Serdar Turgut: Açık oy gizli sayım

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

Türk demokrasisi geriye doğru evrim sürecinde dün yepyeni bir atılım yaptı.

Demokrasinin geriye doğru evrilmesi bir anlamda dün ‘‘çağ atladı’’.

Aslında Süleyman Demirel'den önce kendilerinin evlere çekilmeleri gerektiğini göremeyen Ecevit ve Yılmaz, yanlarına MHP başkanını da alarak siyasi tarihimize ‘‘Açık oy, gizli sayım’’ olayını fiilen getirdiler.

Süleyman Demirel'in seçilmesini Yılmaz ve Ecevit'ten nedense daha da fazla isteyen bazı medyada, oylamada ‘‘gizli oy, açık pul’’ yöntemi uygulanacağı gibi ‘‘kara siyaset aklama’’ yazıları çıktıysa da aklı başında olan herkes, utanç verici bir durumun bugün Meclis'te yaşanacağını görüyor.

Milletin değil de aslında liderlerin vekili olan insanlardan kabul oyunu zarfa koymaları, diğer iki pulu ise görevliye vermeleri istenecekmiş.

Beyaz renkli ‘‘Kabul’’ pulu göstere göstere zarfa konulacak, diğer 2 pul görevliye verilecekmiş.

Ben milletvekili olsaydım, oy sandığının oraya gidip ret oyumu atar, sonra da partimin liderine dönerek onlara boş kalmış elimle bambaşka bir şey gösterip, sonra da küt diye partiden istifa ederdim, ama nerde böyle adamlar.

Böyle insanlar var olsaydı zaten, liderler zirveler filan düzenleyip nasıl polisiye tedbirler alabileceklerini düşünemezlerdi ki. Hem bunu yapmaktan korkarlar, hem de utanırlardı.

* * *

Bu tür bir uygulamayı 1980 askeri rejiminin komutanları bile yapmadı.

Anayasa oylamasında gerçi zarflar şeffaftı ve herkesin attığı oylar belli oluyordu.

Ancak yüzde 8 oranında insan yine de hayır oyunu bastırdı ve kimseye de oyu nedeniyle bir şey olmadı.

Şeffaf zarfla oy attırma, Türk demokrasisinin hiç bitmeyen geriye evrim sürecinde son derece tarihi önemi olan bir andı.

O an da, bu negatif evrimi şaşkınlıkla izlemeye çalışan bilim adamlarınca ileride incelemeye alınacak.

Yani o zaman ‘‘hayır’’ oyu için ayrı sandık olsa ve o sandıklarda da oy atma deliği bile olmasa, kimse fazla şaşırmayacaktı; çünkü askeri rejim söz konusuydu ve onlar demokrat olmak zorunda filan değil.

Bugün bizi yönetmeye çalışan komik insanlar ise bu memleketin, bu haliyle, bu siyasetçisiyle Avrupa Birliği'ne girebileceğini, bu birliğe aday bir ülkede milletvekillerinin oylarını ‘‘göstere göstere’’ atma zorunluluğu gibi bir şeyin olabileceğini düşünüyorlar.

Ne kadar ayıp ve ne kadar da üzücü.

* * *

Bizim bu Başbakan'da, onun ortağı Yılmaz'da ve tabii ki Devlet Bey'de ‘‘derin devlet’’ bilinci hayli yerindedir.

Bir bakarsınız bugün öğle saatlerine doğru tüm Türkiye çapında kırmızı pullar aniden ortadan yok oluverir.

Oylama olur biter bütün beyaz pullar, her Allah'ın günü televizyon ekranlarında yapılan ‘‘Hizbullah mezarları’’ bulma kazısına benzeyen bir kazı sonucunda Susurluk yakınlarında bir yerlerde de bulunabilir.

Böyle bir şey olursa ben hiç şaşırmam.

* * *

Bence üç lider daha direkt bir yoldan giderek meseleyi çözebilirlerdi.

İlk önce, Türkiye'nin artık cumhuriyet değil bir krallık olduğunu belirten Anayasa değişikliğini Meclis'ten geçirirlerdi. (Nasıl olsa liderlerin vekilleri onların dediği her şeye imza atar, no problem.)

Sonra hemen bir değişiklik önergesi vererek Demirel'in ‘‘ebedi kral’’ olduğunu ilan ediverirlerdi.

Size bir şey söyleyeyim mi, bu tür bir değişikliğe Çiller de oy verir, hem de koşa koşa gelir oy vermeye.

Bir gün o makama onun seçildiğini ve ebedi kraliçe olduğunu düşünebiliyor musunuz? Siz düşünemiyorsanız o düşünür olacak bitecekleri ve DYP ebedi krallık sistemine kesin oy verir.

* * *

Boş geçin ya, ben gerçekten umudumu çoktan kestim, bu memlekette anlamlı bir modern demokrasinin olabileceğinden.

Onun için bana çok daha keyifli gelen başka bir şeyden bahsederek yazımı bitirmek istiyorum.

Uzun zamandır bizim AGORA elektronik dergisinden bahsetmiyorum.

Editörümüz Lanan Ece Abana, hiç durmadan sitem ediyordu bu durumdan. Haklı da, çünkü dergide çok iyi işler yapılıyor, harika yazılar çıkıyor ve gelen tepkilerden anladığım kadarıyla oldukça önemli boyutta bir okuyucu kitlesi de oluşmuş...

Boş vaktinizde lütfen siz de bir bakın dergimize. Yazı da bekliyoruz.

Adres: www.hurriyet.com.tr/agora

Yazarın Tüm Yazıları