Paylaş
Seçilmesi kesin olan bir cumhurbaşkanı adayı ile ilgili gizem, üzerinde hiç tartışma olmasın diye son saniyeye kadar sürecek görünüyor.
Bu da demokratik ülkeler tarihine, AKP’nin bir "hediyesi" olacak.
İşin bu yanı bir kenara da son gelen haberlere bakıldığında sanki Erdoğan, kendi adaylığından vazgeçiyor havasında.
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’nun adının öne çıktığı belirtiliyor.
Benim gibi Türkiye siyasetinde kadının daha ileri bir noktaya gelmesini savunan kişiler için bundan daha güzel haber olamaz.
Hep kendisinin aday olacağını yazmış biri olsam da dilerim Erdoğan, Türkiye’ye gerçekten bu sürprizi yaşatıp Çubukçu’yu aday gösterir ve o da görevini hakkıyla yaparak Türk kadını adına tarih yazar.
GÜL’E GÖRE HAZIRLIK
Kaynağı Başbakan’a yakın birinci halka olsa da bu haberlere bakarak Erdoğan’ın kendi adaylığından vazgeçtiğini söylemek için hálá erken.
Çünkü Erdoğan, Çubukçu’yu aday göstererek "şok" yaratabilir; ama kendisinden vazgeçme noktasına nasıl geldiğini de sorgulatacaktır.
Bu sorgulamanın AKP’ye nasıl etki edeceğini şimdiden öngörmek ise zor.
AKP sorgulamalara, "Erdoğan hiç adayım dedi mi?" karşılığı verilebilir.
Böylesi bir savunmanın kendi tabanlarını ikna etmesi bile güç.
Neden mi; birkaç madde sıralayalım.
Aday olacak havası yarattıktan sonra geri adım görüntüsü siyaseten AKP lehine gelişmeyeceği gibi, "Bunca gerginlik niye oldu" sorusu da sorulacak.
AKP milletvekillerine dağıtılan anketlerde AB soruları vardı.
Vekillere, "Hükümetin AB sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz" ve "AB sürecine inanıyor musunuz?" soruları ile ne amaçlandı?
Bu soruları cumhurbaşkanlığı ile ilişkilendirmek mümkün olmadığına göre yanıt, "Sonraki Başbakan Abdullah Gül’e, Türkiye’nin bu en önemli konusunda vekillerin pozisyonunu öğrenme fırsatı vermek" dışında ne olabilir?
Kendisi aday olmayacaktı ise kendisine başbakanlık yolunu açan Deniz Baykal’a gidip "uzlaşmacı lider" havası yaratmak varken, yan yana görünmeyi en son isteyeceği Erkan Mumcu’ya niye gitmiş olsun ki?
Yoksa hedef Baykal’ın, "Sakın olma ha" söylemini haklı kılmak mıydı!
AKP’DE SORUN ÇIKMAZ
Her ne kadar, hálá en azından "yüzde 51 Erdoğan" diyenlerdensem de; benim kaynaklarım da "ısrarından vazgeç" deyip duruyor.
Çoğu da önce ’367’yi bulamadı’ dedi ardından da şu iki vurguyu yaptı:
"Başbakan’ın, ’bindirilmiş kıtalar’ demesine bakma, Tandoğan’daki kalabalık tahminlerinden çok daha büyük oldu."
"Miting öncesi ’Sözde değil özde bağlılık’ diyen Genelkurmay Başkanı, miting sonrası da ’Anlamayan varsa bir algılama sorunu olmalı’ dedi."
Kabul edeyim ki Erdoğan aday olmadı, Gül ve Arınç’ı da aday göstermedi, o zaman partide sorun çıkar mı?
Bir, Erdoğan istemediği sürece Arınç aday olsa bile seçilemez; seçilirse Erdoğan’ın örtülü desteği kesin demektir.
İki, partide ciddi sorun çıkarabilecek tek isim Abdullah Gül’dür.
Gül’ün partisine zarar vermesini beklemek ise hayal olur.
İşin özü; Erdoğan, "gerçekten" ne derse o olur; sonucuna da kendi katlanır.
Paylaş