20 yılı aşkın bir sürede farklı sektörlerdeki şirketlerde yöneticilik yapan Cemil Demirbakan, müzik kariyerini profesyonel iş hayatıyla eş zamanlı olarak yürütüyordu. Geçtiğimiz yıl iş yaşamına bir süre ara vermeye karar veren şarkıcı, müzik kariyerine kaldığı yerden devam etmek için sahalara geri dönmüş. Bu yeni dönemin ilk ürünü ‘ Bu hesap tutar mı?’ ismini taşıyor. Sözlerini Erim Sezgin’le birlikte yazan Demirbakan, şarkının bestesine de imza atmış. Peki kimdi Cemil Demirbakan? Birazdan yazacağım bilgilerle hepiniz eminim ‘ Aaa evet şimdi hatırladım!’ diyeceksiniz.
Yüksek Sadakat’in ilk solisti olan Cemil Demirbakan, “Belki üstümüzden bir kuş geçer”, “Döneceksin diye söz ver”, “Kafile”, “Aklımın iplerini saldım”, Meyra ile düet yaptığı “Ağlandın ya” ve “ Ceviz Ağacı” gibi zamanında çok bilinen ve sevilen şarkılara sesini veren bir müzisyen. Onu öyle magazin programlarında , sansasyonel söylemlerle gündem olmaya çalışırken görmediğiniz için çoğunlukla söylediği şarkılardaki sesiyle , şarkılarıyla hatırlıyoruz.
Müzik hayatına yeniden dönüşünü müjdelediği yeni şarkısı ‘ Bu hesap tutar mı?’ için Demirbakan , “ Bugüne dek iş hayatında çok farklı yönetici pozisyonlarında çalıştım. Müzik her zaman bu hayata eşlik eden, beni motive eden ve belki de olaylara farklı bakmamı sağlayan sihirli bir güçtü. Şimdi müziğe ağırlık verdiğim bu dönemde ister istemez geçmiş yaşanmışlıklar şarkılarıma tat katıyor ve yön veriyor. Hepimizin yaşadığı, özellikle de 08.00 -18.00 saatleri arasına sıkışan insanları ve duygularını yeni şarkımda dile getirdim. Bir anlamda ışıltılı ve zengin görünen plaza yaşamların mutsuzluklarını, isyanlarını anlatmak istedim’ demiş ve gayet iyi etmiş. Mutlu olduğu müzik platformuna tekrar dönen müzisyenin yeni kararını kutluyor ve kendisinden ileriki zamanlarda yine yeni güzel düetler bekliyorum. Demirbakan’ın sesi düet şarkılara bir başka yakışıyor. Yeniden hoş geldin Cemil Demirbakan.
UMARSIZ BİR REYHAN KARACA
Geçtiğimiz haftalarda ön bilgisini verdiğim yeni Reyhan Karaca şarkısı ‘ Umarsız ‘ dijital platformlarda yerini aldı. İlk kez söz ve bestesi kendisine ait bir şarkıyı seslendiren Karaca’nın yeni şarkısının düzenlemesini Emre Gören yapmış. Gayet saf , katıksız bir pop şarkısı olan ‘ Umarsız ‘ Reyhan için yeni bir dönemin başlangıcı niteliği taşıyor. Kendi hayatından gerçek kesitleri kaleme döktüğü şarkı, bundan sonra yapacağı işler konusunda Reyhan’a güç vermiş.
Mevzuya niye böyle girdim? Bu müzikalde Sertab’ın diskografisi şahane bir kurguyla sahnelenirken sıra “ Sertab Gibi” albümündeki şarkılara geldiğinde içimden “Keşke bu albüm minvalinde bir iş tekrar yapsa “ demiştim. Evren sesimi duymuş ve Sertab’ın kulağına ışık hızıyla fısıldamış olacak ki kendileri geçtiğimiz günlerde yeni şarkısı “ Belki de dönerim”i dinleyicisi ile paylaştı.
Ben şarkıyı dinler dinlemez “ Sertab Gibi” albümü zamanlarına gittim. Şarkının düzenlemesi , verdiği his tam da o zamanların Sertab’ının müziğinin havasını yüzüme üfledi. Şarkının sözleri Can Bonomo , müziği ise Emre Kula ve Sertab Erener imzası taşıyor. Rock semalarına tekrar güzel bir iniş yaptığını gördüğümüz Sertab , dinledikçe sevilecek şarkısıyla bence yeni yapacağı albümün rotasını da böylelikle çizmiş oluyor. Yani ‘Sertab Gibi’ volume 2 gelirse hiç şaşırmayın. İnşallah yanılmıyorumdur.
Şarkının Emre Kula tarafından yapılan akustik , Ozan Yılmaz ve Hakan Polat yapılan alternatif versiyonu ise bir başka güzel olmuş. Ben Sertab’ın içinde bulunduğu müzikal yolculuğun rock duraklarını hep sevdim seveceğim. Bu türde yapılacak diğer şarkılarına asla hayır demem ve merakla beklerim.
UZAKLARA DALDIRAN ALBÜM
Havaların durumu malum. Bu soğuk ve insanı nedense bir başka derin düşüncelere iten durumlarda dinlenen ve arzu edilen albümler akustik olunca mevzu daha bir keyifli oluyor. Bu hafta tam zamanında hızır gibi yetişen ve böyle zamanlarda bir başka giden yeni bir albüm önereceğim sizlere.
Burcu Tatlıses’in "Uzaklar" isimli 8 şarkılık hem dijital hem de müzik marketlerde çıkan çalışmasına bir kulak verin. Albümü dinleyince Burcu’nun ruhunuzun en derinlerine işleyen vokaliyle hipnoz olacaksınız. Tüm şarkıların sözleri ve besteleri kendisine ait olan Burcu aranjör kimliğine de yer verdiği bu albümde anlattığı hikayeleri dinleyiciye kare kare yaşatıyor.
‘Uzun Hikaye ‘nin şarkılarını Seki’nin ev sahipliğinde hoş bir gecede hep beraber
Uzunca bir aradan sonra çıkaracağı yeni albümünün heyecanı her halinden belli olan Seki , tıpkı yeni çalışmasına verdiği isim gibi ayrı kaldığı zamanların uzun hikayesini şarkılarında anlatmış. Alışılmış Deniz Seki tarzını koruyan şarkıcı, albümde söylediği slow şarkılarla dinleyenleri duygusal olarak fena hırpalayacak gibi gözüküyor. Özellikle kardeşi Serkan Seki ile birlikte seslendirdiği şarkıya herkes dikkat etsin derim.
Sezen Aksu’nun ‘ Gidemem ‘ şarkısını yeniden yorumlayan Seki , ayrıca Ahmet Kaya’nın ‘ Nerden Bileceksiniz’ şarkısına öyle bir cover yapmış ki dinlerken tüyleriniz diken diken olacak.
Slow ve orta tempolu şarkıların ağırlıkta olduğu albümde Deniz Seki sessiz kaldığı zamanların uzun hikayesini şarkılara serpiştirmiş. İlk albümüymüş gibi heyecanlı olan Seki’nin
‘ Uzun Hikaye’si yarın çıkıyor.
Evelallah
Hande’nin şu sıralar en çok dinleyip beğendiği Türkçe albüm, Jabbar’ın “ Yineleme “ isimli 8 şarkı 2 versiyondan oluşan çalışması. “ Böyle işlerin şu an rağbet görüp , beğenilmesi beni çok mutlu ediyor. Şükürler olsun!” diyerek heyecanını paylaşan Hande , “ 10 yıl önce böyle şarkılar yaparken yalnızlıktan ölüyordum. Bu tarz çalışmaları yaptığımda çok eleştirildim “ diyerek geçmişte yaşadıklarından dem vurdu. O zamanlar müziğinde istediği işleri yapmasının bedelini kendi başına ödediğini söyleyen Hande , “ İyisiyle zorluğuyla demek hepsi bana nasipmiş. Benim kaderimmiş. Bu yaşanmışlıklar olmasaydı ben ben olmazdım. İyi ki yapmışım“ diyerek pişman olmadığının altını iki kere çizdi.
O zamanlar art arda çıkardığı tirajı yüksek albümlerini aynı formülle devam ettirebilme şansına sahipken , kabına sığmayan yenilik arayışı ve evrensel müzik aşkı ile farklı işler yapmanın peşine düştüğünde eleştiri oklarını üzerine çekmişti. Müziğine kulak vermeden yaptığı işleri görmezden gelenler vardı. Kemik dinleyici kitlesinden ayrılanlar olurken , onu bu yeni döneminde destekleyip müzikal yolculuğuna eklenenler bir kesim oldu. Hande’nin bu dönemde özellikle İstanbul’da çok keyifli canlı gece programları vardı. Onu bu uğurda destekleyen ordusu şarkıları herkese inat canlı canlı söyler eğlenirdi. Geçmişten günümüze o günleri kendisiyle konuşurken bana “ O dönemlerime sen şahitsin. Özel zamanlardı. Savaştım! Yıprattı ama güzel iyileştirdi “ diyerek geçmişe gururla bir selam yolladı. İyi ki kalbinin sesini dinlemiş ve 10 yıl önce şu an yeni yeni insanların beğenip dinlediği türde şarkılar söylemiş.
Yoğun geçen konser trafiği içerisinde yeni çalışmaları için alttan alttan çalışan Hande’nin 2019’da servis edeceği işlerin müzikseverleri heyecanlandıracağının garantisini size veriyor ve bekleyin diyorum.
Eli başarıdan başarıya koşuyor.
Tuğçe Kandemir ile birlikte seslendirdiği “Bu Benim Öyküm” ile Youtube’da 140.000.000 kez izlenmeyi geçen Eli Türkoğlu, sözü Gözde Ançel’e müziği Buray’a düzenlemesi Osman Çetin’e ait ikinci şarkısı “Yokluğunun Ertesi” ile beğeni toplamaya devam ediyor.
Son yıllarda müziğin seyrini beğenileri ile anında değiştiren genç kesimin favori şarkıcılarından biri olan Eli , sesi ve dozunda yaptığı nağmeleri ile hem şarkıları hem de kendi sosyal medya hesaplarında yaptığı cover şarkılar ile gayet yüksek izlenme oranlarına sahip. Her türde şarkıyı kendi tarzıyla okuyup paylaşan Eli’nin bir sonraki şarkısının bence hızlı bir dans şarkısı olması lazım. Slow şarkılardaki başarısını hızlı şarkılarda daha farklı ortaya koyacağına emin olduğum Eli’nin 90’lardan sevilen bir şarkıyı kendi yorumuyla güzel bir dans alt yapısı ile sunduğunda farklı bir kitleyi yanına alacaktır. Fikir benden uygulaması Eli ve ekibinden. Malum günümüz müzik dünyası acımasız ve nankör. Üretmediğin , yeni bir şeyler sunmadığın müddetçe seni bir kenara kolayca bırakıp unutabiliyor. Bu yüzden yeni şarkının çalışmalarına bir an önce başlamak lazım. Genç bir hayran kitlesi olan Eli , yeni projelerle varlığını sürdürüp müzik dünyasında kendine sağlam bir yer edinecektir.
Gazete okuma oranları ve müzik dünyasında fiziki satışların düşüşünde dijital dünyanın etkisi büyük. Elimizdeki telefon vasıtasıyla halleder olduk tüm ihtiyaçlarımızı. Anlayacağınız sosyal medyanın dalları budakları çok. Hal böyle olunca yeni meslekler doğdu ve etiketler bu dünya üzerinden verilir oldu. Ben işin “ en çok “ kısmına takılıyorum. En çok takipçi , dinlenen , izlenen olma durumları. Ortaya dökülen rakamlar , istatistikler ne derece inandırıcı? En başta bahsettiğim sosyal medya nimetlerinden birisi zaten bu alanda da devreye giriyor. Tıklanma , izlenme , beğeni eylemleri her keseye uygun fiyatlarla sizin önünüze sunuluyor ve 1 dakika içerisinde parayı bastırıp en çok takipçiye sahip kişi olabiliyorsunuz. Ha bunun kime ne yararı var demeyin. Bu oranları göz önünde bulundurup iş imkanı sağlayan çok yer oluyor. Ürünlerinin reklamını yapmak için bu yüksek rakamlara sahip insanlara teklif yolluyorlar. Sahte takipçilerle varlık gösteren şişirme sosyal medya hesaplarına götürülen bu tekliflerin kime ne yararı var? Biz hangi verilere inanacağız? Sorular çok yani.
Müzik sektöründeki tıklanma oranları zaten gün geçtikçe insanların kafasında kocaman bir soru işareti olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Yonca Evcimik ile yaptığım sohbette kendisinin söylediği ‘Ben kendimi neden kandırayım? En çok izlenen dinlenen listesinde hile hurda yoluyla şarkımı göstersem bunun kime ne faydası var? Ölçüt bu değil ki? Bir şarkının tutup tutmadığının nabzını sokaklar ve konserlerdeki bilet satışları ile tutabilirsiniz. Günümüzde listede sözde fırtınalar estirdiğini iddia edenlerin evde oturup iş beklediğini görüyoruz.’ sözlerinin altına imzasını atan çok insan var.
Beğeni ölçütü rakamlarla değil , konserlerde seyircinin verdiği tepkiyle ölçülür. Bu çılgınlığın ne zaman sona ereceğini merak ediyorum. Yaratılan bu şişirme başarının gün sonunda kimseye bir fayda sağlamadığına ayılması bakalım ne kadar zaman alacak. Ben ne tıka ne dinlenme oranına bakıyorum. Kalp ve kulaktan geçmeyen şarkı istersen trilyon tıklansın vız geliyor tırıs gidiyor benim muhitimde.
Hafiflemek için
Küçülmenin güzelliğini keşfedenler bu dünyada mutluluğun püf noktalarından birini çözmüş oluyor. Az olsun öz olsunculuk yani. Fazla olmak bir fazlalık geliyor insana yaş ilerledikçe. Çok konuşmak külfet , lüzumsuz kalabalıklar ağırlık oluyor. İçinde bulunduğunuz daireyi daralttığınızda daha huzurlu oluyorsunuz. Öteki türlü o daire ne kadar genişse o kadar çok lüzumsuzluk cirit atıp kafanızı meşgul ediyor. Hangisine koşacağınızı , hangisini kontrol edeceğinizi şaşırıyorsunuz. İyice küçültün o daireyi ve sadece sizi mutlu edenleri doldurun içine.
Minimal olmak ve çetrefilli hayatın çarkına çok takılmadan alacağını alıp ilerlemek hafifletiyor insanı. Küçülün ve küçültün hayatınızdaki her şeyi. Evdeki lüzumsuz eşyalardan başlayın ya da telefon rehberinize kayıt ettiğiniz kişilerden. Bir deneyin tüy gibi hafifleyeceksiniz. Böyle bilmiş bilmiş konuşuyor gibi gözükmek istemem ama deneyip etkisini çabucak gördüğüm için sizlerle paylaşmak istedim. Tamamen hayırlı bir paylaşım benimki. Küçülün arkadaş. Sonrasında bu küçülmenin hayatınız üzerindeki tatlı esintisini hissedeceksiniz. Hafifleme garantisi var.
Masterchef Türkiye
Geçtiğimiz günlerde Ariana Grande hayranlarına bir sürpriz yaparak yeni albümünde yer almayan “ Thank you , next” isimli şarkıyı piyasaya çıkardı ve yukarıdaki sözlerime tezat olarak biten ilişkilere iyi niyetle selam çakılabileceğini gösterdi. Yakın geçmişte ayıla bayıla beraberliğini ifşa ettiği komedyen Pete Davidson’dan ayrılan Grande , yeni çıkardığı şarkısında Pete dahil olmak üzere eskiden beraber olup ayrıldığı 6 sevgilisinin isimlerini şarkıda verip teşekkür ediyor. Evet yanlış duymadınız her birinden öğrendiği şeyler olduğuna ve gelişiminde payları bulunduğuna inandığı sevgililerine şarkısında teker teker teşekkür ediyor. Bu kafa bir şarkı kolay rastlanır bir şey olmadığı için fikir benim çok hoşuma gitti. Şarkının en sonunda yeni bir sevgilisi olduğunun sinyalini veren Ariana Grande aslında o esnada kendinden bahsediyor ve insanın kendisini sevmesinin önemine değinerek şarkıda son mesajını veriyor.
Albümde yer almayan “ Thank you, next” içeriğinden ötürü magazinsel yönden de oldukça ilgi uyandırdı. Çıktığı gün listelerde bir numaraya yerleşen şarkının benzerini ülkemizde ilk hangi popçu cesaret edip yapar diye düşündüm. Atarın giderin şarkılarda gırla olduğu güzide pop müzik arenamızda kavga edip ayrıldığı sevgililerinin isimlerini şarkısında tek tek geçiren ilk popçumuz yeni bir trend başlatmış olur. Bakalım bu duruma ilk ayıp deneyecek şarkıcımız kim olacak?
Hayat
Aslızen’in yeni şarkısı “ Hayat “, sözlerinden bestesine insanı ilk dinleyişte yakalayıp içindeki intikam duygusuna bir çomak sokuyor. Şarkının başarısında Aslızen’in her bir nota ve sözün hakkını verdiği vokalinin de etkisi büyük tabiki. İnsan bu meslekte yazan, çizen, üreten birisi olunca kendini en iyi ifade edeceği şarkılara imza atması da kolay oluyor.
Kendisi ile ilk röportajımızı seneler evvel yaptığımda onun asi bir ruha sahip olduğunu ilk görüşte anlamıştım. Ona istemediği , kafasına yatmayan hiçbir şeyi asla yaptıramazsınız. Kimi zaman en son söyleyeceği şeyi en başta söyleyen hesapsız kitapsız yapısıyla çokça yara almış olduğuna inandığım Aslızen’in bu huyu ona çetrefili bol pop dünyasında ne kaybettirdi ne kazandırdı bilinmez ama ben kendisinin adının geniş kitlelerce bilinmesinin gerekliğine inananlardan biriyim.
Geçtiğimiz günlerde çıkardığı sözü ve müziği kendisine , düzenlemesi Engin Yargıç’a ait olan “ Hayat” şarkısında kendi hayat hikâyesinden kesitlere yer verdiğini söyleyen Aslızen şarkıyı aldatılan ve şiddet gören kadınlara ithafen yazmış. Kendisiyle yakında buluşup son görüşmemizden bu yana nelerin değiştiğini konuşacağız. Bakalım Aslızen cephesinde son durumlar ne.
İlk olarak "Unutamadım Adını" şarkısı ile müzik dünyasına merhaba diyen Anıl, ardından "Gururum Yerde Kalmaz" ve bir Yıldız Tilbe coverı olan "Hastayım Sana" ile müzikal yolculuğuna hız kesmeden devam etmişti. Kendisini tüm bunların yanında çok eskiden sosyal medyada yaptığı müzikal paylaşımlardan sevip , dinleyen bir kitlesi de olan Anıl ile geçtiğimiz günlerde görüştüğümüzde yeni müzik çalışmalarını teker teker anlattı. Karşımda gayet aklı başında, ne yapmak istediğini iyi belirlemiş bir genç vardı.
Anıl ,kolayı değil içine sineni ve fark yaratanı yapma derdinde olduğunu söylüyor. Özellikle canlı sahnesine ve yapacağı konserlere ayrı bir önem veriyor. “Acelem yok yavaş ama emin adımlarla bu yolda yürüyorum” diyen Anıl’ın önümüzdeki yıllarda adını daha çok duyacağız. Bu arada kendisinin sahnedeki canlı performansını izlemediyseniz gidin ve izleyin derim.
Ertunç’la dans et
Genç şarkıcı Ertunç; "Adam Olmazsın" ve "Mahşer" parçalarının ardından yeni şarkılar için demlenmeye çekilmişti. Genç şarkıcı geçtiğimiz günlerde kendisinden önceki çalışmalarına benzer bir iş bekleyenleri şaşırttı ve “Let’s twist again”in coverı ile geri döndü.
''Dans Et Benimle'' adıyla yeniden yorumlanan şarkının aranjesini Mustafa Ceceli yaparken , Türkçe sözleri Duygu Merzifonluoğlu yazmış. Aranjesinden sözlerine görselinden videosuna gayet özenli bir çalışma olmuş. Yönetmenliğini Hasan Kuyucu'nun yaptığı klipte Ertunç'a oyuncu Melis Sezen eşlik etmiş.
Adeta dönem filminden bir sahneyi izlediğimiz klip gayet keyifli olmuş. Ertunç kamera ile flörtünün iyi olduğunu önceki video klip ve dizi çalışmalarında ispat ettiği için bu sefer tüm bunlara ek olarak dans yeteneğini seyirci ile paylaşmış. Ertunç yeteneklerini yavaş yavaş görücüye çıkarıyor gibi duruyor. Sanki daha kafasındakilerin hepsini gerçekleştirmiş gibi değil. Her şey istediği gibi olduğunda ortaya daha başka bir Ertunç çıkacağı kesin. Tüm bunları zaman içinde bekleyip göreceğiz. Özenli bir iş olduğu her halinden belli olan ‘Dans et benimle’, Ertunç’un yeni döneminin ilk ürünü olarak görüp , yeni gelecek şarkıları çok bekletmeyeceğini düşünüyorum.
“Körfezde Rüzgar” albümü retro alt yapılar barındıran , dinlendikçe demlenen ve güzelleşen bir çalışma olmuş. Şarkıların düzenlemelerinin sadeliği , tadında estirdiği retro rüzgarlar benim çok hoşuma gitti. Yaşanmışlıkları ve gözlemlerini öyle güzel müziğine katmış ki şarkıları dinlerken anlattığı hikayelerde kendinizi başrol hissediyorsunuz. Erekli/Tunç stüdyolarında kaydedilen albümün mixleri Mert Tunçmakas , Mert Kasap, mastering ise Emre Kıral'a ait. Albümdeki tüm enstrümanları ise Berkant Ali ve Mert Tunçamakas çalmış.
İlk video klip aynı zamanda albümünde açılışını yapan ''Her Şeyi Önceden Gördüm'' şarkısına Barış Denge yönetmenliğinde Cumhuriyet Caddesinde çekilmiş. Alternatiflere açıksanız , kulağınız farklı tınılara ve hikayelere acıkmışsa bence bu albümü bir dinleyin. Kendine has bir yer edineceğini düşündüğüm , görselinden müziğine her şeyin gayet uyumlu olduğunu ilk albümünün Berkant Ali İncesaraç’a bol dinleyici kazandırması dileğiyle.
45’lik ile yeniden
Bu hafta tavsiye edeceğim bir diğer retro esintiler taşıyan çalışma Gökçe Kılınçer’den geliyor. Londra'da müzik çalışmalarını sürdüren vokalist, besteci ve söz yazarı , ilk albümü “ Kalbimde izi var”ı 2015 yılında çıkarmıştı. Yeliz’in meşhur “Yalan” şarkısına yaptığı coverında yer aldığı albümde “Güneşin kız kardeşi” şarkısı dikkat çeken Kılınçer, şimdi iki yıldır çalışmalarını sürdürdüğü yeni albümü öncesinde hazırladığı iki şarkısını dinleyiciye sunuyor.