Kısa sürelere başkaldırı

Şarkı süresinin kısalması dinlenme oranlarını artırdı mı tartışılır ama beğendiğiniz bir şarkıyı yeniden dinleme isteğini tetiklediği bir gerçek.
Gelelim bunu anlatma nedenime... Malumunuz, geçtiğimiz haftalarda Tool’un 13 yıl aradan sonra çıkardığı beşinci albümü “Fear Inoculum” çıktı.
Hem de muhteşem bir stratejiyle.
Albüm yayınlanmadan birkaç hafta önce, Tool’un dijital dinleme platformlarında yer almayan tüm albümleri yayınlandı.
Ardından single olarak albümle aynı adı taşıyan “Fear Inoculum” geldi.
Albüm beğenildi, beğenilmedi, bazı şarkılar öne çıktı, bazıları geri planda kaldı falan, siz tüm bu yorumları bir kenara bırakın.
Yayınlandığı ilk iki haftada grubun son albümdeki her şarkısı Billboard listesinde ilk 25’e girmekle kalmadı, “Fear Inoculum” da listeye giren en uzun şarkı oldu. Zira tamı tamına 10 dakika 20 saniye.
Listeye giren en kısa şarkı ise Lil Pump’ın “Gucci Gang”iydi.
Toplamda 2 dakika 4 saniye sürüyor ve o sürede 53 kez “Gucci Gang” deniyor.

Kısa şarkılar

Araştırmalar gösteriyor ki 2017’den bu yana şarkılar kısalmaya devam ediyor. Billboard Hot 100 listelerine giren şarkılar 2000’lerin başında 4.5 dakika ortalamasına sahipken, 2018’de bunun 3-3.5 dakikaya düştüğü gözlemlenmiş. 2-2.5 dakikalık şarkılar ise geçen yıl yüzde 6 oranında artmış.
Kısa şarkı yapmak artık bir oyun kuralı olarak kabul görürken, deneyimli isimlerin başkaldırış gibi şarkılar sunması ise manidar. Tool örneğinde de görüldüğü üzere milyonlarca dinlenmeye sahip olmanın altın anahtarı süreden kırpmak değil, hissettiğin, içine sinen, sevenlerinin sahipleneceği iş ortaya koymak.
Sonucu ise milyonlarca dinlenme, daha ne olsun.

Şarkı değil “eser”

Valla deneysel müzik grubu deyince bir durup düşünüyorum. Ne yalan söyleyeyim, tanımlanamayan müzikler bana hep bir kaos çağrıştırıyor. Ama Tunga Alp Şen ve Berkhan Ay’dan oluşan Noisual’ın single’ında, “deneysel” kavramıyla ilgili bu önyargım biraz yıkıldı. “Tidal Waves” şarkıları elektronik tabanlı zengin bir enstürmantal parça.

Melodiler arasında diyar diyar

Bu haftanın orijinal bir başka işi ise progresif rock alanında etkin olan Tatu Fly?’ın beş yıl aradan sonra çıkardığı 6 şarkılık albümü oldu. “Nomad” adlı albüm, melodik yapısıyla sizi diyar diyar gezdiriyor. Ben özellikle epik bir bilgisayar oyunuyla muazzam gideceği kanaatindeyim. Öyle “Therion” falan dinlemek geçmişte kaldı.

İzmir Marşı kulüplerde

Ümmet Özcan, Arem Özgüç ve Arman Aydın ile “İzmir Marşı”nı yeniden düzenlemiş. Bu üç ismin yurtdışında bilinirliği malum. Marşın remiksi Spinnin’ Records etiketiyle yayınlandı ve muhtemelen Ibiza’da falan duyacağız artık. Meydanlarda marş, kulüplerde marş, her yerde marş.

ÖVMEYE GELDİM

Babylon’ın yeni sezon açılışında canlı canlı dinlediğimiz Akın Sevgör’ün yeni EP’si “Formation”ı övmeye geldim. Yaylılar ve hüzün paralelinde, kendinden yola çıkarak hazırladığı 5 parça da elektronik düzlemde bir “oluşum” yolculuğu vadediyor. Piyano ve yaylılar kadar zemindeki elektronik müzik de sizi sarıp sarmalıyor. Döne döne dinlenesi bir EP.

Muazzam

Yeni olayımız single serileri... Yeni trend, her ay bir single. Bu trende uyan son isim de Pitohui oldu. Muazzam “Feldspat” single’ıyla yeni bir deneyim sunma peşindeki grup, şarkıyla yeni bir dönemini işaret eder gibi.

Ne Dinledim

* Kalk Yerine Yat - Çeyrek Kalıyor
* Suzan Hacıgarip - Toprağa Karışmadan
* Brek - Sonsuz Gece
* Vera, Ceren Gündoğdu - Bozuk Para
* Fikri Karayel - Bir Şey Var
* Öfkeli Kalabalık - Neden Mutsuzsun Dünya
* Allame - Yan Yana
* Berkant Ali - Vertigo
* Pitohui - Feldspat
* Tatu Fly? - Wall of Death
* Akın Sevgör - Deviations
* Light Motiv - Waves
* Karma Kaset - Patlıyo’ Balonlar