Paylaş
Çoğunluk müziği telefon ve tabletlerden dinlediği için fiziksel CD satışı artık tarih oldu desek yeridir. Yeni bir albüm çıktığında onun CD’sini eline alamadığı ve içindeki kitapçığa dokunamadığı müddetçe mutlu olamayan müzikseverler bu durumdan oldukça dertli. Allahtan bu üzgün dinleyici kitlesini düşünen bazı şarkıcılar gönülleri hoş etmek adına yeni albümleri çıktığında sınırlı sayıda cd üretimi yapıyor.
Şarkıların matematiği değişimden nasibini alan başka bir konu. Artık hemen hemen tüm şarkılar 2 dakika 30 saniye uzunluğunda. İnsanların ilgisinin hemen dağıldığı ve bu yüzden şarkıların da sürelerinin kısaldığı söyleniyor. Sıkıştırılmış şarkılarla karşı karşıyayız. O eski şarkıya şaşalı girişler veya enstrüman soloları yeni model şarkılarda yok.
Artık tüm şarkılar ‘ Nakaratı kısa olsun ki Tiktok’da kendine yer bulsun’ telaşı içinde. Şaka değil resmen bu kafada yapılan şarkıların sayısı oldukça fazla. İnsan üzülmüyor değil. Nereden nereye geldi mevzu. Duygudan ziyade işin ticareti ön planda. Hal böyle olunca zamanında efsane albüm ve şarkılarla büyüyen bir nesil o hazzı yeniden hissetmek için arşive dalıyor ve eski şarkılarda arıyor mutluluğu.
Bu devran döner mi? Bence dönmez. Yeni sistemin avucunun içine aldığı müzik piyasası artık sadece ticari satışın ve dijital ortamdaki etkileşimin peşinde. İşini bildiği gibi yapan ve bu çarka girmeyen müzisyen ve şarkıcılar mevcut ama onların bu idealist duruşu var olan karmaşık ortamı düzene sokmaya yetmiyor.
Son Dans
Genç dönem söz yazarı ve yorumculardan Batuhan Kordel’in yeni şarkısı “Son Dans”, mevzu aşk olunca umutlu olmanın ve her şeye rağmen güçlü kalmanın önemini anlatan duygulu bir çalışma olarak dinleyici ile buluşmuş.
Söz ve müziği Batuhan Kordel’in kendisine düzenlemesi ise Efe Demiryoğuran’a ait olan ‘ Son Dans’ın akustik alt yapısı ve sözleri 2000’li yılların başında severek dinlediğimiz slow pop rock şarkıların tadında olmuş.
Batuhan Kordel’in duygularını ifade etmede kullandığı dil dinleyicinin can evini vuran cinsten. Şarkıyla ilgili yapılan yorumlarda bunu net olarak görebilirsiniz.
Konser fırtınası
Pandemi sonrası boş geçen zamanların açığını kapatma adına bu sezon tüm şarkıcılarımız konserden konsere koşuyor. Eylül ayına kadar paylaşılan konser takvimlerine bakıldığında hiç boş günü olmayan şarkıcıları görünce ‘ Peki ne zaman dinlenecek bu insanlar?’ demeden edemyorr insan.
Farklı şehirler, değişen ulaşım yolları ve hiç es vermeden devam eden bu turne trafiğinde şarkıcı ve müzisyenlere Allah kuvvet versin. Her gün sahneye çıkıp yorgun değilmiş gibi davranmak ayrı bir yetenek. Hepsine kolay gelsin.
Paylaş