ERGENEKON davası, bazı özel belge ve konuşmaları ortalığa yayılan, davayla ilgisi olmayan üçüncü kişileri çok üzecek haksız sonuçlar yaratacak.
Sanıklar açısından dahi, ifşa edilen bazı bilgiler tamamen özel hayata ait olduğundan ciddi insan hakkı ihlalleri içeriyor.
Hukuk ve izlenen yöntemler açısından da çok haklı eleştiriler var. Ancak görünen o ki bu dava bir dönem için turnusol káğıdı olacak.
İlk ortaya çıkanlar da devlet adına kirli işleri üstlenen, sonra kulvar dışına çıkıp, çeteleşerek maddi çıkar şebekesi kuranlar oldu.
Davanın en önemli hizmeti bu yapının gözler önüne serilmesi olacaktır. Benimse bu dönemle ilgili merak ettiğim başka şeyler bulunuyor.
MİLLETİ GAZA GETİRENLER
Merakım, ancak dava bitince giderileceğinden, dilerim 13. Ağır Ceza Mahkemesi, en azından Anayasa Mahkemesi’nin AKP davasındaki hızını yakalar. AKP’ye ve hükümete karşı, "Vuralım, kıralım" tarzı en sert, en özden gelen örneklerle süslü söylemlerin sahipleri, nasıl oldu da kenarda tutuldu?
Bilmem kaç kişiye önderlik ederler hiç merak etmedim; ama delikanlılığı, muhalif söylemi küfür sanıp milleti gaza getirmeye çalışan, kendini tunç sanan, beli ise paraya göre dönenlerin, bu dönemin sonunda kimin yanına park edeceğini görmek çok heyecan verici.
Tayyare gibi yükselip, çok süratle uçanlar nereye inecekler acaba; örneğin, yılların özlemini gidermek için Meclis’e olabilir mi?
Yakın tarihimizdeki benzer davaları ve olağanüstü dönemleri anımsadığımızda, bu davanın da muhakkak çok mahir kaynakları vardır, diyebiliriz.
Bu kaynakların, Ergenekon’un neresinde olduklarını; nereye kadar yükseldiklerini; mangalda kül bırakmayacak şekilde hangi olayları tetikleyip, teşvik edip, sonra da belli merkezlere aktardıklarını elbet göreceğiz.
Eser yazacağım, diye kendisini savcı yerine koyanları da...
YA SİYASİ KANAT
Ergenekoncuların devleti ele geçirme, yargıyı teslim alma, askere hükmetme konusunda başarılı olduğunu söyleyemeyiz; ama belgelere, telefon konuşmalarına bakacak olursak milyon dolarlar havalarda uçuşup duruyor.
Sahi sanıkların, gerçek malvarlıkları ortaya çıkarılabilecek mi?
Baktığımızda 1 Mart tezkeresine karşı çıkan askerlere hesap kesiliyor gibi bir hava söz konusu; o zaman tezkereye karşı çıkan siyasiler ne olacak?
Gerçi CHP, daha başından Ergenekoncuların avukatlığına soyunarak kendisine verebileceği zararı verdi de peki, tezkereye karşı çıkan AKP’lilere de bir fatura kesilecek mi, kesilecekse bu nasıl bir fatura olacak?
Başbakanlık, Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt arasındaki hayali bir konuşmayı, dezenformasyon diye, sert bir dille kınadı.
Ancak, aynı iddianamede Erdoğan’ın Mehmet Ağar’a 60 milyon dolar verdiği de yazıldı; üstelik hiçbir belgeye da dayanmıyor, tam bir dedikodu.
Ağar, sesi çıktığınca itiraz etti; ya Başbakanlık niye ses çıkarmadı?
Doğrusu daha merak edilecek çok şey var; ama biz gazeteciler için en güzeli, bu dönemde sadece gazeteciliğin hakkını vermek olsa gerek.
Bakalım kimlerin çocukları ileride anaları/babaları için ne diyecek?