Paylaş
Şehrimizde de bunun güzel bir örneği var.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile TARKEM’in işbirliğinden söz ediyoruz.
TARKEM, yaklaşık 8 yıl önce 116 kişi ile kurulmuştu.
Kurucular genelde İzmirli’ydi.
TARKEM tarihi alanın ve Kemeraltı’nın “rehabilite fitilini” ateşlemek için kamu ve özel sektör ortaklığıyla kurulmuş bir “Anonim Şirkettir”.
Böyle olmakla beraber, tüm kurucuların başlangıçta imzaladıkları sözleşmeye göre, kazanç fikrini geri planda tutan bir kuruluş amacına sahiptir.
Bir anlamda bir vakıf-şirket modeli ile yaşadığı kente sorumluluk duyan insanların bir araya geldiği bir birlikteliktir.
Bu yapıya İzmir’in pek çok sivil toplum kuruluşu da ortak olmuştur.
TARKEM, halis niyetlerini kısa zamanda her kesime geçirmeyi bilmiş, bu anlamıyla merkezi ve yerel kamu kuruluşları ile bir ekip ruhu içinde kıymetli bir sinerji oluşturmuştur.
“Tarihi alan” deyince Kadifekale’den Konak Pier’e yayılmış 272 hektarlık bir büyüklükten söz edilir.
Altyapı, güvenlik, üst-orta gelir gruplarının azalan ilgisi gibi pek çok sorun, 10 bine yakın esnafıyla bir otantik mücevher olan Kemeraltı’nı giderek aşağıya çekmiştir.
Kemeraltı’nı ayağa kaldırmak ve bütünlüklü bir çehreye büründürebilmek bir şirketin boyutlarını, haliyle çok aşmaktadır.
Bu sebeple, olgunlaştırılan çok sayıda projenin hayata geçirilmesi kamunun her boyutta gücüne mutlak ihtiyaç göstermektedir.
Bu gereklilikle şirketin ortaklık yapısında Büyükşehir Belediyesi’nin payı süreç içerisinde diğer kamu kuruluşları ile birlikte %39’a yükseltilmiştir.
Halen 167 ortağa ulaşan TARKEM’in Yönetim Kurulu Başkanı Tunç Soyer’dir.
Şirket, yeni yapısıyla ve üst kalite profesyonel kadroları ile bölgeyi tetikleyecek yatırımları hayata geçirme noktasına gelmiştir.
Son olarak Havra Sokağı bölgesinde metruk Albayrak Pasajı kamu-özel işbirliği ile muhteşem bir dönüşüme hazırlanmaktadır.
TARKEM, bahse konu projede mülk sahibi olduğu gayrimenkulünü koyarken, restorasyon Büyükşehir Belediyesi’nce gerçekleştirilecek ve katkılar ölçüsünde tariflenen hisse yapısıyla oluşturulan ortaklık, yaratılacak bu değeri kentimizin istifadesine sunacaktır.
Bu noktada hoş olan husus, gerek TARKEM gerekse Büyükşehir Belediyesi taraflarının tam bir empatik tutum içinde İzmirliliği önceleyen bir anlayışı her daim muhafaza etmeleridir.
Bu neviden yatırımlar tüm bölge için cazibeyi artıran, topyekün bir heveslenmeyi tetikleyen ve tarihi alanın ayağa kalkmasına vesile olabilecek başlangıç vuruşlarıdır.
Paylaş