DİYARBAKIR Valiliği’nden Başbakanlık Müsteşarlığı’na atanan Efkan Ala, iki aydır sessiz sedasız, kendi anlayışını bürokrasiye yerleştirmeye çalışıyor.
Ömer Dinçer dönemini de zaman zaman mercek altına almış bir gazeteci olarak, Ala’nın icraatına baktığımda farklı bir manzara görüyorum.
Başbakanlık Müsteşarlığı, bürokrasinin en tepe makamı ve en önemli görevi Başbakanlık ile Çankaya, Genelkurmay, TBMM ve istihbarat örgütleri arasında koordinasyonu sağlamaktır.
Dinçer’in ideolojik konumu nedeniyle geçen dönem Başbakanlık, Köşk ve TSK ile ciddi sorunlar yaşadı; Dinçer, bu kurumlara girip çıkamadı.
KOMUTANLARLA TEMAS VAR
Köşk’te değişiklik oldu tamam; ama Ahmet Necdet Sezer de olsaydı, Ala, yine bu ilişkiyi rahatlıkla kurabilecek biri isimdi.
Diyarbakır Valisi’yken tanıştığı komutanlarla yeni görevinde daha yakın ilişki içinde olan Ala’nın TSK ile temasta ise hiçbir sorunu yok.
Göreve geldikten sonra, tüm komutanlarla telefonla ve yüz yüze görüştüğünü öğrendiğim Ala, terör ve bölge ile ilgili tecrübesi yüksek bir bürokrat.
O nedenle yeni makamından konuya bakışını araştırdığımda gördüğüm şu:
- Tecrübe ile bilgi pahalı bir yöntem; ama Türkiye’nin bugüne kadar uyguladığı yöntemin öğrenme ile sonuçlandığını söylemek güç.
- Çünkü, sorun sistem sorunu; sistem çıktısı da çözüm vermiyor.
- Sistemin çözüm çıktısı vermesinin birinci koşulu, açık tartışma. Açık tartışma yoksa doğrular yıllar sonra söylenebiliyor; (Emekli Org. Aytaç Yalman’ın Fikret Bila’ya açıklamasına atıf) ama iş işten geçmiş olabiliyor.
- Demokrasiyle ilgili sorunlar da var; buna rağmen o sorunları giderirken terör ve teröristle mücadele de mümkün.
- Birkaç çözüm önerisi sunmak mümkün; ama önkoşul, tüm kurumların bu çözümlerin arkasında durmasıdır; aksi takdirde çözümün kendisi sorun oluyor.
- Bölge halkının teröre karşı duruşu netleşti; o nedenle "taban buluyor, bulmuyor" tartışmasından önce, örgütün silahlı unsurları etkisizleştirilmeli; bunun için teröristle mücadele yöntemi değişmeli (profesyonel kadro iması), değişirse 3-5 bin teröristin etkisizleştirilmesi neden sorun olsun ki?
BTK SÖNDÜRÜLÜYOR
"Konuşacaklar siyaset tarafına geçmeli, iş yapacaklar bürokraside olmalı" anlayışındaki Ala, sanırım Dinçer dönemi sıkıntılarından alınan deneyimle, bulunduğu makamı kişisel inisiyatif alanından çıkarıp kurumsal inisiyatif alan kurum haline getirme hedefinde.
Bunun 3-4 yılda sağlanacağı, sonrasında ise o makama kim gelirse gelsin, kişi eksenli bir tartışma olmayacağı kanısında.
Ala, bu noktada atamalar konusundaki hassasiyeti anlıyor; ancak yapılacak birkaç yanlış atamanın sistemi tıkamaması gerektiğini düşünüyor.
Dinçer döneminde, "Nasılsa Köşk araştırma yapıyor" gerekçesiyle Başbakanlık, MİT raporu uygulamasını sona erdirmiş.
Ama daha önce yazdım, Abdullah Gül’den sonra Köşk, Başbakanlığa, "Atama kararnamelerine MİT raporlarını da ekleyin" yazısı gönderdi.
Ala, Köşk’ün talebini ise haklı bulmuş, hemen uygulamaya koymuş.
Peki; Ala, başkanı olduğu, irticai faaliyetlere katılmış bürokratları izlemek üzere kurulan Başbakanlık Takip Kurulu (BTK) için ne düşünüyor?
Dinçer döneminde etkisizleşen BTK, yeni dönemde söndürülecek, diyebilirim.