Paylaş
DAHA önce de bu tür listeler yayınladım biliyorsunuz.
İstikrarlı bir ülkede yaşıyor olsaydık, listede değişiklik yapmak ihtiyacı hissetmezdim.
Örneğin, Norveç'de yayınlanıyor olsa bu gazete, yazı yaşamımda sadece bir tek ‘‘Bıktığım şeyler listesi’’ yapıp, o listenin başına da ‘‘somon balığını’’ koyup, sonra listede başka hiçbir değişiklik yapmaya gerek duymadan hayatımın sonuna kadar gönlüm rahat yaşayabilirdim.
Ama burası Türkiye. Yılın 365 günü 365 ayrı kriz var burada. Ayrıca hemen her gün yepyeni belalar da oluşabiliyor ve insanı bıktıran şeyler ortalama 15 günde bir kendini yeniliyor neredeyse.
Dolayısıyla hür ve bağımsız bir Türk gazetecisi olarak, önceki listemi gözde geçirmek neredeyse bir yurtseverlik mertebesine yükselmiş durumda benim için.
* * *
İşte yeni bıktığım şeyler Top 10 listesi:
1- Türk ekonomisi ne zaman krizden çıkacak şeklinde ve bunun türevi olan benzer sorular. Buna neden sinirlendiğimi ek açıklamalarla açmama gerek yoktur umarım.
2- Eros Ramazotti: Be kardeşim geleceksen gel, konserini ver ve git. Hangi kanalı açsam ‘‘ilerde yapılacak’’ Eros Ramazotti konseri için konuşmalar var. Zaten adamın ismini ilk kez duymuşum, adı bana bir sirkte görevli olan ve havada takla atarken aynı zamanda mastürbasyon yapmayı da becerebilen bir trapezciyi çağrıştırıyor. Sonra onun adı geçince hep aynı şarkıyı da çalıyorlar. Düyada en uzun süren konser promosyonuna muhatabız ve benim sinirim laçka durumda, bu da bilinsin.
3- Ertuğrul Özkök'ün bana almış olduğu kitaplar hakkındaki söylenmeleri: Size bir şey söyleyeyim mi, büyük hata yapmışım. Bir daha tövbe kitap filan almasını istemem ondan. Diyet ödeyerek filan söylenmesinden kurtulacağımı bilsem, intihar bile ederim. Ama o durumumda dahi konuşmayı sürdüreceğine eminim. Şu anda beni işten atsa ve birkaç kuruş elime verecekleri olsa, eminim kitap masrafını da o toplamdan düşürtecektir. Bu benim 46 yıl içinde hayatta yapmış olduğum en büyük, evet abartısız söylüyorum en büyük hatam oldu.
* * *
4- İsmail Cem ile Yorgo'nun karşılıklı dansları: Türkiye ve Yunanistan'ın dış politikasını kim yürütüyor bilemem ama hayatta bildiğim bir şey varsa o da, bu yürütme işinin iki ülkenin dışişleri bakanları tarafında kesinlikle yapılmadığıdır. İkisi de çok meşguller. Bir gün bizimki o tarafa gidiyor dans ediyorlar, ertesi gün o buralara geliyor yine dans ediyorlar. Bu arada son haber filmlerinde gördüğüm kadarıyla Yorgo işi iyice azıtmaya başladı, bunu da bilin. Bizimkinin karşısına geçip bir sirtaki oynadı, bir tepiştirdi ki, Anthony Quinn hayatta olup bunu görseydi ‘‘Keşke Zorba filmi tekrar çekilse de başrolü bu genç yeteneğe verseler’’ diye söylenirdi.
5- Kemal Derviş'in sosyal demokrat olduğu yolundaki tartışma: Aslında sosyal demokrasi kavramı başlı başına, daha Kemal Derviş adı işin içine katılmadan bile, hayli sinir bozucu bir kavram. Buna bir de Kemal'in ismi eklenince, iş iyiden iyiye tahammül edilmez hale geliyor. Bunu daha önce de yazdım, şimdi yine tekrarlıyorum: Eğer Kemal Derviş sosyal demokratsa, o zaman ben de mecburen maksimum ihtilalci ve kanlı ayaklanmacı komünistim. Bu konuda ısrarlıyım ve hakkımda dava açılırsa bu tribimden dolayı, bunun sorumlusu da ben değil, Kemal olacaktır.
* * *
6- Rana Turgut'un bana yönelik eleştirileri: Aslında bu konuda yeni bir gelişme yok, sadece evlilik kurumuna bir darbe daha vurmak ve bazı genç insanları belki bu vahşi kurumun karanlık, acımasız pençesinden kurtarırım diye meseleyi her fırsatta tekrar kamuoyu gündemine getiriyorum.
7- Tarkan'ın kalça hareketi: Çocukcağız uzun süreden beri dik ve normal bir şekilde yürüyemiyor. Evde de böyle mi bilmiyorum ama sokağa çıkar çıkmaz depresyon geçirmekte olan Michael Jackson, terapi olsun diye göbek atmaya başladığı zaman nasıl hareket ederse öyle hareket etmeye başlıyor. Sizi bilemem ama ben Tarkan'ı normal yürürken görmeyi çok özledim.
8- Bir de ‘‘Kuzu Kuzu’’ şarkısını sonuna kadar çalan bir reklam yaparlarsa çok memnun kalacağım; çünkü şarkının sadece ilk üç satırını dinlemekten bana fenalık geldi. Bu yedinci maddeyle bağlantılı ama olsun, ben bu işe her şeyden bağımsız olarak gıcık oluyorum.
9- Bu tür listelerin sadece Top 10 olarak ilan edildiklerinde ilgi görmesi ádeti: Bu, yazarları bir sürü palavra atmaya sürüklüyor, onun için bu ádetten bir an önce vazgeçmeliyiz.
10- İnsanın söylediği şeyi yapamaması: Maalesef Top 10'lik listeyi dolduracak malzeme şu anda bende yok.
Paylaş