Neyse ki paylaşmayı seven bir insanım da bu güzel şarkıları ve grubu herkes bilmeli ve dinlemeli diye düşünüyorum. Madrigal yaklaşık bir ay önce yeni single’ı ‘Seni Dert Etmeler’le dijital platformlardaki yerini aldı ve dinleyiciyle buluştu. Modern elektronik-indie soundu ile oryantal ezgileri birleştiren grubun şarkısı çok sevildi çok dinlendi ve de dinleniyor. Ne diyor şarkıda ‘Bazen Bana Gelir Gider Seni Dert Etmeler Seni Rüyalarımda Hapsetmeler’ bazen hepimize gelir ve dert ederiz birilerini ve rüyalarımızda hapsederiz. İşte boşuna Freud’a bir danışayım demiyorum rüyalarda çözüyoruz bazı mevzuları.
Biraz grubun evveliyatından bahsetmek istiyorum. Madrigal, 2007 yılı sonunda Kocaeli'nde kurulan ve 2010’da İstanbul'a gelen bir grup. Kendileri 2014’e kadar cover grubu olarak sahne alıyor. İlk şarkılarının içerisinde yer aldığı ‘Neden Diye Sorma’ isimli EP’yi 2015 yılında yayınlayan grubun diskografisi ise şöyle:
Neden Diye Sorma - EP – Mart 2015
Sonunda – Tekli – Nisan 2017
Yapboz – Tekli – Ocak 2018
Kelebekler – Tekli – Aralık 2019
Seni Dert Etmeler – Tekli – Mart 2020
Gülce ile tutkulu şarkısı ‘Kırmızı’ vesilesi ile bir röportaj yaptık ve kendisi tüm tatlılığı ve samimiyetiyle sorularımızı yanıtladı.
Sevgili Gülce uzaktan röportajlar serimiz seninle devam ediyor. Evde kalmamız gereken bugünlerde sen neler yapıyorsun evde zamanını nasıl değerlendiriyorsun ve nasılsın?
Merhaba sevgili Sevil. Bana ve ‘Kırmızı’ya yer ayırdığınız için teşekkür ederim. Sıcak teması o kadar özledik ki umarım karşılıklı oturacağımız günler yakındır. Şükürler olsun iyiyim, evde canlı yayınlar yaparak şarkı söylemeye gayret ediyorum. Bu süreçte çok ihtiyacımız var şarkılara, dayanışmaya birlikte olmaya.
Yeni single’ın ‘Kırmızı’yı 3 Nisan’da müzikseverlerle buluşturdun. Birçokları için ‘Kırmızı’ bir renkten fazlasıdır. Senin için ‘Kırmızı’ ne ifade ediyor?
‘Kırmızı’ aslında genelde herkesin ilk aklına geldiği gibi geliyor aklıma, tutku, aşk, şehvet ve sıcak fakat benim için bir anlamı daha var tabi ki. İlk göz ağrım ‘Kırmızı’ ilk şarkım, Ayselin Arslan (Medusa) – Aksel Gökdere yazmışlar yüreklerine kalemlerine sağlık ama ben söylerken o kadar içine aldı ki beni. O yüzden bir de şans ekleyebilirim umarım ‘Kırmızı’ya.
‘Kırmızı’ şarkısının dinleyiciyle buluşma sürecinden biraz bahseder misin?
Biz onlarca söz okuduk onlarca şarkı dinledik single için, ‘Kırmızı’ bize gelen ilk şarkılardan biriydi çok beğendim dinlediğimde uzun bir süreç oldu şarkı seçimi kocaman bir ekip çalıştık sonuçta yine en başa, en etkilendiğimize döndük. ‘Kırmızı’ beni kurumsal hayatla tanıştırdı. Arka arkaya toplantılar, neyi nasıl ne zaman kiminle yapacağımıza dair fikirler. ‘Kırmızı’, Gürsel Çelik ile buluşunca daha da bir heyecanlandım zira çok doğru ve profesyonel bir isimle kayda girecektim. Aranjmanın daha başında anladım bunu. Toplantılar sonucunda sadece iki kez kayıt aldık ve bu tamamen ekip işiydi ve bence çok güzel iş çıkardık.
Sonra benim en çok eğlendiğim yine beni çok heyecanlandıran klip ve fotoğraf çekimine geldi sıra. ‘Kırmızı’ yine bir profesyonel isim ile daha tanıştırdı: Klip yönetmenimiz Emre Küçükosman. Aynı zamanda ‘kamera karşısında olabilirim’i de ispatladım kendime. Cue İstanbul prodüksiyonu ile çalıştık Ezgi Aykaç ilgilendi kostümlerimle, Aslı Keskin ve Melih Oğuzkan saçım makyajım yemem içmem her şeyimde yanımdaydı. Fotoğraflarımı Erdem Şirin çekti harika şeyler çıkardı fotoğrafları seçerken çok zorlandık çünkü hepsi müthişti. Son olarak teşekkür etmek istediğim birkaç isim daha var. Nazan Hacıgüzeller, Berna Özyurt, Ayhan Ergönül, Özgür Polat ve tüm Universal yapım şirketine sizin aracılığınızla teşekkür ederim.
Sevgili Elçin uzaktan röportajlarım seninle devam ediyor. Halbuki yan yana gelebilseydik altın düetlerim serime seninle ‘Bi’Fazla’yı söyleyerek devam etmek isterdim. Ama sen yine de benim için küçük bir kuple söyleyip gönderirsen o da bana moral olur. Öncelikle bugünlerde ruh halin nasıl? Tam da evde daha çok vakit geçirmemiz gereken bugünlerde 10 Nisan’da BEATEN FAME ile yaptığın yeni single’ın ‘Senin Yüzünden’ dijital platformlarda yerini aldı. ‘Senin Yüzünden’ kopulamayan esir olunan ‘O kişi’ yanında olduğunda mutlu olan ve hatta kendi tüm duygularının sorumlusu olarak da karşısındaki kişiyi sorumlu tutan bir aşığın hikayesi gibi geldi. Bize biraz ‘Senin Yüzünden’ şarkısının nasıl çıktığını anlatır mısın?
Elçin Orçun: Öncelikle tüm kalbimle yan yana geleceğimiz günleri iple çektiğimi söylemek isterim. ‘’Her gecenin bir sabahı vardır’’ der annem. Çok severim bu sözü. Umuyorum en kısa sürede, bu zor zamanları atlatırız. Ben herkes kadar iyi olmaya çalışıyorum. İçimden bu galaksi için iyi şeyler diliyorum sürekli. Bu süreçte pozitif bir hatta kalmak zor ama niyetlerimiz bize bu konuda yardımcı oluyor sahiden. Ne oluyorsa hayrımıza oluyor diye düşünmek istiyorum.
Kendimizi çalışmaya verdik tahmin edersin ki, yaklaşık 1 buçuk aydır karantinadayım. Durmadan üretiyoruz. Zaten tüm prodüksiyonu kendimiz yaptığımız için, keza bu konuda kendimi çok şanslı hissediyorum; evden çıkamıyor olmak çalışmalarımızı etkilemedi.
“Senin Yüzünden” benim neredeyse 8 sene önce bestelediğim bir şarkı, şarkıların oluşması anın sihriyle gerçekleşiyor bir trans hali gibi bu yüzden üzerine çok konuşamıyorum. Benim 8 sene önce bestelediğim bu şarkı, bir gün Güven’in yeni yapmaya başladığı bir beat’e tam oldu, sanki o şarkı için yapıyordu altyapıyı, elbette kendisinin haberi yoktu şarkıdan, belki dinletmişimdir ama aklında kalacağı bir durum yoktu yani. O an oldu ne olduysa, 8 yıl sonra şarkı altyapısına kavuştu ve “Senin Yüzünden” doğdu. Şanslı şarkıymış. Biz çok sevdik şarkıyı, hızlı bir şekilde yayınlamak istedik.
BEATEN FAME Güven Gültekin ile senin birlikte müzik yaptığınız bir oluşum. ‘Senin Yüzünden’ şarkısı da yine beraber yaptığınız ortak bir çalışma olmuş. Bu ortaklığın nasıl geliştiği neden böyle bir oluşuma müziğinde gereklilik duyduğundan bahseder misin?
Elçin Orçun: Bizim ortaklığımız bir iş ortaklığından ziyade gönül ortaklığı. Bir araya gelip müzik yapmaya başladığımızda giderek yükselen bir enerji doğmaya başladı. Ortaya çıkan müziğin başka bir isme ihtiyaç duyduğunu hissettim. Güven, bu topraklarda duyduğum en yetenekli beatmakerlardan. ‘BEATEN FAME’ Güven’in yıllar önce bulduğu bir isim. Bir isme ihtiyaç duyduğumuzu ona söylediğimde yastık altından çıkardı bu ismi ben de çok sevdim açıkcası. Hem ‘Ritim’ ve ‘Ün’ anlamını taşıyor hem de ‘Yenilmiş Ün’ gibi bir anlamı var. Bizi çok yansıttığını düşünüyorum. Bir diss track gibi ismimiz. Biz de kuruluşumuzun 3. yılını kutluyoruz bu sene. Yolumuz uzun, nefesimiz yettiğince bu ismi yaşatacağız. Tek silahımız var o da müzik.
Birçok isimle çalışmalar yapıyorsun ve bence sen birlikte müzik yapmayı seviyorsun. Evet tek başına Elçin Orçun olarak da şarkılar yapıyor ve söylüyorsun ama çok değerli isimlerle de ortak ilerlediğin şahane şarkıları bize dinleme imkanı veriyorsun. Bize bugüne dek kimlerle hangi şarkıları beraber yaptığınızı ve söylediğinizi ve farklı müzisyenlerle içinde bulunduğun bu iş birliğinin müziğine ve sana ne kattığını merak ediyoruz.
“Göz kapaklarının altında henüz keşfedilmemiş bir kainat var. Şarkı söylerken, dua ederken, dilek tutarken, öpüşürken gözlerin hep kapalı; çünkü o ‘gerçek’ anlarda dışarıyı unutuyor, kendinle buluşuyorsun” diyor Ceren ve bu sözlerin büyüsü her bir şarkısında hissediliyor.
Albümü dinlerken 7 şarkı su gibi akıp gitti sonra tekrar ve tekrar dinledim. Şarkıları dinlerken şöyle bir his yaşadım: Hani sevgilimizden ayrılmışızdır ve onu çok özlüyoruzdur kavuşma ihtimali belki vardır ama o kadar da umudumuz yok gibidir. Ve rüyamızda onunla mutlu olduğumuz bir an’ı görürüz hiç ayrılmamışız gibi. O rüya sekansında ne kadar mutluysak uyanınca da o kadar canımız yanar.
Ceren’in kaleminden notalarından kalbimize süzülen bu aşk şarkıları size ne hissettirecek acaba?
‘Derinlere inip kendi hislerini keşfetmekten ve ifade etmekten korkmayan cesur kadınlara alan açmaya çalıştığını’ söylüyor Ceren. Ben de şarkıları dinlerken cesur bir kadın gibi hissettiklerimi ifade ettim.
Kendisi tüm samimiyetiyle sorularımızı yanıtladı
Mahmure: Sevgili Ceren seninle bu röportajı yüz yüze yapmayı çok isterdim ama malum sosyal mesafe/izolasyon gibi gerçeklerimiz var şu sıralar. Sen neler yapıyorsun bu süreçte, bu günlerin hissiyatı ilerde müziğine yansır mı? Yansırsa nasıl yansır?
Ceren Gündoğdu: Merhaba, bu yeni düzene alışmak pek kolay değil ama bir şekilde iletişimde kalabilmek iyi geliyor insana. O yüzden teşekkür ederim yarattığın sohbet etme fırsatı için. Ben bu süreci yuvasında geçirebilme şansına sahip olanlardanım. Düzenli olarak ailemi ve dostlarımı görüntülü arıyorum, aramızdaki bağı muhafaza etmeye çalışmak iyileştirici bir etkiye sahip benim üzerimde. Onun dışında bol bol okuyorum, dinliyorum, izliyorum, yemek yapıyorum, saatlerce piyano başında şarkı söylüyorum. Bir de mümkün olabildiğince çok canlı yayın konserleri yapıyorum instagram hesabımdan. Yaşadığımız her şey duygusal kumbaramızda birikiyor, sonra da doğru bir an kollayıp dışarı sızıyor. Bu dönem de müzisyenlerin, yazarların, çizerlerin çokça ürettiği bir döneme evrilecek bence. Kendinle kaldığın, hasret çektiğin, elindekilere şükrettiğin bir dönem bu. Yeni şarkılar yazdıracağı kesin!
Mahmure: Seni tanıdığım ilk şarkın ‘Ben Hep Seni Sevdim’. Ceren seni biraz tanıyabilir miyiz? Şarkılarını kendin yapıyorsun değil mi? Müzik ne zamandır ne vesileyle hayatında ve sen şarkılarını biz dinleyicilerine duyurana kadar neler yaşadın?
Redd’in ve in BeTwin’in Doğan Duru’su. Redd ve in BeTwin’de yaptığı müzikle kardeşlik ve hatta ikizlik bağı var. Redd, 2000’li yıllarımıza damga vurmuş gruplardan ve yepyeni şarkılarını her zaman sabırsızlıkla beklediklerimden. in BeTwin’de ise Doğan ve Güneş Duru verdikleri konserlerde sevdikleri yerli ve yabancı şarkıların coverlarını yapıyorlar.
İşte bu çeşitliliğin içine bir de Doğan Duru’nun solo çalışması ‘Epoch’ girdi. Ne iyi oldu Doğan Duru’nun hayatımıza fon olacak ‘Dut’, ‘Baştan Başlayamam’, ‘Renkli Reçete’ gibi şarkıları bize hediye etmesi. O şarkılar artık biz dinleyiciye ait ve onlarla hangi duyguların kapısından girmemiz gerekiyorsa gireceğiz. ‘Saykodelik Kader’ şarkısından da anlıyoruz ki Doğan Duru ‘Epoch’la dinleyiciyi katmanlı bir yolculuğa çıkaracak.
Elektronik ve akustik soundların iç içe olduğu 11 şarkılık bir albüm ‘Epoch’. Albümde 4 şarkıda Berke Özgümüş davulları çalıyor ve geri kalan her dokunuş, sözler müzikler, enstrümanlar ve miks Doğan Duru’ya ait. ‘Epoch’ albüm kapağındaki resim ise Mehmet Güreli’nin imzasını taşıyor.
Doğan Duru ile ‘Saykodelik Kader’e teslim oluyoruz
Albümü açtım ve dinlemeden önce uzun uzun şarkı isimlerine baktım. Daha dinlemeden ne anlattığını anlamak diyebiliriz bu yaptığıma. Kendime ‘Saykodelik Kader’i seçtim kesin bu şarkıyı çok seveceğim diye. Hislerim beni yanıltmamıştı. Belki de müzisyenin gücünden geliyordur daha dinlenmemiş bir şarkıyı sevdirmek. ‘Saykodelik Kader’ önünüzde algının binlerce kapısının aralanması hissini yaşatıyor.
Albümden en sevdiğim beşliyi çıkardım. Yanlış anlaşılmasın bu beş şarkı güzel diğerlerini boş verin demek değil. 11 şarkı da her tür övgüyü hak ediyor. Ne diyordum benim beşlimi açıklıyordum: ‘Baştan Başlayamam’, ‘Dut’, ‘Renkli Reçete’,’Saykodelik Kader’,’Ben Bir Oyuncaktım’.
Duygu dünyamızda patlamalar yaşatan olayları bizi yormadan ve durum tespiti de ortaya koyarak yapıyorlar. Dinleyici de kendisini bu kadar iyi anlayan ve anlatan müzisyenlerin peşini bırakmıyor.
Üçüncü yenileri çok seviyorum ve hepsini dinlemeye çalışıyorum. Bu yazı üçüncü yeniler yazısı değil. O ekolden çok sevdiğim gruplardan olan Ansızın Bi’ İnfilak hakkında bir yazıdır.
En çok dinlediğim şarkılar arasında Ansızın Bi’ İnfilak’ın ‘Giderken’ şarkısı da bulunuyor. Nasıl bulunmasın sözlere ‘takık’ biri olarak şu mısralardaki ayrılık acısını hücrelerime kadar hissediyorum. ‘Giderken ceketim kalmış sende belki hatırlarsın siyah kadife, bir gün karşılaşırsak bir yerde geri verirsin kalmasın sende’. Ayrıca ‘Giderken’ şarkısı Bergüzar Korel ve Engin Akyürek’in oynadığı ‘Bir Aşk İki Hayat’ filminin soundtrack’inde de kullanıldı.
Ansızın Bi’ İnfilak elbette tek şarkılık bir grup değil. ‘Çile’, ‘Kimse Kimseyi Sevmesin’, ‘Unuttum Gitti’, ‘Bilmem Neden’, ‘Bi’Tek Biz mi Sarhoşuz’, ‘Eskidin’, ‘Kardeş’, ‘Atımı Hazırlayın’ ve grubun daha birçok şarkısını dinleme listelerinize ekleyebilirsiniz.
‘Çile’ Şubat 2020’de çıkan akustik bir şarkı ve dinlerken ‘yakıp yandırıyor’. N’apalım hüzün ve ayrılık da hayatımızın bir parçası.
Grup bugüne dek ‘Atımı Hazırlayın’ ve ‘Retro Bahar’ isimli iki albüm yaptı ve son teklisi de 14 Şubat 2020’de çıkan ‘Çile’.
İkinci albümleri Retro Bahar’da 80 ve 90’lar soundunu modernize ederek kullanıyorlar. Şarkıların birbiriyle bağlantısı var yani hem sound hem de şarkıların birbiriyle bağlantısı açısından konsept bir albüm. Albümün kapağından, albümde kullanılan enstrümanlara kadar her şeyde 80 ve 90’ların havası var işte retroluk da buradan geliyor. Bahar da ister retro ister yeni olsun nerden baksan güzel. Vesselam çiçek gibi bir gruptur kendileri ve en derin hislerimizin tercümanı gibidirler.
Ansızın Bi’ İnfilak şahane coverlar da yapıyor. Hatta albüm yapmadan çok önceki zamanlarında bir cover grubu olma geçmişleri de var. Benim favorim Kaleo’nun ‘Way Down We Go’ şarkısının cover’ı. Şarkının orijinalini dinlemeyi sevdiğim kadar Ansızın Bi’ İnfilak yeniden yorumunu da seviyorum. On parmağında on marifet bir grup. Güzel şarkılar onlarda iyi coverlar onlarda…
Multitap kişisel dünyamızı ve duygu durumlarımızı öyle güzel anlatıyor ki. Sanki birisi kamerayı bizim omzumuza koymuş ve her şeyi bizim bakış açımızdan görüyor. Bu hissiyat da dinleyicinin grupla olan samimiyetini güçlendiriyor. Bir Multitap konserinde bulunmak sanki evimizin salonunda en yakın arkadaşlarımızla eğlenmek dertleşmek gibidir.
Grubun diskografisine baktığımda kendime en sevdiklerim listesi yaptım. Tartışmasız benim bir numaram ‘Ben Anlarım’. Çünkü ‘Sen konuşmasan da ben anlarım’ dizesiyle bu şarkı benim için çok kıymetlidir. Listeye devam edeyim ‘Mutluyum’, ‘Bu Şarkıyı Dinliyorsan’, ‘Battaniyem’, ‘Kıyılarımdan İzle Beni’… bu liste elbette uzar ama ben en çok dinlediklerimi yazdım.
Bir de erkekler için özel olarak yapılmış bir şarkı var ‘Kızın Annesi’. Sevdiceklerinin annelerinden çok çekiyor bu garipler anlaşılan. ‘Kızın annesi bi garip kızın annesi bi tuhaf kızın annesi bana takmış durumda’ diye isyan ediyorlar. Kız annelerinden çok çeken erkeklerin hislerine tercüman oluyorlar adeta.
Aslında grubun her bir üyesi elektronik müzik dünyasından adını çok iyi bildiğimiz müzisyenler. O yüzden elektronik alt yapıları çok iyi kullanıyorlar ve biz de onların birçok şarkısıyla deli gibi dans ediyoruz.
Multitap, 8 yıllık bir aradan sonra 2019’un son aylarında No:3A ve No:3B adında iki EP çıkardı. No: 3A'da yer alan ‘Kara Balık’ı radyolarda sık sık dinleme şansı buluyoruz. ‘Kara Balık’ umut, cesaret veren bir şarkı ve aklına koyduğunu yapan yolundan şaşmayanların marşı olabilir.
A yüzünde en sevdiklerim ‘Kara Balık’ ve ‘Aşık mısın Manyak mısın’, B yüzünde ise ‘Parmakların’ ve ‘Kıyılarımdan İzle Beni’ favorilerim. ‘Kıyılarımdan İzle Beni’ için ayrı bir yazı yazabilirim sevgimde o kadar iddialıyım.
Bu EP’lerde iki farklı ruh hali var. No:3A dışa dönük sosyal olan tarafımızla ilgili iken No:3B içe dönük, karanlık taraflarımızla ilgili. Ayın karanlık ve aydınlık yüzü gibi.
Multitap’ın ilk albümü 2010’da çıkan ‘Takım Oyunu’. ‘Battaniyem’ ve ‘Çıbık’ şarkıları bu albümden dillere düşmüş şarkılar. Konserlerde defalarca çalınsın istiyor seyirci.
Raphael Esterhazy yani Konoba besteci, aranjör, yapımcı yönleriyle komple bir müzisyen olarak karşımıza çıkıyor. Çocukluğundan itibaren müziğin içinde.19 yaşında İngiltere’ye taşınıyor ve orada bulunduğu 5 yıl içinde solo projesi Konoba’yı başlatıyor. İlk 3 EP'sini ve birçok video yayınlıyor. 2017'de Belçika'ya dönüyor ve ilk albümü ‘Smoke & Mirrors'ı çıkarıyor. İşte kariyerinin gerçekten o zaman başladığını söylüyor. ‘On Our Knees’, ‘I’m a Wolf’ ve ‘Smoke & Mirrors’ oldukça başaralı oluyor ve dünyayı gezmeye başlıyor.
Türkiye’de de büyük bir hayran kitlesine sahip olan R.O & Konoba bizim de kadrajımıza girdi ve onları biraz daha yakından tanımak istedik. Belçika’dan Raphael Esterhazy diğer adıyla Konoba, sorularımıza verdiği cevaplarla kendileri hakkındaki merakımızı giderdi.
Mahmure: Öncelikle Oliver Rugi diğer adıyla R.O ile tanışma hikayenizi anlatır mısın?
Konoba: 10’dan fazla şarkıyı yeniden kaydedip kullandığım ‘Best of Belgium Mashup’ videosu Belçika’da çok popüler oldu. R.O bu videoyu görüp müziğimi dinlemek için soundcloud sayfama bakıyor. Bana bir mesaj gönderdi ve akabinde birlikte müzik yapmaya karar verdik. Bu işbirliğinden ‘On Our Knees’ doğdu.
Mahmure: ‘On Our Knees’ dünya çapında bir başarı yakaladı. Bu beklenen bir başarı mıydı? Sence ‘On Our Knees’ neden bu kadar başarılı oldu?
Konoba: Hayır, hiç beklemiyordum. Biz bu şarkıyı eğlence için yaptık. Bir arkadaştan birkaç gün içinde neredeyse sıfır bütçeyle video yapmasını istedik. Etiketi, tanıtımı, hiçbir şeyi olmadan yayınladık ve hiçbir şey beklemiyorduk. Bana o zaman şarkının 1 milyon görüntülemeye ulaşacağını söylenseydi mutlu olurdum. 50 milyonu aşmak delilik. Dinleyen ve paylaşan herkese teşekkürler.
Mahmure: