İzmir ve global kriz

ABD’deki mortgage ile başlayan yatırım bankalarıyla devam eden küresel krizden söz edilince konuşma ister istemez felaket tellallığına kayıyor.

Bu konudaki her söylemin sonundaki, "Daha vaktimiz var, bize ulaşana kadar altı ay geçer" cümlesi ve sonraki sessizlik, aslında insanı, "Allah sonumuzu hayretsin, gerisini sen düşün"e sürüklüyor.

Evet, şu anda ABD’deki krizin durulması için 700 milyar dolar gerekiyor. 1.3 trilyon dolara ulaşacağı da söyleniyor. ABD Merkez Bankası (FED) ve Kongresi parayı bulma telaşında. ABD’nin en büyük mevduat bankası olan, 119 yıllık Washington Mutual, kısa adıyla WaMu’ya da el konulması, işin boyutlarını daha büyüttü. Şimdi, "küresel" kavramına bu kadar aşina olmuşken, "elin bankası batmış bize ne" demeyeceğimizi, demememiz gerektiğini çok iyi öğrendik. Bu değerli edinimden sonraki soru ise bize nasıl yansıyacağı. Her şeyden önce paranın piyasadan çekilmesi bekleniyor, yani fonlar dışarı kayacak, yabancı yatırım azalacak, büyüme hedefleri gözden geçirilecek, yüzde 5 büyüme zor.

Biz Türkiye genelini bırakalım, onun prototipi İzmir’e bakalım. Ama önce, KOBİ’lerle ilgili Türkiye geneli bir-iki rakam vererek İzmir’deki durumunu ortaya koyabiliriz. Türkiye genelinde 2 milyona yakın irili ufaklı KOBİ var. Faaliyet alanı sanayiyle sınırlandığında sayı 200 bine düşüyor. Bu KOBİ’ler Türkiye’deki isletmelerin yüzde 98’ini, istihdamın ise yüzde 60-70’ini oluşturuyor.

100 bin KOBİ

Ege Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Derneği (EGEKOBİDER) Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Güventürk’e göre, İzmir’de irili ufaklı 100 binin üzerinde KOBİ var. Sanayide üretim yapan KOBİ sayısı 5 bin civarında, bunlar orta cinsinden. Geri kalansa küçük. Bu KOBİ’ler, yarattıkları istihdamla, katma değerle İzmir iş hayatının ta kendisi. Bu iş hayatının sürebilmesinin en büyük kaynağı ise krediler. Şuan için asıl sorun burada çıkıyor. Bankalar, küresel etkiyle, kredi musluğunu kısmaya başladı, -ki bu süreçte gayet doğal, büyük şirketlerde pozisyonlarını buna göre alıyor.

Enerji fiyatları, piyasadaki nakit sıkıntısı ve uzun süredir gelecekten alış-veriş yapan vatandaşın artık gelecekte harcayacak parasının kalmamasıyla daralan piyasa. Bu koşullarda borç yönetimini, alacak-verecek dengesiyle başarılı yöneten KOBİ’lerin karşısına asıl çıkacak sorun bankaların kredi musluklarını kesmesi olacaktır. Bununla beraber, sanayicinin ve işletmelerin kendisini korumak için küçülmesiyle ortaya çıkacak işsizlik ve buna bağlı olarak da alışsız-verişsiz bir ortam.
Yazarın Tüm Yazıları