Enerji tüketiminin yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanması hedefiyle daha önce BUSKİ’ye ait arıtma tesisleri ve su depolarının üzerine yerleştirilen güneş panelleri ile elektrik enerjisi üreten Büyükşehir Belediyesi, Güneş Enerji Santrali (GES) projelerine şimdi de kent içindeki metro duraklarını ekledi. Büyükşehir Belediyesi ve TEK Enerji işbirliğinde 30 Bursaray istasyonunun çatısına yıllık yaklaşık 2 megavat kapasiteli santral kurulacak. Toplam 30 metro istasyonunun çatı ve üst örtülerini kapsayan proje kapsamında Acemler Bursaspor İstasyonu ile Organize Sanayi İstasyonlarındaki uygulamalar tamamlanırken, kalan istasyonlar da kısa sürede enerji istasyonuna dönüşecek. Santrallerin kurulumu, devreye alınması, UEDAŞ kabulü, 10 yıllık bakım-onarımı, sigortalanması, garantisi, sistem işletim bedeli, proje bedeli, başvuru bedelleri gibi ek masrafların ödenmesi yüklenici firma tarafından yapılacak ve sistem 10 yıl sonra tamamen Burulaş’a devredilecek.
TASARRUF DA SAĞLANACAK
Burulaş’a sözleşme gereğince, 10 sene boyunca yapılan üretimden gelir paylaşımı modeli uygulanacak. Bu modelde elektrik üretiminde ulusal tarifedeki maliyetten minimum yüzde 16,8 tasarruf sağlanacak. Böylece 10 yılda toplam 1 milyon 394 bin TL’lik enerji bedelinden net tasarruf yapılırken, 17 milyon TL’lik tesis de ücretsiz olarak Burulaş’ın işletmesine geçecek. Bu sayede projeden kazanım 18.4 milyon TL’ye çıkarken, toplam 30 istasyonda güneşten elde edilecek elektrik enerjisiyle istasyon iç ihtiyaçlarının yüzde 47’si güneş enerjisinden karşılanacak. 10 yıllık süre baz alındığında istasyonların 45 milyon kilovatsaat olan enerji ihtiyacının 21 milyon kilovatsaati güneşten karşılanacak ve böylelikle 17 milyon TL’lik tasarruf sağlanacak.
DİĞER GES YATIRIMLARI
Metro istasyonlarının yanı sıra proje kapsamında büyükşehir yeni hizmet binası çatısı ile açık otoparkına, Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi ile Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin çatısına toplam 4.4 megavat, Muradiye Su Fabrikası’nın çatısına da 1,8 megavatlık GES yatırımı kurulacak.
Kurucusu Ahmet Necati Yılmaz’ın isminin baş harflerini taşıyan Any Tekstil, dokuma üzerine faaliyete başladı. İkinci kalem olarak boyahane ihtiyacı ortaya çıktı. Ürettiği malların boyanması konusunda entegre tesis kurmayı hedefleyerek, harekete geçtiler. Yıllar itibariyle büyümesini sürdüren işletme, ilerleyen süreçte farklı firmaların da boya işlemlerini gerçekleştirerek, ihtiyaca cevap verdi. Ahmet Necati Yılmaz’ın 2007 yılında vefat etmesinin ardından yerine kızı Nesrin Yılmaz geçti.
Firma içerisinde projeleri takip eden genç ve dinamik bir takım vardı. Bu süreçte BEBKA’nın açtığı konu başlıklarını gördüler. İçeriğini incelediler. Firmanın gider kalemleri arasında ilk sırada enerji yer alıyordu. Buradan elde edecekleri tasarruf da rekabet gücünü doğrudan olumlu etkileyecekti. Aynı zamanda farklı ve çeşitli üretim imkanına da kavuşacaklardı. Bunları da göz önünde bulundurarak, BEBKA’nın enerji verimliliği ile ilgili başlığına odaklandılar. Enerji ve verimlilik ile ilgili farkındalıkları bu proje ile başladı.
GERİ DÖNÜŞÜM PROJESİ
Yaptıkları çalışmalar neticesinde 2015 yılında ‘Boyahane Enerji Geri Kazanım Projesi’ni sundular. Projede boyama makinelerinden çıkan atık suyu kanalizasyon veya geri dönüşüme atmayacaklardı. Bir depoda bu suyun enerjisini alıp, temiz suya nakledeceklerdi. Bu sayede atık sudan geri kazanım elde etmiş olacaklardı. Böylece kazanı 60 derece ısıya ulaştırmak için ekstra çaba gösterilmeyecek, enerji de tüketilmeyecekti. Aynı zamanda yüzde 23,5 ile 30 arasında doğal gaz tasarrufu sağlanacaktı.
FİRMANIN ÖNÜNÜ AÇTI
Proje 747 bin 640 TL değerindeydi. Bunun yüzde 50’sini destek aldılar. Daha sonra da uygulamaya geçildi. Bu proje firmanın önünü açtı. Ardından başka projeler de bunu takip etti. Gerek rekabet gücü, gerek işletmedeki makinelerin yenilenmesi ve enerji tasarruflu modele dönüşmede bu proje etkili oldu. Bu farkı da üretime yansıttılar.
200 KİŞİYE İSTİHDAM
Türkiye’deki üreticilerin odaklandığı en önemli konunun üretim olduğuna dikkat çeken SAİ Firma Sahibi Bener Kurt, “Bir süre sonra üretim yapabilecek enerjiyi, suyu bulamayacak noktaya geleceğiz. Türkiye’de verimlilik çok düşük” diye konuştu.
İkisi profesör, ikisi mühendis olmak üzere toplam dört kişi 2009 yılında bir araya geldi. Enerji verimliliği ile ilgili sektörel anlamda çok fazla şirket yoktu. Bu nedenle enerji verimliliği projeleri geliştirmek üzerine bir şirket kurdular. Aynı zamanda işletme içinde yer alan profesörlerin, Ar-Ge projeleri vardı. Bunları da hayata geçirmeyi planlıyorlardı. İlk olarak Ulutek’te bir yer tuttular. Enerji verimlilik danışman şirketi lisansı da aldılar.
Çalışma prensibi içinde prosesi geliştirmek için bir fabrikaya giriyorlardı. O fabrikanın aynı üretimi, daha az enerji ile nasıl yapacağı konusunda çalışıyorlardı. Aynı enerjiyle daha fazla üretimi, nasıl yapacaklarını planlıyorlardı. Bu anlamda sanayi tesislerine çözümler üretiyorlardı.
Enerji verimliliği konusundaki çalışmalar sürüyordu ancak uygulama yoktu. İş yaptıkları çevreler, çalıştıkları firmalardan duydukları sıkıntıları çok fazla dile getirmeye başlamıştı. Daha sonra ‘Gelin, siz yapın’ demeye başladılar. Uygulama tarafında da çözüm üretmeye başladılar.
Otobüslerin ön ve yan camlarını yapan köklü bir firmanın kurucularının ikinci jenerasyon üyelerinden biriydi Alaattin Tezgen. Çocukluk yıllarında özellikle tatillerde fabrikaya gidip, kimin ne yaptığını gözlüyordu. Boyu yetmese de bazen iki sandığı üst üste koyup, camın kenarlarını bant zımpara ile tıraşlıyordu.
Eğitimini tamamladıktan sonra firmaya geri döndü. 1994 krizinden sonra bir sürü yenilikler olmuştu. Sektörde de ciddi bir rekabet vardı. Alaattin, genç ve idealist olarak teknolojik yatırım yapılması, katma değeri yüksek, herkesin yapamadığı, rekabetin az olduğu bir alanda ilerlemenin daha iyi olacağı görüşünü savunuyordu.
O dönemde İstanbul’da bir fuara katıldı. Lübnanlı bir firmanın temsilcileri stantlarını ziyaret etti. Aralarında diyalog gelişti. Firma yetkilisi, ‘Balistik cam yapabilir misiniz?’ sorusunu yöneltti. Balistik cam ile otobüs camının alakası yoktu. ‘Yapmak ister misiniz?’ diye sorusunu farklı şekilde yöneltti. Bir süre sohbet ettikten sonra aralarında kartvizit alışverişi oldu. Fuarın ardından buluşma sözü verdiler. Daha sonra bir araya geldiler. Hayallerinden bahseden Alaattin’e karşısındaki firma temsilcisi, ‘İstiyorsan bunu ben sana öğretebilirim’ dedi.
DENEMELER YAPTI
Bursa’ya döndüğünde ilk yapılan yönetim kurulu toplantısında yaşananları anlattı. Önlerinde fırsat olduğunu söyledi. Bu üretimle daha önce bahsettiği noktaya gelebileceklerine inanıyordu. Söyleminde pek başarılı olamadı ama o, kararlıydı. İşletmede geceleri ve hafta sonları denemeler yapmaya başladı. Camları üst üste koyup, kavis vermeye çalışıyordu. Fabrika kurucusu büyük amcasının yardımıyla çalışmalarını sürdürdü. Çok katlı camı da bükebildiğini gördü. Lübnanlılar’ın desteği de oldu ve bir malzeme çıkardı. İlk camı lamine etti, kenara koydu.
Ardından internette balistik camla ilgili firmalarla görüşmelere başladı. Suudi Arabistan’da bir firmadan epostasına dönüş aldı. Krallığın araçlarının zırhlamasını yapan firmaydı. İlgilendiklerini söylediler. Yazışmaların ardından firma yetkilileri, İstanbul’a geldi. Firma yetkilisi, ürün görmek istedi. Tecrübeli insanlardı. Alaattin ise bu konuda sadece bir çalışma yapmıştı. Ürünü gösterdi. ‘Yapıyoruz’ dedi. Karşısındaki güldü. Masaya 500 takım cam siparişi ve karşılığında 2,5 milyon dolarlık anlaşmayı kapsayan sözleşmeyi koydu. ‘Yaptığını görebilseydim imza atmaya gelmiştim. Kendini yapmış şekilde anlattın’ dedi. Olay istediği gibi gerçekleşmemişti ama bu durum onu kamçılamıştı.
Doğal gaz ve elektrik arzında yaşanan sorunlar nedeniyle pazartesi gününden itibaren organize sanayi bölgelerinde (OSB) kısıtlı miktarda enerji kullanılıyor. Bu süreçte üretim yapılamazken, ekonomik anlamda önemli kayıplar meydana geldi. Taahhütlü iş yapan firmaların ihracat konusundaki problemleri öne çıktı.
İş dünyası temsilcileri, mutlaka bir B Planı olması gerektiğine değinirken, OSB’lerin kendi elektriğini üretmesi gerektiğine işaret etti. İş insanlarının bir talebi de kesinti gibi durumlarda önceden planlama yapılması ve bu plan dahilinde hareket edilmesi oldu.
RİSK YÖNETİMİ ÇOK ÖNEMLİ
Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar, planlı hareket etmenin ve risk yönetiminin önemini bir kez daha gördüklerini belirterek, “Her sert geçen kışta, İran ya da Rusya tarafından vanalar kapatılır mı? Her sıcak geçen yazda elektrik sunumu yeterli olacak mı? gibi kaygıları artık yaşamamalıyız! Doğal gazda depolama kapasitemiz çok önceden artırılmalı, belirli aralıklarla yaşadığımız bu gibi durumlar için bir B planımız mutlaka olmalıydı” dedi.
İHRACAT TAAHHÜDÜ VE RİSK ENDEKSİ
Bu durumunun, ihracat taahhütlerini gerçekleştirme noktasında iş insanlarını zor durumda bırakacağını söyleyen Küçükkayalar, orta vadede Türkiye sanayisinin risk endeksinin artmasına neden olabileceğini de göz önünde bulundurmak gerektiğini kaydetti.
YEŞİL EKONOMİYE GEÇİLMELİ
RİSK YÖNETİMİ ÇOK ÖNEMLİ
Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar, planlı hareket etmenin ve risk yönetiminin önemini bir kez daha gördüklerini belirterek, “Her sert geçen kışta, İran ya da Rusya tarafından vanalar kapatılır mı? Her sıcak geçen yazda elektrik sunumu yeterli olacak mı? gibi kaygıları artık yaşamamalıyız! Doğal gazda depolama kapasitemiz çok önceden artırılmalı, belirli aralıklarla yaşadığımız bu gibi durumlar için bir B planımız mutlaka olmalıydı” dedi.
İHRACAT TAAHHÜDÜ VE RİSK ENDEKSİ
Bu durumunun, ihracat taahhütlerini gerçekleştirme noktasında iş insanlarını zor durumda bırakacağını söyleyen Küçükkayalar, orta vadede Türkiye sanayisinin risk endeksinin artmasına neden olabileceğini de göz önünde bulundurmak gerektiğini kaydetti.
YEŞİL EKONOMİYE GEÇİLMELİ
Yaşanan sorunun, organize sanayi bölgelerinde yeşil ekonomiye geçilmesinin önemini bir kez daha ortaya çıkardığını vurgulayan Küçükkayalar, “Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum için, böylesi kesintilerden daha az etkilenmek ve orta vadede döviz tasarrufu için çok daha fazla güneş ve rüzgar enerji sistemlerinin kurulması gerekmektedir” dedi.
TEDBİRLER ALINMALI
Doğal gaz ve elektrik arzında yaşanan sorunlar nedeniyle pazartesi gününden itibaren organize sanayi bölgelerinde (OSB) kısıtlı miktarda enerji kullanılıyor. Bu süreçte üretim yapılamazken, ekonomik anlamda önemli kayıplar meydana geldi. Taahhütlü iş yapan firmaların ihracat konusundaki problemleri öne çıktı.
Elektrik kesintilerinin 3 gün süreceği yönünde bilgi aldıklarını belirten iş dünyası temsilcileri, sürecin uzamasından endişe ediyor. Enerji sorununa karşı çözüm önerisinde bulunan sektör temsilcileri, her OSB’nin kendi enerjisini üretmesi, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının desteklenmesi ve gazın depolanabileceğini söylüyor.
ENERJİ POLİTİKALARI SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜMEYİ DESTEKLEMELİ
Dünya genelinde enerji sektöründe önemli gelişmeler yaşandığına dikkat çeken Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, “İran’ın doğal gaz iletim hattında meydana gelen arıza nedeniyle uygulanmaya başlanan gaz kısıtlaması ve planlanan elektrik kesintileri, Bursa başta olmak üzere ülkemizin üretim merkezlerini olumsuz etkilemektedir. Bu konuya ilişkin Sanayi ve Teknoloji Bakanı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ile yaklaşık 3 saat süren bir toplantı gerçekleştirdik. Yürütülen diplomasi trafiği ve yapılan çalışmalarla enerji akışının en kısa sürede normal seyrine dönmesini ve üretimin kesintisiz olarak süreceğine inanıyorum. Bununla birlikte ülkemizin enerji politikaları kapsamında sürdürülebilir büyümeyi destekleyecek yatırımların da ivedilikle yapılmasını bekliyoruz” dedi.
DOĞAL GAZ ÜRETİMİNİN YÜZDE 40 AZALTILMASI TALEBİ GELDİ
Yaşanan süreç ile ilgili bilgi veren Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi (NOSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Gülmez, “Geçen hafta Perşembe Günü İran’daki bakım ve arızadan dolayı doğal gaz kesintisi olacağı söylendi. Cuma sabahından itibaren vanayı kapatacağı ifade edildi ve BOTAŞ’tan sanayilerdeki doğal gaz tüketimimizin yüzde 40 azaltılması talebi geldi. Bu teknik olarak mümkün olmayan bir şeydi. Bir firmaya gazını verdiğiniz müddetçe yüzde 40 az kullanın diyemiyorsunuz” diye konuştu.
PROJE YAPTILAR BÜYÜDÜLER
Temel amacı kamu kesimi, özel sektör, sivil toplum ve üniversiteler arasındaki koordinasyon ve işbirliği sağlayıp, bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak olan Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) ile Hürriyet Bursa yeni bir çalışmaya başlıyor.
İşbirliğinin amacı ise işletmelerin alanlarında geliştirdikleri projelerle nereden nereye geldiklerini gösterip, farkındalık yaratmak.
Bu kapsamda BEBKA’dan destek almış firmalar Hürriyet Bursa sayfalarında boy gösterecek. Firmalar, hayata geçirdikleri projelerde fikrin nereden doğduğunu, uygulamada ne aşamalardan geçtiklerini, projenin işletmeye sağladığı katkıları anlatacak.
Yeşilova Holding bünyesindeki şirketlerden birisi olan Can Metal, 2007 yılında kuruldu. Holding bünyesinde otomotive parça üreten diğer şirketlerin alüminyum enjeksiyon alanındaki ihtiyacının buradan karşılanması planlanıyordu. Piyasadan ürün tedarik ederken, yaşanan sıkıntılar, bu şirketin kurulmasında etkili oldu. Faaliyete geçmesi ile toplam üretim kapasitesinin yüzde 80’i holding bünyesindeki diğer şirketlere gönderilmeye başladı.