Paylaş
Serdar Amcanız son günlerde çok bunalmış durumda.
Ha bire politika üzerine sorular gönderip duruyor insanlar.
Siyasal konularda akıl fikir istiyorlar Amca'dan.
Sıkılıyorum da na'pim işte vatan millet aşkına buna da katlanacağız.
Bugün Amcanız siyasi ağırlıklı sorulara ağırlık verecek.
* * *
Rumuz: Başbakan
Soru: Serdar Amca. Miting alanlarındaki kalabalıkların tepkilerine bakınca, sence kim seçimden galip çıkar? Kim yeni başbakanımız olur?
Cevap: Değerli canım Başbakan. İki gözüm. Miting alanlarındaki coşkuya bakarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni Başbakanı Mahsun Kırmızıgül olacaktır. Eğer adına demokrasi denilen bu tek dişi kalmış canavarda birazcık olsun halka saygı varsa, onun talepleri birazcık olsun göz önüne alınacaksa, ‘Mahsun For Prime Minister’ bilmem anlatabiliyor muyum? Yani bana sorarsanız halkın talepleri katiyen göz önüne alınmamalı ama maalesef Türkiye işi becerememesine rağmen hálá daha ‘Ben demokrasiyim, ben demokrasiyim’ diye tutturmakta ısrarlı. Ben ne yapayım yani, kendimi mi yıpratayım, Allah Allah!
* * *
Rumuz: Sosyal Adalet
Soru: Saygıdeğer Amca. Sizce Türkiye'de sosyal demokrasi kendini yenilemeyi başarmış mıdır?
Cevap: Senin rumuzunu yiyeyim ben anam! Ulan hıyar, sosyal demokrasi kendini yenilese ne olacak, yenilemese ne olacak? Ben öyle iki arada bir derede oynayan ucubelerden katiyen hoşlanmam. Ya sapına kadar sosyalist olacaksın ya da sağcı. Neymiş öyle ortalarda Ricky Martincilik. Ha bu arada tabii ki sosyal demokratlar katiyen kendilerini yenilemediler. Hayata biraz ineğin trene baktığı gibi bakmaktan vazgeçebilsen bunu sen de görebilirdin ya! Ama tabii bu imkánsız, biliyorum, onun için gayret etme boşuna. Amcanız sizler de olmasanız ne yapar sonra? Kendini nasıl iyi hisseder, ha? Bak ANAP miting alanlarına Kırmızıgül'ü getirirken CHP kimde karar kıldı: Edip Akbayram. Bak şimdi Edip'e karşı filan değilim. Geçmişte sinirimi bozan bir sürü şarkı söylemişti. Hálá daha sinirimi bozuyor, çünkü yaklaşık 30 yıldır aynı şarkıları, aynı vurgulamayla ve aynı jestlerle tekrarlıyor. Sosyal demokrat siyaset de aynen ona benziyor aslında. İstikrar var ama bu iyi bir şey mi onu da Allah bilir!
* * *
Rumuz: Halkın Durumu
Soru: Değerli Amca. İlk önce saygılarımı sunar, ellerinden öperim. Amca, sence Türk halkının olumlu yöne evrilmesi umudu var mı?
Cevap: Zavallı Halkın Durumu. Ulan inek, ben sana oramı buramı öpebilirsin diye izin verdim mi? Ayrıca neden söze yalakalıkla başlıyorsun ki. Çok yalakalık yapmak istiyorsan Çarkıfelek'i ara Mehmet Ali Bey'e yap da bari bir işe yarasın. Ne yani burada araba mı dağıtıyorum, bilinçsiz kişi. Fikirsiz! Şimdi gelelim sorunun cevabına. Türk halkının olumlu yöne evrilmesi umudu var mı diye soruyorsun. Kısaca, hayır yok. Bak nedenini anlatayım. Dün Anadolu Ajansı bir haber geçti. Saygıdeğer bilim adamı Halil İnalcık'a sormuşlar, ‘Osmanlı’ya matbaa neden geç geldi' diye. Cevabı bir ibret vesikası olarak aynen yayınlıyorum:
‘‘Bu ilgisizlik, Osmanlı'nın matbaaya yabancı olmasından kaynaklanmamaktadır... Lale Devri'ne kadar matbaaya ilgisizliğin temel nedeni, HALK KİTLESİNİN DİNİ METİNLER DIŞINDA BİLGİ KAYNAKLARINA İLGİSİZLİĞİDİR.’’
Tamam mı canım kardeşim.
Ben ne yapayım, harikulade bir tespit bu ya! Şurası kesin ki Türkler de büyük istikrar içindeler. Yazılı metinlere bugün de aval aval bakıyor nüfusun yüzde 90'ı.
Bir tek Orhan Pamuk'u okuyorlar ama tabii bu tamamen ayrı bir yazı konusu olacak kadar tuhaf ve absürd bir olay. Burada buna ne yeterli zamanım, ne de yeterli enerjim var.
21'inci yüzyılda da bu durum aynen devam edecek, ben buna eminim.
* * *
Rumuz: Aptal Kutusu
Soru: Canım Amcacığım. Televizyonda en çok görmek istediğin program hangisi?
Cevap: Sevgili Aptal Kutusu. Son dönemde Osmanlı üzerine düşünen bilim adamlarına iki yeni isim katıldı. Cem Özer ve Reha Muhtar. Bu ikisini Savaş Ay'ın bir programında yan yana getirirlerse, kesinlikle seks filmi filan izlemeyi bırakır bu programa bakarım. Bu tür bir program Türk halkı için her halükárda olumlu sonuçlar doğuracaktır. Çünkü bu programda mutlaka kan dökülecektir. Hatta kanı dökülenlerin sayısı üçe yükselirse bir şans eseri bu en ama en olumlu sonuç olacaktır.
* * *
Rumuz: İngilizler
Soru: Sayın Amca. Dün gazetelerde yer alan bir habere göre İngilizler'in zeká seviyeleri az uyudukları için düşüyormuş. Bu haberin doğru olması ihtimali var mı?
Cevap: Sevgili İngilizler. Onların zeká seviyelerinin düşmeye başladığı muhakkak da bunun kesinlikle uykuları azaldığı için olmadığına adım gibi eminim. Uyumamanın insan zekásına katiyen bir etkisi olmadığı son yıllarda net bir şekilde bilim aleminde ispatlanmıştır. Meseleyi şöyle izah edeyim. Az uyku zeká seviyesini düşürüyor olsaydı bugün Türkiye'de Ertuğrul Özkök -ki kendisi son 100 yılın en seksi erkekleri listesine 11'inci sıradan hem de Antonio Banderas'tan bile ön sırada girmeyi başarmış kişidir- diye bir fenomen de olamazdı. Çünkü o Anne Rice'in romanındaki Lestat adlı kişi gibi gecede en fazla iki saat, o da televizyon karşısında oturarak uyur. Bilmem anlatabiliyor muyum?
Paylaş