AKP’ye kapatma davası açılması ve Ergenekon soruşturması da dahil, yaşanan son gelişmeler nedeniyle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün devreye girmesi isteniyor.
Diğer yandan da "Gül’ün, o makama çıkma ısrarı, yaşanan olayların ana nedeni" diye düşünen geniş bir kesim var.
Yaşanabilecek sıkıntıların, adaylığı öncesinde Gül’e anlatıldığı haberleri de yaygın; anlatanlardan biri de Hasan Celal Güzel.
Olay ise kısaca şöyle özetleniyor:
"Güzel, Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüşerek, Gül’ün Köşk’e çıkmasının yaratacağı olumsuz gelişmeleri tek tek söyledi. Erdoğan da, ’Bunları Gül’e de anlatır mısın’ dedi. Güzel, bunu yaptı; ama aldığı yanıt, ’Seçim meydanlarında oyu ben aldım’ oldu."
KONUŞTUM AMA
Bu söylentinin gerçeklik payını Güzel’e sordum.
Gül ve Erdoğan ile eski dost olduklarını ve sık sık konuştuklarını söyleyen Güzel, adaylık öncesi görüşmelerini doğruladı.
Ancak, "Özellikle Abdullah Gül olmasın" yönünde bir söz veya telkinin olmadığını da açıklayarak şunları söyledi:
"Gayet tabii, kendi görüşlerimi aktardım. Birtakım arkadaşlar bana gidip geliyordu. Bana gelen istihbaratlar, bilgiler vardı. İlettim bunları. ’Bu ortamda bazı güçlükler var’ dedim. Çeşitli bakış tarzları vardı, bunları biliyordum."
Güzel, söz konusu kişilerin Cumhurbaşkanı ve Başbakan olduğunu anımsatarak başka detaya girmedi, "Bende kalacak" dedi; Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili görüşlerini Radikal’deki köşesinde dile getirdiğine de atıf yaptı.
Güzel o yazılarında kendi adayının Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül olduğunu yazdı.
Şimdi bu hikáyeden herkesin çıkaracağı bir sonuç var; ama o dönem başka kaynakların da Gül’e gidip olası sıkıntıları anlattığı Ankara’da hep konuşulur.
Gül, bütün bunları dinledikten sonra aday oldu; bugün de sıkıntıları gidermek için bildiğimiz ve bilmediğimiz görüşmeler yaptığını açıkladı.
Demek ki bugüne yönelik bir oyun planı, çözümü de mutlaka vardır.
Keşke Güzel, görüşmelerinin detaylarını da açıklasa, böylece, "Seçilmem halinde Türkiye uçacak" diyen Gül’ün oyun planının ipuçlarını görebilsek.
MADIMAK’A PARA
Ahmet Hakan’ı arayan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Madımak’ın müze yapılacağını söyleyip bir yıl süre istemiş.
Güzel bir gelişme; ama benim Günay’a bir uyarım var.
Sayın Bakan, kebapçının hava parası talep ettiğini biliyoruz.
"Bu parayı Alevi işadamları ödesin" diyen olursa, sakın dikkate almayın.
Bu, "yakma parasını da tahsil etmek" gibi çok çirkin bir anlama gelebilir.
Oysa hazır, Ergenekon senaryolarını yazanlar, "Madımak katliamını da devlette yuvalanan bazıları yaptı" demişken, o hava parasını da devlet ödesin.