Kosgeb desteğiyle hayallerine koşuyor

Gülşah Özbay, tekstil sektöründe birçok iş yerinde farklı alanlarda çalıştı. Türkiye genelinde tasarım konuşuluyordu ancak bu konuda eksik olduğunu görmüştü. Kendi işini kurmak istese de sermayesi yoktu. İzinli olduğu gün ev işi yaparken aklından geçenleri Başbakanlığa bağlı BİMER’e mail yoluyla gönderdi. Pazartesi kaymakamlıktan aradılar. Farklı kurumlarla görüşmelerin ardından KOSGEB’e yönlendirdiler. Bir sene sonra ise KOSGEB’den arayarak, destek alabileceği programın açıldığını ilettiler. Projesini hazırladı, başvurdu. Tasarım ofisi ile başladığı girişimciliğini üretime taşıdı. Kendi markasıyla üretim yapan Masko Tekstil Limited Şirketi Kurucusu Gülşah Özbay, artık ihracat yapıyor. Özbay, hedefinin ise tasarım merkezi Milano’da mağazalar açmak olduğunu söylüyor.

Haberin Devamı

Lise mezunuydu ancak çizim yeteneği vardı. Denizli’de büyük bir fabrikada desen bölümüne çalışan aranıyordu. Başvurdu ve burada çalışmaya başladı. Yaklaşık 5 yıl burada işi öğrendi. Acemiydi, zorlu bir süreç yaşadı. Ustalar rakip çıkacak düşüncesiyle, işin inceliklerini pek paylaşmıyorlardı. Azmi ile ilerledi. İlk yıllarda elle yapılan desen çalışmaları, zamanla bilgisayar ortamına taşındı. Yaptığı iş ve üretim hakimiyetine göre sorumlulukları arttı. Mesleği eline aldı.
Daha sonra ailesi ile Bursa’ya taşındı. Kentte sektörü çok fazla bilmiyordu. Çalışmak zorunda olduğu için bir kauçuk firmasında çalışmaya başladı. Ön muhasebe ile başladı ve burada da muhasebeyi öğrendi. Ancak gönlünde hep tekstil sektörü vardı.

ALTIN REHBER’DEN FİRMA BULDU

O zamanlar kişi ve firma bilgilerinin bulunduğu ‘Altın Rehber’den yararlanarak, kendine iş aradı. İsimler belirleyip, sırayla arıyordu. Bir firma ile görüştü, anlaşıp; çalışmaya başladı. Türkiye’nin iyi firmalarına hizmet veriyordu. Gülşah’ın yeteneğini gördüler. Zamanla sorumluluğunu arttırdılar ve pazarlama bölümüne çektiler. Denizli’deki büyük ev tekstili gruplarına tasarım satmaya başladı. Sezonluk koleksiyonlar hazırladı. Daha sonra bu işler İstanbul’a da sıçradı. En keyif aldığı işlerden birisi de Zorlu’nun ev tekstili grubunda bir sezon koleksiyonunun hazırlayıp, sunduğu proje olmuştu. Onun için onur verici bir gelişme olarak yer aldı. Yaklaşık 6 yıl çalıştıktan sonra bu firmadan ayrıldı.

Haberin Devamı

FİRMALARIN İHTİYACI

Harput Tekstil’de desen bölüm şefi olarak çalıştı. Bir süre sonra bebe-çocuk giyim sektörüne adım attı. Burada çalışırken ortağı Murat Ali Sefahi ile tanıştı. Çalıştıkları firmada maaşlarını alamadıkları için memnun değillerdi. Teklif üzerine başka bir firmaya geçtiler. Firma geçiş süreçlerinde Bursa’daki firmaların en büyük ihtiyaçlarından birisinin tasarım olduğunu görüyordu. Firmalar, sezonluk ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra genel olarak onları yük olarak gördükleri kanaatine vardı. ‘Eğer bir tasarım ofisi açarsak, firmalara hizmet verebiliriz’ diye düşünmeye başladı. Fakat maddi olanakları buna çok elverişli değildi.

Haberin Devamı

YAPABİLECEĞİME İNANIYORUM

Kosgeb desteğiyle hayallerine koşuyor
Bir cumartesi günü evde toz alırken, ‘Bu işi bir şekilde çözmem, destek almam lazım’ diye düşündü. İnternet üzerinden Başbakanlığa bağlı BİMER’e mail yoluyla sorununu anlattı. Bilgisayarın başına oturdu ve başladı yazmaya… ‘Ben bir kadın olarak iş kurmak istiyorum. Tasarım ofisi açmak istiyorum. Tasarımın ülkemiz ve dünya için önemini hepimiz biliyoruz. Bunun üstüne basa basa söylüyoruz. Türkiye’deki işlerle ilgili olarak tasarımın kuvvetlendirilmesi gerektiğini söylüyoruz ama bunun icraatına geçemiyoruz. Ben bunun icraatını yapmak istiyorum. Tasarımı kuvvetlendirmek istiyorum. Benim imkan ve olanaklarım buna elvermiyor ama bunu yapabileceğime inanıyorum. Güzel yerlerde de çalıştım. Kendi başıma bunu yapabilirim’ dedi. Mailin sonuna cep telefonunu numarasını da ekledi.

İÇİMİ DÖKTÜM

Haberin Devamı

Pazartesi günü öğleden sonra kaymakamlıktan aradılar. ‘Siz güzel bir mesaj atmışsınız ama biz size nasıl yardımcı olabiliriz?’ diye sordular. Gülşah, ‘Orada içimi döktüm ancak ben bir tasarım ofisi açmak istiyorum. Fakat benim param yok’ dedi. ‘Konu anlaşıldı’ deyip, Valiliğe yönlendirdiler. Birkaç kurumun ardından soluğu Mahmut İnan’ın yanında aldı. Durumu anlattı. Mahmut Bey, aracıyla dönemin KOSGEB Bursa İl Müdürü Ahmet Akdağ’a götürdü. Ahmet Bey, kadın girişimciler ile ilgili bir çalışma bulunduğunu, karar aşamasında olduğunu neticelenince harekete geçeceklerini söyledi. Bir sene sonra KOSGEB’den aradılar. Aradığı destek programının açıldığı bilgisini verdiler. Projesini hazırladı, başvurdu, eğitim aldı. Destek almaya hak kazandı ve iş kuruluşunu gerçekleştirdi.

Haberin Devamı

KENDİ İŞİNİ KURDU

Kosgeb desteğiyle hayallerine koşuyor2010’da Ali Bey ile birlikte Vişne Caddesi’nde iki katlı toplam 60 metrekarelik bir yer tuttu. Tasarım ile başladı sonra nakış için bir personel alındı. Ali Bey’in portföyünden de faydalanarak, müşteri topladılar. Zamanla metrekareler büyüdü, çalışan sayısı arttı. Bir sene sonunda 600 metrekarede 30 kişi ile hizmet verir duruma geldiler. İstanbul, Gaziantep gibi farklı bölgelere de tasarımlar yapmaya başladılar.

ÜRETİME GEÇİŞ DÖNEMİ

Zamanla iş potansiyeli artınca eleman sıkıntısı yaşamaya başladılar. Bir taraftan da üretim yapmanın hevesi vardı. Yerleri de müsaitti. Üretime başladılar. Kendi markaları ile çalışmak istiyorlardı. Reklam ve markalaşmaya önem verdiler. Her sezon fuarları takip ettiler. İşe yatırım yaptılar. Üretim için dışarıdaki atölyelerden destek aldılar. İki, üç fason atölyesi ile başladılar. Model sayıları artarak ilerledi.

Haberin Devamı

7 MİLYON CİROYA ULAŞTI

Bugün 5 katlı bin 800 metrekare alanda 25 kişiye istihdam sağlıyorlar. Bu sayı atölyelerle birlikte yaklaşık 300’e çıkıyor. Geçen yıl 7 milyon TL ciro gerçekleştirdiklerini açıklayan Masko Tekstil Limited Şirketi Kurucusu Gülşah Özbay, bu yıl mevcudu korumayı planladıklarını açıkladı. Farklı yerlerde kriz haberleri gördüklerini söyleyen Özbay, bu yılı tedbirli geçireceklerini dile getirdi.

DÜNYA MARKASI OLACAĞIZ

Dolaylı ihracat gerçekleştirdiklerini ancak ilk direkt ihracatlarını İngiltere’ye yaptıklarını belirten Özbay, şu an Arap ülkeleri ağırlıklı olmak üzere Cezayir, Fas, İran, Libya, Rusya, İtalya, İngiltere, Slovenya, ABD, Hollanda, Yunanistan, Bulgaristan’a ürün gönderdiklerini açıkladı. Büyük oranda yurt dışına çalıştıklarını söyleyen Özbay, hedefleri ile ilgili ise şunları söyledi:
“Biz hep markalaşmak istedik. Marka olmanın yolu tüm dünyada Cocoland olmaktan geçiyor. Bu da maalesef İtalya’dan geçiyor. En büyük arzumuz Milano’da mağazalarımızın olması. İnşallah bir gün olacak.”

DAHA FAZLA EFOR SARF EDELİM

Kosgeb desteğiyle hayallerine koşuyor
Piyasalarda eskisi gibi rahat satış olmadığını belirten Özbay, “Ülkenin sıkıntılı olduğu dönemlerde daha fazla efor sarf edelim ki bu süreçleri daha rahat atlatalım. Yeni taktik, yeni strateji, yeni pazarlar bulmamız gerekiyor. Üretime daha fazla önem göstermemiz gerekiyor. Üretimle ilgilenenler işine daha fazla sahiplenmeli ki üretim ve satışta hata payımız olmasın. Şu an yapılacak hataların çok tolere edilecek bir durumu yok” dedi.

RUSYA PAZARINI KAYBETTİK

Sektördeki gelişmelerle ilgili genel bir değerlendirmede bulunan Özbay, iki önemli konunun bulunduğunu kaydetti. Bunun ilkinin satış yaptıkları pazarın değişmesi olduğunu ifade eden Özbay, “Rusya gibi büyük bir pazarı kaybettik. Rusya’ya satış yapamıyoruz. Oradaki olay uçak düşürülmeye bağlandı ancak oradaki olay ekonomi kriz kaynaklıydı. Bizim ekonomik sıkıntılar için yastık altımız vardır. Zor durumlarda kullanmak için… Zor durumlarda işçisi de işvereni de bunları çıkartır, sıkıntıyı aşmaya çalışır. Kriz çözülür, tekrar yastık altı yapmaya başlarız. Ama Avrupa ülkelerinde veya Rusya’da böyle bir durum yok. Normal düzenlerini yaşıyorlar kriz durumlarında bizim gibi alışık olmadıklarından kendisini kilitliyor. Rusya’da bu anlamda kendisini kilitlemiş durumda. Temkinli hareket ediyorlar” diye konuştu.

KALİTEYE DİKKAT ETMELİYİZ

Kosgeb desteğiyle hayallerine koşuyorBurada yaşananlardan dolayı Araplar’ın daha fazla pazarda yer aldığını ifade eden Özbay, “Ruslar ile çalışırken, kalite önemli, fiyat önemli değildi. Ancak pazara giren Araplar için öncelik fiyat. Bütün piyasa Araplar’a yönelik mal yapmaya başladı. Zamanla Rus da ‘Kalite kötü olabiliyormuş’ diyerek, ekonomik sıkıntıdan da dolayı kaliteli, düzgün, pahalı malı geriye attı. Bizim ülkemizin kaliteli iş potansiyeli düşmüş oldu” diye konuştu.

GÜVEN KAYBI OLUŞMASIN

İkinci öncelik verilmesi gereken konunun da üretim yapan firma sayısının artması olduğunu belirten Özbay, “İşi becerebilen de var, beceremeyen de var. Doğru işler yapılması lazım. Yurt dışından gelen müşteriler yarın mal aldıklarında patlak, çatlak mal ile karşılaşınca güven kaybı oluşuyor. Dikkatli mal almayı düşünüyor” dedi.

KALİFİYE ELEMAN SORUNU

Sektörün sorunlarına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Özbay, “Senelerdir söylüyoruz, kalifiye eleman sıkıntımız var. Kendi bünyemizde eğitebildiğimiz, öğretebildiğimiz ile ilgileniyoruz ancak o kadar çok az kişi çıkıyor ki… İkinci olarak da merdiven altı üretim bizi zorluyor. Piyasada satış anlamında bir, belki iki sezon varlar ama hem kendine, hem ekmek yiyen birçok kişiye zarar verip gidiyorlar. Her gün birileri açılıyor, birileri kapanıyor” diye konuştu.

 

Yazarın Tüm Yazıları