Süheyla Buyrukçu

Tarzınızı keşfetmek eğlenceli bir yolculuk

8 Ekim 2022
Kendinize ait bir tarzınız mı olsun istiyorsunuz? Bir dolap dolusu giysiniz olduğu halde, ne giyeceğiniz konusunda kararsız mı kalıyorsunuz? Alışverişe çıkmak, sizi endişelendiriyor mu?..

Eğer, bu sorulara “Evet” cevabın veriyorsanız, kesinlikle bir stil danışmanıyla tanışma vaktiniz gelmiş demektir. Çünkü stil danışmanlarıyla birlikte kendi tarzınızı keşfedebilir, hayal ettiğiniz şıklığa ulaşabilirsiniz. Ayrıca alacağınız danışmanlık hizmeti ile birlikte size yakışan, enerjinizi yükselten ve kendinize güveninizi arttıran kıyafetlerin neler olduğunu da öğrenebilir, alışveriş zamanınızın her dakikasını eğlenceli bir hale dönüştürebilirsiniz.

İLK 5 SANİYE İMAJINIZI BELİRLER

Alışveriş yapmayı hemen hemen hepimiz çok seviyoruz. Yeni kıyafetler, ayakkabılar, çantalar, aksesuarlar alarak modayı takip ediyor ya da kendi tarzımızı yaratmaya çalışıyoruz. Çünkü nasıl göründüğümüzü önemsiyoruz. Aslında önemsemekte de çok haklıyız. Çünkü görünüşümüz, ilk tanıştığımız insanlar üzerinde imajımızı belirliyor. Yapılan araştırmalar, görüntünüzün ilk 5 saniye içinde insanları etkilediğini ve 30 saniyede de kalıcı etki bıraktığını gösteriyor. Kısacası giyim tarzınız insanların sizin hakkınızdaki düşüncelerini belirleyebiliyor. Ayrıca seçtiğiniz doğru kıyafetler, sadece fiziksel olarak şık görünmenize yardımcı olmuyor, aynı zamanda enerjinizi yükseltiyor, kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlıyor. Yaydığınız pozitif enerji ise hayatınızın her yönüne yansıyor. Günümüzde giyim tarzınızı keşfetmeniz, doğru giysileri seçebilmeniz ve size uygun renklerin neler olduğunu öğrenebilmeniz içinse, stil danışmanları yardımınıza koşuyor.

HATASIZ ALIŞVERİŞ SIRRI

Yazının Devamını Oku

Cildimizin gençlik iksiri: Kolajen

1 Ekim 2022
Daha genç ve sağlıklı bir cilt, hacimli saçlar, yok olan eklem ağrıları gibi birçok olumlu etkisi bulunan kolajen peptitleri, son yıllarda oldukça popüler.

Öyle ki, içine kolajen peptitleri eklenerek hazırlanan sağlıklı smoothieler, ünlülerin de genç ve çekici görünmek için tükettiği gıdalar arasında yerini almış durumda. Ancak cilt sağlığımız için vazgeçilmez olan ve genç kalmanın sırrı olarak da görülen kolajen takviyelerinden fayda sağlayabilmemiz için dikkat etmemiz gereken bazı önemli hususlar var. Bu arada, beslenme listenize ekleyeceğiniz bazı besinlerle de gençlik vadeden kolajen üretimini desteklemeniz mümkün!

HEM CİLT HEM DE VÜCUT SAĞLIĞIMIZ İÇİN VAZGEÇİLMEZ

Günümüzde cilt sağlığımızı korumak, daha genç ve sıkı bir cilde sahip olmak için yapabileceğimiz birçok medikal işlem ve ürün bulunuyor. Ancak bazı ürünler var ki hem cilt hem de vücut sağlığımız için vazgeçilmez. Bugün sizlerle son yıllarda adını sıkça duyduğunuz ve ünlüler ile wellness tutkunlarının da radarına giren kolajen proteininin bizler için ne kadar önemli olduğundan bahsedeceğim. Çünkü aslında temel görevi vücut bütünlüğünü korumak olan kolajen, bizlere ışıl ışıl canlı bir cilt, sağlıklı uzayan saçlar, esnek ve güçlü kaslar vadediyor. Tüm bu olumlu etkileri nedeniyle son yıllarda cilde kaybettiği kolajeni kazandırmak için takviye olarak tablet, kapsül, toz ve sıvı şeklinde satışa sunulan ürünler, sıkça tercih ediliyor. Ancak bu ürünlerden fayda sağlayabilmek için, kolajen takviyelerini mutlaka doktor kontrolünde ve bilinçli bir şekilde tüketmek gerekiyor.

KOLAJEN EKSİKLİĞİ CİLDİN YAŞLANMASINI HIZLANDIRIYOR

Kolajen vücudumuzda doğal olarak üretilebiliyor. Ancak yaş alma, sigara kullanımı, aşırı stres, çevre kirliliği, sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam, cildimize esneklik ve canlılık veren kolajenin azalmasına neden oluyor. Özellikle 30’lu yaşlardan sonra vücudumuzda kolajen üretimi azalıyor ve bu durumun sonucunda da cilt elastikiyetini yitiriyor, kuruyor, sarkıyor ve kırışıklıklar meydana geliyor. Cilt lekeleri, gözle görülür bir hale geliyor. Saçlarınız ise sağlığını kaybedip, cansızlaşıyor ve dökülmeye başlıyor. Tüm bunların yanı sıra kırılgan tırnaklar, güçsüz kemikler ve kaslarla karşı karşıya kalıyorsunuz. Kısacası daha hızlı yaşlanıyorsunuz. Bu nedenle daha genç ve enerjik bir görüntüye sahip olmanız için vücudunuzdaki kolajen üretimini arttırmanız gerekiyor.

Yazının Devamını Oku

Evinizdeki cennet köşe: kış bahçeleri

24 Eylül 2022
Modern yaşamın insanlara getirdiği en büyük zorluklardan birisi de beton binaların arasında yaşamak. Özellikle büyük şehirlerde oturanlar, her gün biraz daha azalan yeşil alanlar nedeniyle nefes alacak huzurlu bölgeler bulamıyor. İşte tam da bu noktada kurtarıcımız olan kış bahçeleri bizlere evimizin içinde yemyeşil küçük bir cennet köşe yaratma imkânı sağlıyor.

Peki evlerimizde kış bahçesi nasıl oluşturabiliriz? Kış bahçelerini nasıl dekore etmeliyiz ya da hangi bitkileri kullanmalıyız? Eğer siz de evinizde doğal bir yaşam alanı oluşturmak isteyenlerdensiniz, gelin hep birlikte kış bahçeleri için nelere ihtiyacınız olduğuna göz gezdirelim.

DÖRT MEVSİM DOĞAYLA İÇ İÇE OLMAK

Hepimiz doğanın bir parçasıyız ama maalesef ki şehir hayatıyla birlikte beton binalarda ve toprakla bağlantımız olmadan yaşamak durumunda kalıyoruz. Kent içerisinde bahçeli evde yaşamak ise hepimizin en büyük isteği. Evet, birçok kişinin müstakil bir evde yaşama şansı yok ama evlerinizde kendinize bir kış bahçesi kurarak, doğayı yaşam alanınıza taşımanız mümkün. Rengârenk çiçekler ve değişik bitkilerle süsleyip, ahşap mobilyalarla dekore edebileceğiniz kış bahçeleri, sizlere dört mevsim doğayla iç içe olabilme imkânı sunabiliyor.

SOĞUK KIŞ AYLARINDA BAHÇE KEYFİ

Bizleri doğayla birleştiren ve evimizin sıcaklığını da aratmayan kış bahçeleri, yorucu şehir hayatından kaçabilmeniz için de muhteşem bir alternatif. Kar yağarken bile bahçe keyfi yapmak, hobilerinizle uğraşmak ya da misafirlerinizi doğal bir bahçede ağırlamak, hem size hem de konuklarınıza iyi gelecektir. Kış bahçenizi nasıl yapmanız gerektiği konusunda bilgi vermeden önce, sizlerle bu bahçelerin benim açımdan en önemli iki avantajını paylaşmak istiyorum:
1) Evinizde bahçe keyfini tüm yıl aralıksız yaşayabilmenize olanak sağlar.

Yazının Devamını Oku

Cildiniz ve saçlarınız sonbahara hazır mı?

17 Eylül 2022
Deniz, güneş ve kum üçlüsünün büyüsüne kapıldığımız yaz mevsiminde maalesef ki, güzellik ve bakım ritüellerimizi ihmal edebiliyoruz.

Tatilin verdiği rahatlıkla göz ardı ettiğimiz bakımlarımızın ardından siz de cildinizin ne kadar mat ve solgun göründüğünü fark ediyorsunuzdur. Özellikle yaz boyunca cildinizde bir de güneş koruma kremi kullanmadıysanız, cilt lekeleriyle karşı karşıya kalmanız kaçınılmaz oluyor. Eğer siz de cilt, saç, el ve ayak bakımınızla yaz ayları boyunca pek ilgilenemediyseniz, şimdi vücudunuza hak ettiği bakımı yapmanın tam da zamanı!

İLK KURAL CİLDİ ARINDIRMA

Yaz boyunca cilt bakımınızı ihmal ettiğinizde; kuru, mat ve sağlıksız görünen bir cilt ile karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Özellikle güneşin zararlı ışınlarından olumsuz etkilenen cildimiz, kuruyor, yıpranıyor ve cilt lekelerine maruz kalıyor. Ancak cildimizin solgun görünmesinin en önemli nedeni, ölü derilerin gözenekleri tıkamasıdır. Gün sonunda mutlaka siz de cildinizi temizliyorsunuzdur. Ancak terle bulaşan toz, kum ve güneş koruyucu ile aftersun gibi kremlerin kalıntıları, gözeneklerinizi tıkayarak, cildinizin nefes almasını engelliyor. Öncelikle şunu belirtmeliyim, etkili bir cilt bakımının ilk kuralı, cildi iyi bir şekilde arındırmaktan geçer. Bu nedenle yaz aylarının getirdiği olumsuzlukları ortadan kaldırabilmek için işe cilt tipinize uygun haftada 1 detoks etkili arındırıcı maskeler uygulamakla başlamalısınız. Bunu yaparken doğal ve bitkisel ürünleri kullanmanızı tavsiye ederim. Eğer, Türk kahvesi ya da fitre kahve içmeyi seviyorsanız, bunların telvelerini de maske olarak kullanabilirsiniz. Kahve telvesini bir fırça yardımıyla cildinize sürün, 15 dakika bekletin ve durulayın. İyi bir detoks etkisi yaratacaktır. Haftada 1 kez bu işlemi yapabilirsiniz.

İKİNCİ KURAL CİLDİ NEMLENDİRME

Gelelim cilt bakımının ikinci en önemli adımı olan nemlendirme işlemine. Bu dönemde kullanacağınız cilt bakım ürünleri cildinizin nem dengesini yeniden sağlamalı ve güneşin verdiği hasarları toparlama özelliğine sahip olmalıdır. Çünkü bu dönemde cildinizi kışın soğuk günlerine de hazırlıyorsunuz. Sonbaharda cilt bakımınızı ne kadar doğru yaparsanız, kışın da cildiniz bir o kadar kusursuz görünür. Yaz aylarında sık sık duş alınması, havuza, denize girilmesi ve güneş ışınları, cildinizin daha çok yıpranmasına, nem dengesinin bozulmasına yol açıyor. Bu nedenle cilt tipinize uygun yoğun bir nemlendirici ile cildinizi mutlaka korumalısınız. Ben, özellikle bu dönemde kadınlara profesyonel bir cilt bakımı yaptırmalarını da öneriyorum. Çünkü her ne kadar evlerimizde ürünler kullanıyor olsak da uzman bir kişinin uyguladığı cilt bakımı, gerçekten cildinizi kışa hazırlama anlamında çok fayda sağlıyor.

SAÇLARINIZI SONBAHARA HAZIRLAYIN

Yazının Devamını Oku

Aromaterapi ile ‘evinizin enerjisini’ yükseltin

10 Eylül 2022
Hem fiziksel hem de zihinsel anlamda rahatlama hissi sağlayarak, günün stresini ve sıkıntısını atmanıza yardımcı olan aromaterapi uygulamaları, belki de enerjimizi yükseltmenin en kolay yollarından biri.

Kokuların sihirli dünyasının kapılarını bizlere açan bu uygulama, aslında yüzyıllardır birçok toplumda ruh, beden ve zihin dengesini sağlayabilmek için kullanılıyor. Siz de son yıllarda çok popüler olan ve masaj uygulamalarında kullanılan aromaterapi yağlarını, enerjinizi yükselten oda kokularına dönüştürebilir, evinizde huzurlu bir atmosfer yaratabilirsiniz.

GÜNLÜK SORUNLARLA MÜCADELE

Çağımızın en ciddi sağlık sorunlarından biri haline gelen stres, maalesef ki günlük hayatımızın da bir parçası haline geldi. Gün içerisinde hepimiz birçok ruhsal ve fiziksel sorunla mücadele etmek durumunda kalabiliyoruz. Ancak iyi haber şu ki, günün stresini ve yorgunluğunu, kokuların muhteşem rahatlatıcı gücünü kullanarak, evlerimizde atabiliriz. Birçok toplumda yüzyıllardır kullanılan aromaterapi uygulamalarıyla evinizde spa ortamı yaratabilir, ruh, beden ve zihin dengenizi yeniden düzenleyebilirsiniz. Bitkilerin çiçek, kabuk, kök, sap, tohum, çekirdek ve yaprak gibi bölümlerinden çeşitli yöntemlerle elde edilen güzel kokulu yağlar aracılığıyla siz de enerjinizi yeniden kazanabilirsiniz. Ayrıca evlerinizde dört mevsim baharı yaşamanın en basit yollarından biri de yine aromaterapidir.

HER EVİN KENDİNE AİT BİR ENERJİSİ VARDIR

Aslında her evin kendine ait bir enerjisi vardır. Evlerimizin enerjisini kullandığınız renkler, objeler ve aydınlatma seçimi gibi faktörler de belirler. Bu enerjiye sevdiğiniz kokuları da eklediğiniz zaman, eviniz sizin için nefes aldığınız, olumsuzluklardan arındığınız ve ruh halinizi dengelediğiniz bir mabede dönüşebilir. Çünkü kokuların inanılmaz rahatlatıcı bir gücü vardır. Ancak bunu yaparken parafin ve sentetik esanslarla üretilmiş koku, tütsü, mum ile ağır kimyasallar içeren oda spreylerinden uzak durmalı ve doğal ürünler kullanmaya özen göstermelisiniz. Mesela bal mumu ile hazırlanan ve uçucu yağlarla aromalandırılan doğal mumları tercih edebilirsiniz. Uçucu yağları da eczanelerden ya da güvendiğiniz aktarlardan almaya özen gösterin. Ayrıca üzerinde etiketi olmayan hiçbir ürünü satın almayın. Çünkü bu tarz ürünlerin içerisinde hangi kimyasalların kullanıldığı belli değildir ve sağlığınıza zarar verebilir.

Yazının Devamını Oku

Kalıcı makyajla gelen güzellik konforu

3 Eylül 2022
Günümüzde artık çok yoğun hayatlar yaşıyoruz. İş temposu, şehir hayatının koşturmacası derken gün içinde makyaj yapmaya zaman ayıramayan kadınlar, her daim bakımlı ve güzel görünmek için kalıcı makyaj uygulamasını tercih ediyor.

Evet, yüzünüze uygun planlanmış bir kalıcı makyaj her ne kadar işimizi kolaylaştırsa da bu uygulamayı yaptırırken de dikkat edilmesi gereken çok önemli unsurlar var. Aksi takdirde enfeksiyon kapma riski ya da ağır metaller içeren malzeme kullanımı nedeniyle sağlığınız olumsuz etkilenebilir. Bunun yanı sıra kalıcı makyaj yaptırmaya karar verenlerdenseniz size önerim sonbahar makyaj trendlerine de bir göz atmanız.

UZMAN KİŞİLER TARAFINDAN YAPILMALI

Her daim bakımlı ve genç görünmemize yardımcı olan kalıcı makyaj, aslında yoğun hayatlar yaşayan kadınlar için devrim niteliğinde bir uygulamadır. Zamandan tasarruf sağlamaya yardımcı olan kalıcı makyajın aslında sandığınızdan çok daha güzel faydaları vardır. Mesela kalıcı makyaj, yüzeysel görünen normal makyaja oranla daha doğal bir görünüm elde etmenizi sağlar. Kaş, göz çizgisi veya dudaklarda bulunan bazı ufak kusurlar kapatılabilir veya şekil bozuklukları giderilebilir. Sadece kirpik diplerine yapılacak uygulamayla bile gözleriniz belirginleştirebilir ve doğal sürmeli bakışlara sahip olabilirsiniz. Kalıcı makyaj uygulaması için kısaca sürekli bakımlı olmayı seven kadınlar için hayat kurtarıcı bir yöntem demek çok da yanlış olmaz. Ancak kalıcı makyaj yaptırırken de çok dikkatli olunması gerekiyor. Çünkü bu işlem, iğneler yardımıyla doku altına boya enjekte edilmesiyle gerçekleştiriliyor. Bu nedenle makyajın sertifikalı uzman kişiler tarafından klinik ortamda ve steril malzeme kullanılarak doğru bir şekilde yapılması şart. Aksi takdirde enfeksiyon kapma riski kaçınılmaz oluyor.

MERDİVEN ALTI YERLERE DİKKAT!

Kalıcı makyaj uygulamalarının merdiven altı diye tabir ettiğimiz ve uzman olmayan kişiler tarafından yapıldığını da duyuyoruz. Hatta bazı zamanlar, hijyen kurallarına dikkat edilmediği ve ağır metal içeren malzemelerin kullanması sonucuyla sağlık sorunları yaşayan kişilere rastlıyoruz. Bu nedenle lütfen kalıcı makyaj yaptırmaya karar verdiğinizde gideceğiniz kliniğin bakanlık tarafından denetlenen bir yer olduğundan emin olun ve işlemi yapacak kişilerin de eğitim sertifikalarını görmek istediğini söyleyin. Çünkü kalıcı makyaj, uzman olmayan kişiler tarafından uygulandığında yüzünüze kalıcı zararlar verebilir.

KALICI MAKYAJDA NE TÜR BOYALAR KULLANILMALIDIR?

Yazının Devamını Oku

Evinizde wellness etkisi yaratın

27 Ağustos 2022
Ev yaşantımızın ruhsal sağlığımızı oldukça fazla etkilediğini biliyor muydunuz?

Özellikle son yıllarda yapılan araştırmalar, evlerimizde kullandığımız renklerin, objelerin ve oluşturduğumuz yaşam alanlarının kısacası ev tasarımımızın ruhsal sağlığımız üzerinde olumlu ya da olumsuz etki yarattığını gösteriyor. Bu nedenle günümüzde sık konuşulan kavramlardan biri olan wellness, artık dünyada yeni bir trend haline geldi. Peki, evinizde wellness etkisi nasıl yaratacaksınız? Evinizi iyi yaşam dostu bir alana nasıl dönüştüreceksiniz? İlk bakışta bu işi yapmak zor gibi görünse de aslında küçük dokunuşlarla bile evinizi wellness kavramına göre düzenlemeniz mümkün.

YENİDEN DÜZENLEYEBİLİRSİNİZ

Kaliteli ve uzun bir yaşam sürebilmemiz için hepimiz sağlıklı olmaya özen gösteriyor ve ona göre yaşamaya çalışıyoruz. Peki, gerçekten tam anlamıyla sağlıklı mıyız? Bu soruyu hiç kendinize sordunuz mu? Eğer sağlığı sadece bedensel iyi olma durumu olarak görüyorsanız, o zaman sağlık kavramının anlamına yeniden bakmamız gerekiyor. Çünkü Dünya Sağlık Örgütü, sağlık kavramını ‘sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik hali’ olarak tanımlıyor. Bu tanımdan yola çıkıldığında ise günümüzde yeni bir trend haline gelen wellness kavramı, bizlere bütüncül sağlığımızın ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor. Global Wellness Institute de wellness’ı, ‘bütünsel olarak sağlığa götüren faaliyetlerin tamamı’ olarak tanımlıyor. Çünkü yaşam tarzımız, seçimlerimiz, içinde bulunduğumuz fiziki ortamlar, bizleri ruhsal anlamda olumlu ya da olumsuz etkileyebiliyor. Evet, belki dışarıdaki ortamlarımızı değiştirme şansımız yok ama wellness yaklaşımıyla evlerimizin oda tasarımını, kullandığımız objeleri, renkleri, aydınlatma seçimlerimizi ve hava kalitesini yeniden düzenleyerek, iyi yaşam dostu bir hale getirebilmeniz mümkün

EVİNİZE SAKİNLİĞİ VE HUZURU GETİRİN
Evimize girdiğimiz zaman, mutlu olduğumuzu ve dinlendiğimizi hissetmek isteriz. Çünkü hayatlarımız artık daha stresli ve daha yorucu. Wellness yaklaşımıyla yeniden dekore edilen yaşam alanınızda hissettiğiniz tüm olumsuzlukları kapının dışında bırakmak çok daha kolay olacak. Çünkü yapacağınız sihirli dokunuşlarla evinize hem sakinliği hem de huzuru getireceksiniz.

SAMİMİ BİR KARŞILAMA

Yazının Devamını Oku

Spor yapmadan bölgesel zayıflamanın sırrı

20 Ağustos 2022
Spor yapmadan bölgesel yağlanmadan kurtulmaya ne dersiniz? Yaz aylarında istesek de istemesek de beslenme düzenimiz bozuluyor ve maalesef ki bölgesel anlamda kilo almaya başlıyoruz.

Bir de spor yapmaya zaman bulamıyorsanız, o zaman işiniz daha da zorlaşıyor. Ancak iyi haber şu ki; yeni nesil zayıflama cihazları ve diyetisyen eşliğinde kısa sürede bacak, basen, karın ve bel bölgenizde oluşan bölgesel yağlardan kurtulabilmeniz mümkün. Hatta bu cihazlar, 30 dakikada 20 bin mekik ya da squat yapmışsınız gibi bir etki yaratarak, kısa sürede daha sıkı bir karına ve kalçaya sahip olmanıza yardımcı olabiliyor. Biliyorum, inanması güç, ama gerçek...

Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecinde hepimiz evlerimize kapandık ve hiç alışık olmadığımız bir süreçten geçtik. Yeme ve içme düzenimizin yanı sıra uyku saatlerimiz de değişti. Bu süreçte hayatımızın bir parçası haline gelen hareketsiz yaşam da tüm bu olumsuzluklara eklenince, kilo almak da kaçınılmaz oldu. Evet, pandemi yasaklarını geride bıraktık ama şimdi de birçok kişi yaz aylarının getirdiği düzensiz beslenme ile özellikle bacak, karın, basen ve bel bölgesinde oluşan bölgesel yağlanmalardan kurtulmak için çözümler arıyor. Eğer siz de kilolarınızla ilgili bu tarz bir sorun yaşıyorsanız, vücudunuzu şekillendirmek ve ideal kilonuzu korumak istiyorsanız, o zaman sizleri yeni nesil bölgesel zayıflama cihazlarıyla tanıştırmak istiyorum. Özellikle spor yapmayı sevmeyen ve spora vakit bulamayanlar için ideal bir çözüm olan bu bölgesel zayıflama cihazlarının sonuçlarının gerçekten muhteşem olduğunu söyleyebilirim. Hele bir de diyetisyen eşliğinde bu cihazlardan faydalanırsanız, işte o zaman eskisi gibi fit ve formda görünmeniz kaçınılmaz.

KİM KORKAR İNATÇI YAĞLARDAN

Tükettiğimiz yağlı ve sağlıksız gıdalar, aslında bölgesel anlamda kilo almanın ana nedenleri arasındadır. Bu korkunç beslenme tarzına bir de hareketsiz yaşamı eklediğiniz zaman bölgesel yağlanmadan kaçabilmeniz pek de mümkün değil. Özellikle de inatçı yağlar, sizi kolay kolay terk etmez. İşte tam da bu noktada, bölgesel zayıflama uygulamaları devreye giriyor. Yeni nesil zayıflama cihazları eşliğinde kişiye özel hazırlanan bölgesel incelme programları, ilk seanstan itibaren kişilerde belirgin bir şekilde incelme sağlayabiliyor. Vücut tipinize göre yapılması kararlaştırılan uygulamanın seans sayıları ise tabi ki kişiden kişiye değişiklik gösteriyor. Ancak şunu söyleyebilirim ki, programınızı disiplinli bir şekilde gerçekleştirdiğinizde, kesinlikle fit vücudunuza yeniden kavuşmanız mümkün olabiliyor.

AĞRI YOK, KESİ YOK, YORULMAK YOK

Günümüz teknolojisi sayesinde nasıl ameliyatsız yüz gençleştirme yöntemleri çok daha fazla tercih ediliyorsa, bölgesel zayıflamada da cerrahi müdahaleye gerek kalmayan, ağrısız ve risksiz uygulamalar öne çıkıyor. Yüksek yoğunluklu odaklanmış elektromanyetik dalgaları kullanan bu cihazlar, aslında popo estetiğine rakip olarak bıçaksız kalça dikleştirmeyi de hedefliyor diyebiliriz.

30 DAKİKADA SIKI KARIN, DİK KALÇA

Peki bölgesel zayıflama uygulamalarında sistem nasıl işliyor? Gelin, biraz da bu konuyu inceleyelim. Elektromanyetik enerji kullanan cihazlar yardımıyla egzersiz yapmadan karın kaslarınızı güçlendirip, kalçanızı ya da baseninizi biçimlendirebiliyorsunuz. Bu cihazlar sayesinde kasların sadece 30 dakikada 20 bin kez çalışması sağlanabiliyor. Bu durum vücudunuzda 30 dakikada 20 bin mekik ya da squat yapmışsınız gibi bir etki yaratıyor. Bu sayede hem yağ yakıyor hem de kas yaparak daha biçimli fiziğe sahip olabiliyorsunuz. Ayrıca uygulama için bir hazırlık yapmanız da gerekmiyor. Sizden istenilen tek şey, sadece uzanmanız ve kaslarınızın yüzde 100’ünü çalışmasını hissetmeniz.

Yazının Devamını Oku