Bu işin yanlışı yok

Bunu geçtiğimiz günlerde de yazıya dökmüştüm. Ama bu kez önümüzde başka bir bakış açısı var, o da Edis’e ait. Müzisyen ve prodüktör dostlarıyla aynı evde kendini karantinaya alan Edis geçen hafta yan odasındaki Aybüke Albere’nin canlı yayınına konuk oldu ve “Canlı yayında konser vermek yapmak istemiyorum” dedi. Sebebini de şu sözlerle anlattı:
“Yumurta kapıya dayanmadan canlı konser yapmayacağım. Çok teklif reddettim. Ben, sizi görmedikçe şarkı söylemek istemiyorum. Sanatçının yeri sahnedir.”
Tabii ki sanatçının yeri sahnedir. Tabii ki o alkış seni büyütür, besler. Bu da bir perspektiftir özellikle bu dönemde dört duvar arasında şarkı üretme motivasyonunu yeniden yakalamak isteyen kişiler için... Yanlışı yok. Deneye yanıla bu süreçte biz de en doğruyu göreceğiz.
Peki, yardımlardan
ne haber?
Gelelim geçen haftanın en güzel işine: Can Kazaz’ın birlikte çaldığı müzisyen arkadaşları ve teknik ekibi için aldığı karara.
Kazaz, ekibi için koronavirüs salgınının olumsuz etkilerini en aza indirmek üzere online konserler verecek. İnternet tabanlı ‘kalabalık fonlama’ modeli sunan Patreon aracılığıyla da bu konserlerin gelirini toplayacak.
Ekibine avans bile önermeyen ünlü isimlerin yanında Can Kazaz’ın böyle bir model ortaya çıkarması biraz ‘yüz kızartmıştır’ diye düşünüyorum. Kalben’in de keza ekibini kolladığını biliyorum ama o dillendirmek istemiyor.
Pop dünyasında da Polat Yağcı, İstanbul Müzisyenler Derneği’ne erzak yardımında bulundu. Sahne müzisyenlerinin bulunduğu dernek için bu adım da umarım diğerlerinin başlangıcı olmuştur.
Bir de telif hırsızlığı var
Bu hafta gündem kalabalıktı anlayacağınız. Geçen cuma günü sektörden yakın bir arkadaşım mesaj attı: “Bir grup var, baksana sesi Kaan Boşnak gibi... Spotify Türkiye Viral listesindeler. Hesap da onaylanmış görünüyor. Sen de dinlesene.” Dinledim, sonra da sanatçı profiline baktım.
Ses, Kaan Boşnak’a ait.
Muhtemelen Boşnak’ın Soundcloud uygulamasında yer alan akustik kayıtlarını almışlar, “Uyukusuz Patik (hakikaten böyle yazılıyor)” ve “On Çoğunluk” gibi iki ayrı grup adıyla yayınlamışlar.
Daha önce Aleyna Tilki ve Sıla gibi birçok isim adına yapılan bu telif kurnazlığı bu kez Yüzyüzeyken Konuşuruz solisti Kaan Boşnak’ın başına gelmiş.
Apar topar gerekli yerlere başvurular yaptı. Süreç yavaş olsa da önce “onaylanmış” görünen hesabın onayı alındı, sonra da hesabın dinlemeleri kapatıldı.
“On Çoğunluk” hesabında ise 21 bin küsur dinlenme duruyordu, ben bu yazıyı kaleme alırken.
“Kendin yap” yöntemini destekleyen Spotify’ın Distrokid, Cdbaby, Tunecore gibi siteler aracılığıyla yurtdışı kaynaklı kolay şarkı yayınlamayı kabul ettiğini biliyoruz.
Hatta bu sitelerden Tidal, Fizy, Apple Music gibi yerlere de servis veriliyor.
Bu olay, işini çok iyi bilen bir uzmanın başının altından çıkmış gibi... Kaan Boşnak’a da geçmiş olsun.

Henüz erken

Özge Arslan, yine bir single’la karşımızda. “Süre Dolmadan” şarkısının söz ve müziği bu kez Arslan’a ait. Elektro pop camiasında yerini belli etmeye başlayan Arslan için net yorum yapmak için çok erken. Çünkü tavrını ve tarzını anlamak için iki şarkıdan fazlası gerekiyor.

Ne dinledim

Evrencan Gündüz-Morning Coffee
Piiz-Tut
Serin-Bir Çocuk Sevdim
Birkan Nasuhoğlu-Diken
Batu Akdeniz-Eksik (Akustik)
bdbd-Shy
bdbd-We Will Find Our Way
ekho-Yabancı
Lara Di Lara-Albatros
Asil x Köksvl-Geri Dönemem
Deniz Taşar-Uzaktan
Can Güngör-Bahçeden Çocuk Sesi Gelmiyor
Xir-BBB
Pera-İçimdeki Şeytan
kahadirbartal, Dilan Balkay-Elephants on the Road
Merkavck-Sıkılgan ve Panik
Nada-İki Örümcek

Döndüler

Piiz’den iki yıl sonra ilk kez bir single geldi: “Tut”. Resmen verdikleri aranın ardından “İstediğiniz buydu değil mi?” dercesine şarkıyı yayınlayan grup, tarzlarında da birazcık değişikliğe gitmiş. Piiz’in bu yeni halini beğendiğimi itiraf etmeliyim.

Güle güle Çağlan

Müzikle ilgilenmeye ilk başladığımda ismini öğrenmem gereken yazarlardan biriydi Çağlan Tekil. Sonra tanıştık ve şanslıyım ki aynı ortamı çok paylaştık. Tanımayanlar için Türkiye’de rock ve metal için elinden geleni yapan önemli isimlerden biriydi. Yazıyordu, radyo programı, DJ’lik yapıyordu. Metal müzik fanzini Laneth’in adını konser serilerinde yaşatarak Türk rock tarihine birer çizik daha atıyordu. Şimdi bakıyorum da hakkında sayfalarca yazabilecekken ne anlatsam hafif ve basit kalacak.
Tek diyebileceğim müzik konusundaki coşkun, iyiliğin ve güler yüzün için ne kadar teşekkür etsem az... Seni tanımak bir ayrıcalıktı. Güle güle Çağlan; tekrar görüşünceye kadar...

Günümüz ritmi

Madrigal yeni bir single ile sahalara döndü. “Seni Dert Etmeler” adını taşıyan şarkı, elektronik-indie ve yer yer oryantalist bir havada. Anıl Erdem Cevizci, Ceyhun Kaan Karakaş, Kaan Alıcı, Burak Emir Kamacı ve Sanlı Akgün’den oluşan grup daha önceki şarkılarından farklı olarak günümüz ritmine de ayak uydurmuş.

Karantina günlükleri

Korhan Futacı, evinde karantinaya kapandığından bu yana her gün dinleyicisine kısa bir şarkı yayınlıyor. Elektronik altyapılara rap dokunuşu yapan Futacı, bu karamsar günleri kendince aydınlatıyor.

Radar-bdbd

Elektronik müzik üçlüsü bdbd, grupla aynı adı taşıyan dört parçalık bir EP yayınladı. Can Berk Sevim, Cem Çolak ve Soner Avcu’dan oluşan İstanbullu grup, “Shy” ve “We Will Find Our Way” gibi şarkılarıyla ön plana çıkıyor. Erken dönemde kulak kesilmeye değer.