Paylaş
20 yaşında psikoloji birinci sınıf öğrencisi Özgecan…
Ne hayalleri vardı kim bilir? Psikoloji okumaya karar verdiğine göre seviyordu insanları. Ruhen medcezir yaşayanların hayatlarına dokunmak istiyordu. İyileştirmek, değiştirmek, güzelleştirmel, yakamozu göstermek. Biri çıkıp ona “insanlar kötüdür kızım, hele erkekler en vahşi hayvandan bile daha iğrenç bir mahlukata dönüşebilir” dese onunla saatlerce kavga edebilirdi belki…
Nereden bilecekti ki!
Aslında yine bu ülkede tahmin etmek hiç de zor değil arkadaşlar. Sağlık Bakanımız Recep Akdağ “Tecavüze uğrayan doğursun, gerekirse devlet bakar” cümlesini iki yıl önce kurdu.
Melih Gökçek 2012’de Samanyolu Tv’de katıldığı bir programda kürtaj tartışılırken “Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, günahı ne? Anası ölsün öyleyse” demişti hatırlarsanız.
Son üç beş günün haberlerine bir göz atarsak:
Batman’da 2012 yılında kuzenlerinin tecavüzü sonucu hamile kalan ve bu nedenle aile meclisi kararıyla öldürülen Hasret Daşlı’nın 13 Şubat’da görülen davasında bir arpa boyu yol alınamadı. Kuzenler 18 yaşından küçük diye cezalarında indirim isteniyor, cinayet şüphelisi amca Garip Daşlı hala yakalanamadı.
Samsun’da 7 yaşındaki komşusunun oğluna tecavüz eden 20 yaşındaki M.A yine 13 Şubat’da 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
İzmir Dikili’de 15 yaşındaki kıza tecavüz geden fırıncı ve kendisine yardım eden karısı ve din kültürü öğretmeninin yargılandığı 11 Şubat’da görülen duruşmada hepsi için 15 yıla kadar hapis cezası istendi. Mahkeme 10 Nisan’a ertelendi.
Her gün bunlar gibi birçok haber çıkıyor gazetelerde. Maalesef Özgecan’ın kaderi bir istisna değil bu ülkede. Kadın Cinayetleri Platformu’nun hazırladığı rapora göre 2014 yılında 294 kadın cinayeti işlendi.
Peki neden dur diyemiyoruz. Bence cevap bugün Hürriyet Cumartesi’de
Zeynep Miraç’ın gazeteci Elif Key’le piyasaya yeni çıkan kitabı “Bize İki Çay Söyle” vesilesi ile yaptığı röportajda var.
SORU: Bir yazında Türkiye’nin yas tutmayan ülke olduğunu söylüyorsun. Yasın psikiyatride beş aşaması var: İnkâr, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme. Sence Türkiye bu aşamaların hangisinde?
CEVAP: Türkiye alzheimer aşamasında. Her türlü iyi ve kötü olayı kayıt zorluğu yaşıyor, gündelik yaşam alışkanlıkları bozukluk gösteriyor, davranışları değişiyor. Biz nasıl olur da 301 kişinin toprak altında kalmasını unuturuz? Şunu demiyorum: Her gün bununla yaşayalım. Ama gerektiği süre kadar dahi yaşamadık. Üstüne Ermenek maden kazası oldu. Günlerce teker teker cesetler çıkarıldı -ki hâlâ içeride kalanlar var- bir kişi bile bu insanlara ne oldu demedi? Ülkenin başbakanı, enerji bakanının dahi umuru değil! Yas mühim bir duraktır, başını önüne eğersin, beklersin, gerekirse 41 gün susarsın, lakin başka bir ülkenin kralı için yas ilan ediliyorsa bunu dikkate alamam. Bu ayıptır.
Özgecan’ı da unutacak mısınız arkadaşlar. Sizce de bardak taşmadı mı artık. Bu kızın güzel gözlerine baktığınızda kendinizi tecavüze uğramış hissetmiyor musunuz? Ben hissediyorum. O yüzden buradan yemin ediyorum.
UNUTURSAM RUHUM KURUSUN.
Paylaş