Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Batı’dan almadığımız ahlaksızlıklar!

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın, "Batı’nın ilmini, sanatını almadık, maalesef değerlerimize ters düşen ahlaksızlıklarını aldık. Biz Batı’nın ilmini, sanatını almak için bir yarışa girmeliyiz" dediği gün Viyana’daydım.

Hani, geride kahvemizi bırakıp kapısından döndüğümüz, bugün ise kahvenin diyarı haline geldiği için geleneksel Kahve Balosu’na ev sahipliği yapan ve bu yıl onur konuğu olarak Türkiye’yi seçen Viyana.

Bir hafta boyunca Avusturya ve İtalya’da yüzlerce kilometre yol yaptım.

Bu gezim boyunca Erdoğan’ın sözleri çerçevesinde gözlemlerde bulunup Başbakan’ın ne demek istediğini çözmeye çalıştım.

VAFKA BAĞIŞ ALAN BELEDİYE YOK

Doğaldır ki Viyana’nın ve diğer tüm yerleşim yerlerinin düzenli, planlı, temiz oluşu konusuna değinmeye bile gerek yok.

Çünkü, o Batı’da belediyesine kurdurduğu vakfa aldığı "bağış!" karşılığı vatandaşa, gecekondusuna istediği kadar kat çıkıp plansız, yolsuz, parksız şehirler yaratmasına onay veren yerel yöneticiler olmamış.

Kırmızı ışıktan geçerek sürücünün de yayanın da hakkına saygısızlık eden görmediğim gibi yanlışlık yapana küfreden, hakarette bulunan da yok.

Genel tuvaletlerin bir tekinin kapı arkasında ahlaksız yazı, resim de görmedim.

Viyana’dan çıkışta, kaza nedeniyle 10 kilometreyi bir saatte kat ettik.

Ama bu süre boyunca emniyet şeridine giren tek maganda sürücü çıkmadığından, ambulans ve kurtarma araçlarının süratli geçişini hayranlıkla izledim.

Bir sürücünün, diğerinin hakkına saygısızlık etme ahlaksızlığı da olmadı.

Hafta sonu kayak merkezlerine büyük akın oluyor, aracına binen dağlara çıkıyor; ama buralarda da binlerce sürücüden bir teki bile diğerinin önünü kapatmıyor, yolunu kesmiyor, yandan gelip kuyruğa kaynak olmuyor.

Sordum; orada tarihi mekánlar üzerine bina yapılmasını teşvik eden başbakanlar da; onlarca insanın öldüğü ruhsatsız işyerindeki patlama için, "Ben sorumlu değilim" diyen belediye başkanları da hiç görülmemiş.

Batı’nın bu tür ahlaksızlıklarını(!) almadığımıza göre Başbakan’ın ima ettiği nedir bilemem; ama ima edilen kadınların başlarını açması ise türban girişimini de bu yoldan dönüşün ilk adımı olarak mı görmeli?

Fakat bundan da öte, artık şu, "Batı bizden ahlaksız" iddiasından vazgeçmek gerekmiyor mu, hele bunu yapan AB’ye girmek isteyen bir başbakansa.

GÜLER SABANCI YAPSA

Erdoğan,
"Batı’nın sanatını almak için yarışa girmeyi" de önerdi.

Perşembe günü Viyana’da, Avusturya cumhurbaşkanı ile başbakanının katıldığı geleneksel 52’inci Operbal vals gösterisi vardı.

TV’den izledim; Avusturya 2008 Avrupa kupasına ev sahipliği yapacağından gösteriye muhteşem bir "futbol balesi" eklenmişti.

Gösterinin yapıldığı Şehir Operası binası başlı başına bir şaheser.

Muhteşem geceyi dünyanın dört bir yanından gelen ünlüler izledi.

Kameraların localardan görüntüledikleri isimlerden biri de Güler Sabancı’ydı.

Her halinden salondan ne kadar etkilendiği görülüyordu.

Velev ki Güler Hanım böyle bir salon inşa ettirdi ve güzel de bir sanat gösterisi hazırlandı, acaba Başbakan da smokin giyip oraya gider mi?
Yazarın Tüm Yazıları