DOĞAN Yayın Holding (DYH) tarafından düzenlenen Anadolu’daki Avrupa Toplantıları’nın 20’ncisi doğum yerim, baba memleketim Erzincan’da yapıldı.
Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan da lise eğitimini aldığı Erzincan’daki bu toplantıya başından sonuna kadar katıldı.
Kendi adı verilen bir kız öğrenci yurdunun açılışını yaparak Erzincan’a desteğini sürdüren Doğan, toplantıda, "Gençliğimin Erzincan’ı, birkaç lisenin bulunduğu, caddelerinde birkaç aileye ait otomobilin görüldüğü bir kentti" dedi.
Erzincanlı olan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün verdiği şu çok çarpıcı bilgi ise Aydın Bey’in anlattığı yoksulluğun açıklaması gibiydi:
"1939 depreminde Erzincan, o günün Konya nüfusunun iki katı kayıp verdi."
Anlayacağınız, aradan geçen sürede Erzincan’ın yaraları sarılmamıştı.
KADER YİNE DEPREMLE DEĞİŞTİ
İlkokul yıllarımın tatillerinde hayvan otlatmak üzere gittiğim Erzincan, otlayan koyunların dağlardan aşağı yuvarlanışı, bu yuvarlanıştan yükselen toz bulutuyla hafızama kazınan birini yaşadığım birçok depremden sonra, 1992’de yeniden yerle bir oldu.
Ancak bu kez hükümetler, Erzincan’a sahip çıktı ve Aydın Doğan’ın, "Artık benim gençlik yıllarımın Erzincan’ı yok" dediği modern bir kent doğdu.
Uçaktan bakıldığında daha iyi görüldüğü gibi ikinci dibe vuruşun ardından Erzincan, yükselişe geçmiş.
Hem Erzincan’da yaşayan hem de büyük illere göçmüş Erzincanlı işadamlarının da katkısıyla kentte yatırımlar yapılmaya başlanmış.
İstanbul milletvekili olmasına rağmen Erzincanlılığını hiç unutmayan, Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım’ın verdiği bilgiler de bunu gösteriyor.
Organize sanayi bölgesinin kapasitesinin dört yılda yüzde 50 arttığını, demiryolu bağlantısı sağlandığını anlatan Yıldırım, yeni kurulan üniversitenin yakın zamanda 15 bin öğrenciye ulaşacağını söyledi.
Yıldırım, tıp fakültesi için Bakanlar Kurulu kararı alındığı müjdesini de hemşerilerine verirken, yabancı bir firmanın demiryolu sektöründe Erzincan’da yatırım yapacağını, Ergan Dağı’ndaki turizm yatırımlarının kısa zamanda tamamlanacağını açıkladı.
MAĞDUR OLDUK DİYEMEYİZ
"Marka Güçtür" temalı DYH toplantısında iki bakan, Aydın Doğan ve diğer konuşmacılar başta peynir, bakır, üzüm ve su olmak üzere Erzincan’ın marka yaratacağı ürünleri bulunduğuna dikkat çektiler.
Ancak, Yıldırım’ın vurguladığı önemli bir noktayı göz ardı edemeyiz.
Yıldırım, "Kabul, Erzincan’a, her şeyi yapamadık; ama daha çok şey yapabilmek, marka yaratmak için hemşerilerimin daha çok çalışması lazım" dedi.
Bunu da yeterli görmeyen Yıldırım bir ilginç vurgu daha yapıtı:
"Erzincanlı, kendisiyle ilgili talepte bulunmayı pek gururuna yedirmez.Hükümetimizde Erzincanlı üç bakandık.Ama bu bakanlık koridorlarında bile Erzincan’ın işini takip eden hemşerilerimi hiç görmüyordum."
Dileriz hemşerilerim, Erzincan’ın sorunlarını bundan sonra daha iyi anlatırlar; ama ben bu yazıya da siyasetsiz son vermeyeceğim.
Çünkü, Yıldırım’ın, "Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde AKP mağdur edildi, diyecek misiniz?" sorusuna verdiği şu yanıt dikkate değer bulunsa gerek:
"Size iktidar verenin karşısına, mağdur olduk diye çıkamazsınız.Muktedirsiz olmadık. O süreçte gerekeni yapmış bir hükümet olduk."