Paylaş
Enerji bağımlılığı konusuna iki açıdan bakılması gerektiğini söyleyen Bursa Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BOSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Rasim Çağan, ilkinin ‘Nasıl daha az tüketiriz?’, diğerinin ise ‘Hangi alternatif enerjilerden faydalanabiliriz?’ sorularının yanıtları olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin enerji arzının yüzde 29,1 ile kömür, yüzde 28,6 ile petrol ve yüzde 25,7 ile doğal gazdan sağlandığını dile getiren Çağan, “Binalarda kullanılan enerji miktarı, sanayide kullanılandan daha fazladır. Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği (VERİMDER) çalışmasına göre konutlarda yapılacak iyileştirmelerle 7 milyar dolar civarında enerji tasarrufu sağlamak mümkündür. Bu da 50 milyar dolar, enerji ithalatımızın yüzde 14’üne denk geliyor” diye konuştu.
BİLİNÇLENME ARTTIRILMALI
Sanayi tarafında özellikle tekstil boyahanelerinde doğru ekipman seçimi ve doğru proses kullanarak enerji kullanımının büyük oranda azaltılabileceğine dikkat çeken Çağan, “Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ve dünyada oluşan enflasyon sıkıntısı gerek konutlarda, gerekse de sanayide enerji verimliliği konusunda bilinçlenmeyi mecbur kılacaktır” dedi.
ALTERNATİF ENERJİ
Alternatif enerjiler konusunda Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) çalışmalarına göre 2030 yılının Kömür Çağı, 2040 yılının Petrol Çağı ve 2070 yılının Doğal Gaz Çağının sonu olacağını söyleyen Çağan, ABD’nin petrol satışlarını arttırarak, bu zamanlamaya hazırlık yaptığını kaydetti.
PANDEMİ SONRASI BAĞIMLILIK ARTTI
Türkiye’nin birkaç sene öncesine kadar yüzde 30’un altına düşmüş olan enerji üretimindeki doğal gaz bağımlılığının, pandemi sonrası büyüyen ekonomi sonucunda tekrar arttığına dikkat çeken Çağan, “Hidroelektrik, güneş, rüzgar, jeotermal ve biyokütleyi kapsayan yenilenebilir enerjinin payı yüzde 33 ile 2 yılın en düşük seviyesine gelmiştir. Halbuki Türkiye, yenilenebilir enerjiler konusunda çok şanslı konumda bir ülkedir” diye konuştu.
ALTERNATİF KAYNAKLAR
Türkiye’nin değerlendirebileceği farklı kaynakları olduğuna işaret eden Çağan, “Türkiye; Karadeniz, Marmara, Çanakkale’de deniz dip akıntılarında ve gelgitlerle denizden enerji üretebilir. Güneş enerjisinden elektrik üretme maliyetleri, gelişen teknolojiler ile çok düştü. Sadece 2010 yılından bugüne güneş enerjisi yatırımlarında verimlilik yüzde 80’nin üzerinde artmış durumda. Jeotermal enerji sadece elektrik üretiminde değil, aynı zamanda tarımda da büyük bir dönüşüm yapma fırsatı vermektedir. Jeotermal enerji kullanılarak yapılan tarımda yılda 4-5 kez üretim yapmak mümkün olmaktadır. Bunun sonucunda tarımda kullanılan su, elektrik ve petrolden de tasarruf etmek mümkündür. Rüzgar enerjisi yatırımları da artmakta ve artmaya devam etmektedir” dedi.
DESTEKLER ÖNEMLİ
Tüm bu yatırımların artması için desteklerin çok önemli olduğunun altını çizen Çağan, yenilenebilir enerji yatırımlarının, uzun vadeli yatırımlar oldukları için gerek banka faizleri, gerekse de son yıllarda öngörülmesi güçleşen döviz kurlarının burada da engel oluşturduğunu sözlerine ekledi.
Paylaş