Ülke bayrağını elbise ve etek olarak giyenler

SADECE elbise ve etek değil, ceket, pantolon ve t-shirt olarak da giyiyorlar. Hatta şapka olarak da... Herhalde tahmin ettiniz, Cuma günü 119. dakikada mağlup duruma düşüp "Eyvah her şey bitti" diye üzülürken, "nöbetçi golcü" Semih’in 122. dakikada attığı, santrası bile yapılamayan "mucize golü" ile beraberliği yakalayıp, penaltılarla elediğimiz Hırvatistan’ın, fanatik seyircilerinden söz ediyorum.

Hırvatistan, paraşüt ve kravatı bulan ülke (kravat sözcüğü hırvattan geliyormuş).

Maç başlamadan önce Viyana sokakları, ülkelerinin damalı bayrağından elbiseler, etekler, pantolonlar ve tişörtler giyen, bağırarak şarkılar söyleyen, barlarda ve kafelerde su gibi bira içen Hırvatlarla doluydu...

Maçta ise, tribünlerin yüzde 80’i Hırvat seyircilerden oluşuyordu...

Neyse, inandık, oynadık. Tanrı da bizimleydi... kazandık. Şimdi sıra Almanya’da...

FARKLI BİR KENT

Maçın oynandığı Viyana, farklı bir kent...

Sanata, doğaya ve edebiyata aşık insanlar için adeta bir cennet.

Yola çıktığınız andan itibaren, büyülenmeye başlıyorsunuz.

Yolun bir tarafında, tüm ihtişamıyla Alp Dağları, diğer tarafında da göz alabildiğince yeşil, el değmemiş doruklar göze çarpıyor.

Şehre girdiğinizde bir masal ülkesiyle karşı karşıya kalıyor ve zamana direnen binaların arkasından, balkon etekli, perukalı, kireç yüzlü asilzadeler çıkacak sanıyorsunuz.

Yüzölçümünün 1/4’ü orman ve tüm Viyana’da 800’den fazla halka açık park var.

Gerisini siz düşünün...

Tüm bu özelliklere bakınca, Osmanlıların bu ülkeyi kuşatmak için niye o kadar çok uğraştığını daha iyi anlıyorsunuz.

BAŞBAKAN’A PARK CEZASI

Geçen yıl, bir trafik polisi "hatalı park" nedeniyle, Başbakan’a ceza yazıp, aracını otoparka çektirmiş.

Başbakan dahil kimsenin de ufak bir tepkisi olmamış.

Avusturya’da 14 yaşına gelen çocuğa soruyorlar; "Sen üniversitede okumak mı istiyorsun yoksa kısa sürede hayata atılıp çalışmak mı?" Kısa sürede iş hayatına girmek isteyenler, üç yıl süreli mesleki okullara (kuaför, kasiyer, çilingir, ahçı, tamirci vs.) yönlendiriliyor. Okulda 6 ay okuyor 6 ay çalışıyor. 600 Euro da ücret alıyorlar.

Nüfusu 8.3 milyon olan Avusturya’nın, yüzde 20’si Viyana’da yaşıyor.

Sigortasız işçi çalıştırma olayı yok.

İşsizlik oranı yüzde 5.7, enflasyon yüzde 3.7.

Özel hastane fazla yok.

Halk, cebinden 1 Euro bile ödemeden, sağlık hizmetlerinden yararlanabiliyor.

Türkiye’de 65’e yükseltilen kadınların emeklilik yaşı, ortalama ömrün 83 olduğu Avusturya’da 60.

SEVGİLİYE HEDİYE VERGİSİ

Türkiye’de kaldırılmak istenen Veraset ve İntikal Vergisi, Avusturya’da beşli bir sınıflamaya göre uygulanıyor.

Birinci gruptaki eş ve çocuklara kalan miras, yüzde 2-15 arasında vergiye tabi.

Vergi oranının en yüksek olduğu beşinci gruba sevgililer giriyor.

Onlara bağışlanan veya hediye edilen mallar, yüzde 14-60 arasında vergiye tabi.

Genel KDV oranı yüzde 20 ama kitap, gıda ve ulaşımda yüzde 10.

Türkiye’de yüzde sıfır KDV’ye tabi olan pırlanta, elmas, yakut ve zümrüt, Avusturya’da yüzde 20 KDV’ye tabi.

Gelir Vergisine gelince,
10 bin Euro’ya kadar olan gelirlerde vergi oranı, yüzde sıfır.

Vergi oranı yüzde 23-50 arasında değişiyor.

Kurumlar Vergisi oranı ise yüzde 25 olarak uygulanıyor.

Viyana, yarı finale kalmamız nedeniyle, bizim için güzel bir anı oldu...

Dileğimiz, Viyana’da aynı stadda finali oynamak...
Yazarın Tüm Yazıları