DİYARBAKIR milletvekili, Güneydoğu’da siyasetin etkin ismi Tarım Bakanı Mehdi Eker ile bölge ve terör üzerine sohbet ettim.
"Sözlerim hükümetimi bağlamaz, bir siyasetçi olarak konuşacağım" vurgusunu özellikle yapan Eker’e göre PKK, gerileme sürecini yaşıyor.
Değerlendirmesini daha çok yatırım-bürokrasi-hizmet üçgeninde ve son üç seçime paralel yapan Eker, görüşmemizin başında AKP’nin, programında soruna yer veren ilk parti olmasına dikkat çekti, "Soruna farklı bakan, farklı analiz koyan ilk parti de biz olduk" dedi.
TERÖRÜ TIRMANDIRAN SEÇİMLER
Tahlillerinin birinci bölümünü AKP’nin Diyarbakır’da yüzde 15 oy aldığı 2003 seçimleri sonrasına göre yapan Eker, bu dönemde demokratikleşme ve sivilleşmenin yansımalarının günlük hayatta görülmeye başlandığını, bölgeye daha özel kamu görevlilerinin gönderildiğini anlattı.
Sözlerini, "Örneğin daha önce bölgeye genelde emniyet kökenli valiler gönderildi, biz göndermedik" diye destekledi; Kürtçe yayına ve Kürtçe kurs açmaya izin verildiğini, Kürtçe isim ve konuşma ile ilgili yasakların da fiiliyatta kaldırıldığını vurguladı.
"Kürt sorununun varlığının kabul edilmesi, buna göre adım atılması, vatandaşın bize farklı bakışını getirdi. Sonuçta da 28 Mart seçimleri, AK Parti’nin, Türkler kadar Kürtlerin de umudu olduğunu kanıtladı" dedi.
Diyarbakır’da bile AKP’nin yüzde 32’ye çıkmasının şokunu yaşayan PKK’nın, sürecin aleyhine geliştiğini ilk o gün gördüğünü anlatan Eker’e göre, PKK’nın o seçimin hemen ardından eyleme başlaması tesadüf değil.
Eker, tahlillerinin ikinci bölümünü ise28 Mart sonrasına dayandırdı:
"Köydes’le çok iyi bir çalışma yaptık. Diyarbakır’ın bin 300 köyünün bin 180’ine şebekeli içme suyu götürdük. 4 bin kilometre köy yolu, 29 sağlık ocağı, her ilçeye acil yardım ünitesi, üç büyük ilçeye diyaliz merkezi, 59 sağlık evi, bütün ilçelere diş ünitesi ve yüzlerce tarımsal proje, yatırım teşvikleri... Diğer illerde de aynı tablo çıktı."
Bakana göre, bu süreç entegrasyon ve aidiyet duygusunu artırdığı için 22 Temmuz’da, AKP oyları 67 binden 197 bine çıkarken, DTP’ninki 256 binden 199 bine düştü; ardından da PKK terörde yeni bir dalga yarattı.
TAZMİNAT İSTEMEYEN ESNAF
Terör dalgasına rağmen trendin PKK aleyhine geliştiğine inanan Eker, bu nedenle demokratikleşmeye devam derken, olağanüstü yöntemlere ve MHP’nin dokunulmazlıkları kaldırma önerisine karşı çıkıyor.
Gerekçesi de, "Körün istediği bir göz, biz veririz iki göz" oldu.
Eker, DTP’li belediyeleri başarısız gördüğü için, "8.5 yıldır belediye kendilerinde; ama Suriçi sokakları hálá çöpten geçilmiyor. Bugün seçim olsa Diyarbakır’da belediyeyi kesin biz alırız" iddiasında bulunuyor.
DTP Genel Başkanı Nurettin Demirtaş’a da, "Madem silah bıraktırma iraden var; bıraktır o zaman, neyi bekliyorsun" diye sormayı ihmal etmiyor.
Eker, bölgenin son fotoğrafını ise şu iki örnekle çekiyor:
Diyarbakır’da birçok dükkanda hálá şehit Gaffar Okkan’ın posterleri asılı. Çünkü, vatandaş emniyet müdürü böyle olmalı, diyor.
2006’daki olaylarda esnafa, zararını karşılayacağız, dedik. Altı ay sonra sordum, tek başvuru olmuş, o da gelip almamış. Yani vatandaş, ’Siz beni anladınız, önemli olan bu, gerisini ben çözerim’ mesajını veriyor.