Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Ah Dışişleri vah Dışişleri

ÇARŞAMBA günü, bir arkadaşımla Fransa Büyükelçisi Bernard Emie’nin tanışma kokteylinde yaşadığımız olay beni bu başlığı atmaya itti.

Resepsiyonda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e çok yakın bir AKP milletvekiliyle karşılaşınca biraz sohbet edip yakındaki başka bir konuğa yöneldim.

Arkadaşım ise bu milletvekilinin olduğu grupta kaldı.

Benden sonra gruba bir kişinin katıldığını gördüm.

Bir atama işi konuşulmaya başlandı.

Mesafeden dolayı ne olduğunu anlayamadım; ama arkadaşım konuyu bana aktarınca yazımın bu başlığı ortaya çıktı.

ABDULLAH BEY’E DE İLETİN

Önce, karşılıklı, "Nasılsınız" muhabbetinden sonraki sohbeti aktarayım.

- Efendim tayin dönemim geldi.

- Hayırlı olsun.

- İnşallah Strasbourg’a giderim. Bu konuda yardımlarınızı bekliyorum.

- Tabii, tabii yaparım.

- Daha önce büyük bir merkezde üçüncü isimdim, şimdi küçük bir merkezde ikinci isim olmak istemiyorum.

- Tabii, bu işi olmuş bil.

- Abdullah Bey’e (Cumhurbaşkanı Gül) de iletirsiniz değil mi efendim?

- İletirim tabii.

Anladığınız gibi bir diplomatımız torpil arayışına çıkmış.

Bu işi hangi ortamda ve kimlerin yanında yaptığını bile umursamıyor.

Bir siyasiden böyle yardım isteyen, bununla da yetinmeyip ta Cumhurbaşkanı katına kadar torpil arayışına girişerek meslektaşlarına da saygısızlık eden geleceğin bu büyükelçisinin adını gizlemeyeceğim.

Kendisini büyük bir merkeze, özellikle de Strasbourg’a layık gören bu zat, AB Genel Sekreterliği Siyasi İşler Dairesi Başkanı Cem Kahyaoğlu.

Ne demeli; Kahyaoğlu, gerçek Dışişleri Bakanı’nın hálá Abdullah Gül olduğuna emin, doğru adrese ulaşmaya mı çalışıyor, yoksa Cumhurbaşkanı’nın artık bir torpil makamına dönüştüğünü mü göstermek istiyor?

Veya Dışişleri’nde bu işler böyle yapılıyor da biz bilmiyoruz!

AKP’DE ROCKEFELLER BÜLTENİ

Perşembe günkü yazımı AKP’nin Kızılcahamam toplantısına ayırmış, milletvekillerinin isim okunarak yapılan yoklamadan rahatsızlıklarını aktarmıştım.

AKP grubu her gün, onları ilgilendirdiğini düşündüğü haber ve yazıları bülten haline getirip milletvekillerine dağıtıyor.

Bir milletvekilinin uyarısı üzerine, perşembe günkü bültene baktım.

AKP ile ilgili yazım bültende yoktu.

Herhalde milletvekillerinin bu yazıyı okuması istenmedi.

Belki, "Nasılsa milletvekillerimiz Hürriyet okumuyor" diye düşünen AKP yöneticileri olabilir; ama yanıldıklarını bilmeliler.

Üstelik milletvekilleri bu yazıdan çok da memnun kaldılar.

O nedenle, bülteni çıkaranlar, son günleri mutlu geçsin diye Rockefeller için özel basılan gazeteyi vekiller için de yapacaklarsa yazım başa konmalıydı.

Ayrıca, bu dönem AKP için mutlu haber dolu Rockefeller bülteni çıkarmak kolay; ama Allah’tan Rockefeller gibi ölüm döşeğinde olan milletvekili yok.
Yazarın Tüm Yazıları