ın CHP’den adaylık için yeniden müracaatı da soruyu değiştirmiyor.