O zaman yaz tatilini iple çekenler ve yola çıkmaya hazır olanlar için sezonun plaj trendlerine rotamızı çevirelim. Keyifli bir tatil alışverişi yapmadan önce, sezonun plaj trendlerine bir göz gezdirmenizde fayda var. Çünkü bu yıl sahiller, çiçek desenleriyle, neon renklerle ve sim dokulu bikinilerle hareketlenecek. Ayrıca farklı bir tarz yaratabilmek için rahatlığı şıklıkla birleştirmeniz de gerekecek. Havalar ısındı, deniz, güneş ve kum üçlüsü bizleri çağırıyor. Ancak yaz alışverişi yapmadan önce plaj modasına bir göz gezdirmekte fayda var. Tatil heyecanının içinizi kaplamaya başladığı bu günlerde valizinizi hazırlamadan önce 2023 mayo ve bikini modellerine ve plaj trendlerine bir göz gezdirmek isteyebilirsiniz. Çünkü bu yıl retro desenler, neon renkler, simli dokular, fırfırlı üstler, cut out modeller ve üçlü bikini setleri plajların gözdesi olacak.
Elbette ki büyük şapkalar, plaj çantaları, güneş gözlükleri ve pareolar da plaj modasının vazgeçilmezleri arasında. Özellikle her kombine uyum sağlayan hasır şapka ve hasır çantalar, bu yıl hem doğal hem de renkli modelleriyle plajlarda yanımızda olacak aksesuarların başında geliyor.
SAHİLLER ÇİÇEK AÇIYOR
Tüm yıl tasarımlarda gördüğümüz floral desenler, plaj modasında da öne çıkan trendler arasında. Özellikle çiçekli bikini modelleri, bu sezon oldukça popüler olacak. Doğallığı ve huzuru yansıtan çiçek desenler, plajlarda sımsıcak bir hava yaratacak gibi duruyor. Ayrıca bu yıl her parçaya dahil edilebilen üç boyutlu çiçek motifleri de mayo ve bikinilere ekleniyor. Sade ve düz bir bikini giymekten sıkılanlar, özellikle üç boyutlu gül detayı kullanarak, bu trendi yakalayabilirler.
Çünkü sıcak havalarda rahatlığıyla öne çıkan etekler ve elbiseler hem şık hem de feminen görünmenize yardımcı olan önemli parçalardan. Ayrıca yeni sezonda giyim kolaylığı sağlayan bu ikili, cüretkâr ve romantik tavırlarıyla sıcak yaz günlerini fethetmeye hazırlanıyor. Sıcak yaz günleriyle birlikte artık rahat ve kullanım kolaylığı olan kıyafetlerimizi çıkarmanın da vakti geldi. Gardıroplarımızın vazgeçilmez parçalarından biri olan yazlık elbiseler ve etekler, her yıl olduğu gibi bu yıl da oldukça popüler. Özellikle bu sezon renkli, canlı ve floral desenli elbiseler öne çıkarken, mini ve maksi boylarıyla dikkat çeken düşük bel etekler ise geri dönüyor. Tarzınıza eğlence, cazibe ve feminenlik katan etek ve elbiselerle seçiminize göre gündüzden geceye kusursuz bir geçiş sağlayabilir, tarzınızı yenileyebilirsiniz. Özellikle yaz ruhunu yansıtan mini, midi ve maksi elbiseler, enerjik ve farklı kesimleriyle sezonu fethetmeye hazır. Uçuşan etek ile yüksek bel detayları, desenli tasarımlar, asimetrik kesimler ve boyundan bağlamalı tasarımların bu yıl elbiseleri, sezonun en popüler parçaları yaptığı kesin.
TIĞ İŞİ ÖRGÜLER
Moda dünyası, bu yıl el işçiliğini de ön plana çıkararak, tığ işi parçalara da oldukça sık yer verdi. Özellikle 70’li yılların el yapımı örgü modelleri, elbiselerde de fazlaca kullanıldı. Kısacası ‘Bir ters, bir düz’ mottosu yaz elbiseleriyle yeniden sahneye çıkıyor. Romantik çiçek desenler ve patchwork esintileriyle tasarlanan straplez kesim elbiseler de yaz günlerinde aşkı tazeleyen romantik akşamlarda tercih edilecek parçalar arasında diyebiliriz. Ayrıca elbiseniz ister mini ister midi ya da maksi olsun, kullanılan çiçek desenler, sıcak havaların enerjisini bir kat daha artacağı kesin.
PARILTILI ELBİSELER
Sonbahar/Kış sezonundan da hatırlayacağınız payet parçaların yükselişi yaz aylarında da devam ediyor. Parıldayan payetler ve kristallerle süslü elbiseleri, uzun yaz gecelerinde isterseniz şık bir davette isterseniz partnerinizle geçireceğiniz romantik bir gecede giymeyi tercih edebilirsiniz. Bu yıl ayrıca yine kış aylarında sıkça gördüğümüz western tarzı, saçak detaylarıyla yaz elbiselerinde de sıkça kullanıldı. Farklı bir elbise modeli almayı düşünüyorsanız, asimetrik kesimli saçaklı elbiselere bir göz gezdirmenizi öneririm.
Modern şehir hayatının getirdiği en önemli sorunlardan birisi de doğayla iç içe olmamızı engellemesidir. Özellikle şehir merkezinde oturanların birçoğu apartmanlarda yaşamak zorunda kalmaktadır. Durum böyle olunca balkonlarımız bizim rahat soluk alabileceğimiz ve açık havanın keyfini sürebileceğimiz en önemli alanlar olarak öne çıkar. Özellikle de yaz aylarına gireceğimiz bu süreçte çoktan balkonlarda kahvaltılar yapmaya ya da kahveler içmeye başladık. Bence sıcak havalarda evlerimizin en aktif yaşam alanları olan balkonlarımız, sadece masa ve sandalye atıp, sıradan bir oturma alanı olmaktan çok daha fazlasını hak ediyor. Üç veya dört ay ayımızı geçireceğimiz bu yaşam alanlarımızın estetik dokunuşlara ihtiyacı olduğu da bir gerçek. Öncelikle şu belirtmeliyim, bunun zor olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Çünkü bambu tasarımlar, hasır sepetler, seramik saksılar, rengarenk yastıklar, kilimler ve bitkilerle stresten uzak, huzurlu bir köşe yaratmak sandığınızdan çok daha kolay.
BİTKİLERİN RAHATLATICI ETKİSİNİ KULLANIN
Balkon dekorasyonunun en önemli parçalarından biri bitkilerdir. Çünkü tavandan aşağı sarkıtacağınız makrome askılar, sepetler ya da rengarenk saksılar içerisindeki bitkiler, balkonunuzun havasını anında değiştirecektir. Balkonunuzda kişisel bir botanik bahçesi oluşturmak isterseniz de cam kavanozlar, küçük ev seraları veya teraryumların yanı sıra dekoratif saksıları kullanabilirsiniz. Ancak çiçek ve bitkilerinizi seçerken, balkonunuzun güneşe olan konumunu da değerlendirmeyi unutmayın. Çünkü balkon çiçekleri güneş seven, gölge seven ve yarı gölge seven olmak üzere ayrılır. Mesela mavi papatya, labularia maritima, mine çiçeği, sardunya, petunya, yaz karanfili, güneş seven çiçeklerdendir. Begonya ve küpe çiçeği ise gölgeyi sever. Balkonunuzda kullanacağınız bu renk renk çiçek ve bitkiler, emin olun alanın enerjisini yükseltmekle kalmayacak, size günün yorgunluğunu atabileceğiniz bir terapi ortamı da yaratacak.
RENKLİ YASTIKLARLA BALKONUNUZUN ENERJİSİNİ ARTTIRIN
Balkonunuzda kullandığınız koltukların ya da sandalyelerin üzerine gökkuşağının canlı renklerinden oluşan yastıklar yerleştirebilirsiniz. Bu yılın trendleri arasına yer alan birbirini takip eden renkli motifler, çizgililer, taş baskılı yastıklar da kullanabilirsiniz. Koltuklarınızın üzerine atacağınız bu enerjik yastıklar, balkon dekorasyonunuzu çok daha güzelleştirecek. Açık alanlarda doğru kullanılan renkler, özellikle bitkilerin yeşilleriyle birleşince tam bir görsel şölen yakalamanıza da yardımcı olacaktır.
Özellikle son üç yıldır renklerin gücünü kullanarak, enerjinizi yükselten dopamin giyim tarzı, kendinizi mutsuz hissettiğiniz zamanlarda devreye sokmanız gereken bir trend. Çünkü turuncu, yeşil, sarı, mavi ve kırmızılarla kombinlenen cesur bir stil yarattığınızda daha optimist bir ruh haline girdiğinize tanık olacaksınız. Mutluluk hormonları, hayatımızı huzurlu ve neşeli geçirmemizi sağlayan, vücudumuzda doğal olarak üretilen hormonlardır. Bu hormonlardan biri de dopamindir. Hafıza, hareket, motivasyon ve ruh hali gibi durumları kontrol etmekle ilgilenen dopamin, odaklanmamızda, keyif almamızda ve neşelenmemizde önemli bir rol oynar. Dopamin eksikliğinde ise kendimizi yorgun, mutsuz, keyifsiz ve umutsuz ruh hali içinde buluruz. Özellikle pandemi döneminde bu hormonun eksikliğini oldukça fazla hissettik. Bu duruma kayıtsız kalmayan moda dünyası da yaşanan sıkıntılı günlere inat, kişinin modunu yükselten ve motivasyonunu artıran dopamin giyim akımını hayatımıza soktu. Siz de ruhunuza mutluluk saçacak olan dopamin giyim trendinden ilham alarak, renklerin gücünü kıyafetlerinizde kullanabilir, gününüzün çok daha enerjik ve neşeli geçmesini sağlayabilirsiniz. Peki, dopamin giyim tarzında hangi renkleri kullanacağız? Ünlü markaların yaz kreasyonlarını mağaza vitrinlerinde görmeye başladığımız bu günlerde gelin dopamin artıracak renklerin neler olduğuna ve nasıl bir stil yakalamanız gerektiğine bir göz atalım.
GÖKKUŞAĞINI KIYAFETLERİNİZE YANSITIN
Yağmurlu bir havadan sonra gökyüzünde parlayan gökkuşağının renklerini siz de kıyafetlerinize yansıtarak, gününüzü daha pozitif duygularla geçirebilirsiniz. Kombinlerinizde kullandığınız renklerin dopamin hormonunu harekete geçirdiğini ve sizi mutlu ettiğini kesinlikle hissedeceksiniz. Öncelikle dopamin renklerini birkaç tonuyla sınırlamak çok da mümkün değil. Oldukça fazla renk seçeneğimiz var. Bu yazın koleksiyonlarında yer alan renklerden de yola çıkacak olursak, canlı sarılar, elma yeşili, zümrüt yeşili, turuncular, pembeler, kırmızılar, fuşya ve mavinin muhteşem tonları baştan aşağıya modunuzu yükseltmek için hazırlanmış gibi duruyor. Renkleri kullanma konusunda ustalığınızı göstermek ve enerji saçan şık bir görünüm elde etmek için mükemmel bir sezon diyebilirim.
ZIT RENKLERİN UYUMU
Bu yıl podyumlarda canlı, enerjik ve harekete geçiren dopamin renklerin tasarımlarda bolca kullanıldığını gördük. Aslında bu trendde renklerin baştan sona aynı tonlarla, aynı rengin farklı tonlarıyla ya da iki zıt rengin birlikte kombinlenerek kullanılabiliyor olması, mutluluk veren bir tarz yaratmamızı da kolaylaştırıyor. Mesela fuşya ve kırmızı, elma yeşili ve fuşya, açık mavi ve yeşil gibi birbirine zıt renklerin kombinlendiği tasarımlar, moda haftalarında da göz alıcı bir görünümle çıktı karşımıza. Özellikle güven veren maviyi, bu sezonun trendi olan kot pantolonlarda, kot yeleklerde ya da kot eteklerde kullanabilirsiniz. Gün içinde daha olumlu düşüncelere sahip olmak ve strese inat, keyifli bir gün geçirmek için siz de neşe saçan sarıyı, huzur veren yeşili, enerjinizi artıran turuncuyu, romantik pembeyi ve tutkunun rengi olan kırmızıyı kombinlerinizde bolca kullanmayı ihmal etmemelisiniz.
Cildimiz, soğuk kış günlerinden ve baharın yıpratıcı güneşinden yorgun bir şekilde çıkar. Yaz mevsiminde ise zararlı güneş ışınları, tuzlu deniz suyu ile klorlu havuz suyu, cildimizin kurumasına, leke oluşumuna ve kırışıklıkların artmasına yol açar. Bu nedenle yaz mevsimine uyum sağlayan cilt bakım uygulamalarına geçerek, cildinizi bu yıpratıcı etkenlere karşı korumanız gerekir. Cildimiz, her mevsimden etkilenir. Bazı mevsimlerde daha az bakıma ihtiyaç duyarken, bazı mevsimlerde çok daha özenli bakımlara ve korumaya ihtiyaç duyar. Yaz mevsimi de bunlardan biridir. Bu nedenle ilkbahar aylarında uyguladığınız cilt bakım ritüellerini değiştirme ve yaza uyum sağlayan bakımlara geçme vaktiniz geldi. Çünkü artık güneşin zararlı ışınları, havuz ve deniz suyunun olumsuz etkileri, nem artışı gibi faktörler, cildinizi yıpratmak ve yaşlanma hızını artırmak için gün sayıyor. Peki, yaz mevsiminde oluşabilecek cilt problemlerinin önüne geçmek için neler yapılmalı? Hadi gelin bugün hep birlikte sorunsuz bir yaz dönemi için cilt bakımımızı masaya yatıralım.
CİLDİNİZİ İÇTEN NEMLENDİRİN
Yazın sürekli suyla temas eden cildimiz, çok daha fazla kurumaya meyilli olur. Bu nedenle de nem ve bakım ihtiyacı artar. Yaz aylarına girmeden önce cilt tipinize uygun nemlendiriciler kullanmaya başlamanız gerekir. Yaz aylarında gözenekleri tıkayacak yağlı ürünler yerine mutlaka su bazlı nemlendiricileri tercih edin. Ancak kullandığınız nemlendiriciler cildin alt tabakasına kadar ulaşamayacaktır. Bu nedenle enjeksiyon yoluyla derinin alt tabakasına ulaşabilecek ve cildinizin ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri verebilecek uygulamalar yaptırabilirsiniz. Yeterli nem, sağlıklı cilt tonu ve pürüzsüz bir görünüm için bu uygulamalar oldukça önemlidir. Benim en sevdiğim uygulamalardan birisi yüz mezoterapisidir. Bu işlem güzelliğinize güzellik katmanın yanı sıra cildinizi nemlendirir, canlandırır ve yaşlanma belirtilerinin azalmasına destek olur.
CİLT TEMİZLİĞİNİ İHMAL ETMEYİN
Doğru bir cilt bakımı yapabilmek için cilt temizliğinize özen göstermeniz oldukça önemli. Sıcak havalarda daha çok terleriz ve bu durum cildimizin yağlanma eğilimini arttırır. Bu nedenle sabah ve akşamları mutlaka cildinizi temizleyerek, toz, ter ve kirlerden arındırın. Tüm bakım ürünlerinin sadece temiz bir cilde uygulandığını ise asla unutmayın. Ayrıca cilt tipinize uygun ürünleri kullanmaya da özen gösterin.
‘Ateşin Gölgesi’ adlı defilesiyle moda otoritelerinin de dikkatini çekmeyi başaran bu sıra dışı moda tasarımcısıyla ben de bir röportaj yapmak istedim. Tamamen gerçek duygulardan ve yaşanmışlıklardan oluşan koleksiyonlarının hikâyelerini ve yaz sezonu için yaptığı hazırlıkların ayrıntılarını hoş bir sohbet eşliğinde konuştuk. Söyleşimize başlamadan önce, ilk müjdemizi de verelim. Yaz sezonu için pozitif enerjiyle dolu yepyeni bir koleksiyon yolda...
Şiyar Akboğa
* Sıra dışı, özgün ve özgürlüğü temsil eden bir tarzınız var. Bize tasarımlarınızın ruhunun nereden geldiğini anlatır mısınız? ‘Şiyar Akboğa’ denildiği zaman nasıl bir tarz düşünmemiz gerekiyor?
Tasarımlarımın ruhu, tamamen bana ait duygu ve hislerden oluşuyor. Tasarımlarımda yaşadığım anlarda hissettiğim duyguları anlatan parçalara yer alıyor diyebilirim. ‘Şiyar Akboğa’ ismi geçtiğinde ise insanların aklına zamansız, hiçbir zaman modası geçmeyecek kalıplar ve alışılmışın dışında desenler ile renkler gelir. İşte bu benim tarzım.
* Çok genç yaşlarda başarılı birçok defileye imza attınız. Bu başarının sırrı nereden geliyor?
Hepsi, aslında çok zor süreçlerdi. Ama modayı, tasarlamayı ve bir şeyler var etmeyi o kadar çok seviyorum ki tüm zorluklara değiyor. Çünkü bunlar benim ruhumu besleyen en önemli şeyler. Defile dönemlerinde ise kendimi tamamen dışarıya kapatıp, o defileye odaklanıyorum ve elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Finalde çıkıp, alkış almak ise dünyanın en güzel duygusu. Bu benim kendime verdiğim en büyük ödül diyebilirim.
* Türkiye’de modacı olmanın her zaman zor olduğu dile getiriliyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Ancak baharla birlikte cildimiz için çok tehlikeli bir faktör de ortaya çıkıyor. Özellikle mayıs ayına gireceğimiz bu günlerde bizleri mutlu eden güneş ışınları, cildimiz içinse büyük bir tehdit haline geliyor. Bu nedenle ısının yükselmediği durumlarda bile güneş koruma kremlerini yanınızdan ayırmamamız önemli. Aksi takdirde yüzünüzde, açık olan el, kol ve omuz gibi bölgelerinizde güneş lekeleri ve yanıklarla karşı karşıya kalmanız mümkün. Sadece yaz aylarında güneşe karşı cildimizi korumamız gerektiğini düşünürüz. Oysaki güneşin zararlı ışınlarına dört mevsim maruz kalıyoruz. Özellikle bahar ayıyla birlikte kendini iyice gösteren bahar güneşi, cildimiz için ciddi bir tehlike oluşturuyor. Kış boyunca hassaslaşan cildimiz, şu anda ilkbahar güneşine karşı oldukça savunmasız. Ozon tabakasının incelmesi nedeniyle artık bizim bildiğimiz güneş yok ve UV ışınları, bize çok daha fazla zarar verebiliyor. Güneş koruyucu kremler olmadan güneşe maruz kalmak ise cilt lekelerini, cilt kırışıklıklarını ve cilt yanıklarını beraberinde getiriyor. Yapılan tüm araştırmalar, güneşin zararlı ışınlarının cilt yaşlanmasını hızlandırdığını da kanıtlıyor. Bu nedenle kış aylarında kullanmayı ihmal ettiğiniz güneş koruyucularınızı şimdi yeniden gün yüzüne çıkarma vakti.
KAPALI ALANLARDA DA GÜNEŞTEN KORUNUN
Güneşin zararlı ışınlarına maalesef ki sadece dışarı çıktığımız zaman maruz kalmıyoruz. UV ışınları, evlerimizde, iş yerlerimizde ve birçok kapalı alanda camlardan geçerek cildimize ulaşabiliyor.
Güneşin zararlı ışınlarının gerçekten şakası olmadığını asla unutmamalıyız. Çünkü ciltte kalıcı hasarlara, renk değişikliklerine, cilt lekelerine, kırışıklıklara, yanıklara ve hatta cilt kanserine bile neden olabiliyor. Bu zararlardan kurtulmanın en kolay ve etkili yolu da güneşten koruyucu krem kullanmayı ihmal etmemekten geçiyor. Çünkü bu kremler, ultraviyole B (UVB) ışınlarını engellemede büyük bir rol oynuyor. Tabii doğru bir şekilde kullanıldıklarında...
Ancak endişelenmeyin çünkü yağ yakımına destek olan bölgesel incelme cihazları ile yaza fit ve formda girmeniz mümkün. Gelin, havaların ısınmaya başladığı bu günlerde, siz de vücudunuzu teknolojiyle yaza hazırlayın. Hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenme gibi birçok neden her daim fit ve formda kalmayı zorlaştırabiliyor. Eğer siz de ‘Çok yoğun çalışıyorum ve spor yapmaya vaktim yok’ diyenlerdenseniz, o zaman sizleri yeni nesil bölgesel zayıflama cihazlarıyla tanışmaya davet ediyorum. Çünkü bu cihazlar, bizlere her mevsim şekilli ve fit bir vücuda sahip olabilme imkânı sunuyor. Ancak bölgesel zayıflama yöntemlerinin kilo azaltmak amacıyla kullanılmadığını hatırlatmak isterim. Çünkü bu cihazlar vücudun belli bölgelerinde birikmiş olan yağların azaltılması ve daha şekilli bir fiziğe sahip olmak amacıyla kullanılıyor. Kış mevsiminde giydiğimiz bol ve kalın kıyafetlerle saklanabilen bölgesel kilolar, maalesef ki yazın gelmesiyle birlikte göz önüne çıkmaya başlıyor. Eğer siz de bölgesel yağlanmadan şikâyet edenlerdenseniz ve yaz aylarına fit girmek için çözüm arıyorsanız o zaman işe bölgesel zayıflama uygulamalarıyla başlayabilirsiniz.
BÖLGESEL OLARAK ZAYIFLAMAK MÜMKÜN!
Herkesin vücut yapısı farklı olduğu için yağlanma alanları da kişiden kişiye değişiklik gösterir. Ancak yağlanma bölgelerini sırt, kollar, bel çevresi, karın bölgesi, basen ve kalçalar, üst bacak yağlanması ve dış bacak yağlanması şeklinde ayırabiliriz. Düzenli spor yapılsa da genelde bölgesel yağlanmalardan kurtulmanın pek mümkün olmadığı düşünülür. Evet bu yağlar kesinlikle oldukça inatçıdır ve sizi kolay kolay terk etmek istemezler. Ancak güzel haber şu ki bölgesel zayıflama cihazlarının yardımıyla bu yağlardan kurtulmanız mümkündür. Hem de kısa sürede...
ETKİSİ İLK SEANSTA GÖZLENEBİLİYOR
Bölgesel zayıflama yöntemlerinin tümü, sorunlu bölgedeki yağ hücrelerinin büzüştürülerek, parçalanarak veya eritilerek, bölgeden uzaklaştırılması esasına dayanıyor. Ben de güzellik merkezimde özellikle karın, kalça, üst bacak, bel, kol altı bölgelerindeki fazla yağlardan kurtulmak isteyen danışanlarıma bölgesel yağlanmaya karşı etkili olan çeşitli cihazlarla yardımcı oluyorum.