Zayıflayan bağışıklık sistemi ise içine girdiğimiz mevsimde vücudumuzu hastalıklara açık hale getirir. Sıcaklık değişimlerindeki ani değişiklikler sebebiyle hastalıklara açık hale gelen bedenimizi beslenmemize dikkat ederek koruyabiliriz. Bağışıklık sistemimizi nasıl güçlendireceğimizle ilgili Diyetisyen Neslihan Aktepe, şu bilgileri verdi:
ÜŞÜMEMİZİ DE ÖNLERLER
“Özellikle kış aylarında, iç organlarımızın ısısını arttıracak besinlere beslenmemizde yer vermeliyiz. Örneğin, içerdiği kapsaisin isimli pigment sayesinde kırmızı pul biber, zencefil, demir mineralini en çok içeren kırmızı et, kuru baklagiller, koyu yeşil yapraklı sebzeler, acı biber turşusu, çorbalardan özellikle sebze, tarhana ve kestane, zeytinyağı, zeytin, avokado, biber salçası. Özellikle her gün bir fincan yeşil çay tüketmek ise metabolik hızı yüzde bir-iki kadar arttıracağı için üşümemizi önler ve bağışıklığı güçlendirmeye yardımcı olur.
Aşılama tedavisi, erkeğin sperm hücrelerinin alınarak labaratuvar ortamında yıkanıp, iyi spermler seçildikten sonra yumurtlama gününde kadının rahminin içine bırakılmasıdır. Aşılama işlemi esnasında, erkekten alınan spermler cihazlar sayesinde ayrıştırılarak en iyi, en hareketli ve kalitelileri rahim içine bırakılır. Aşılama yöntemi çiftlerin çocuk sahibi olma şanslarını yüzde 20 oranda arttıran bir faktördür. Aşılama, son derece basit ve kısa süren bir yöntemdir. Tıbbın gelişmesi ve teknolojinin de ilerlemiş olmasına bağlı olarak gelişmiş enjektörler yardımı ile ağrısız ve acısız bir işlemdir. Babanın spermi gelişmiş enjektörlerin yardımı ile enjektöre çekilir ve yumurtlama saatinden bir saat önce anne rahminin içine bırakılır.
KİMLERE YAPILMAKTADIR
Eğer kadında tüpler açık, yumurtlama var ise erkekte de sperm 20 milyon üzerinde ise aşamalı tedavi de ilk önce aşılama ile başlanır. 20 milyonun altında veya şiddetli sperm morfoloji (yüzde 4’ün altı) bozukluğu varsa, direkt tüp bebek yapılmalıdır.
Ailesinde yumurtalık veya meme kanseri hikâyesi olan kadınların hastalığa yakalanma riski daha yüksektir. Kadınlarda görülen jinekolojik kanserler arasında en sık ölüme neden olan hastalıkların başında gelmektedir. Her 100 kadında 1.4 oranında görülen yumurtalık kanserinde erken teşhis çok önemli. Erken teşhis ve uygun tedavi ile yüzde 80-90 oranında iyileşme mümkün.
BU ŞİKÂYETLERE DİKKAT
Erken evrelerde belirti vermeyen yumurtalık kanseri, sinsi bir şekilde ilerler. Yumurtalık kanserinin en önemli belirtilerini şöyle sıralanabiliriz. İlerlemiş olan hastalıkta hazımsızlık, şişkinlik, karnın özellikle alt bölgesinde ve kasıklarda ağrı, gaz şikâyetleri gibi belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtiler genellikle birçok rahatsızlıkta görülebilen ve yumurtalık kanserine spesifik olmayan belirtiler olduğu için sıklıkla önemsenmez, hastalık ilerlemeye devam eder.
Doğuma bağlı olarak doğum sonrası süreçte bazı istenmeyen fiziki değişikliler ve durumlar ortaya çıkabilir. Doğum sorası vajen genişlemesi, idrar kaçırma şikâyetinin olması, idrar torbası sarkması ve rahim sarkmasına neden olabilmektedir. Özellikle zor doğumlar sonrası sıklıkla bu durumlarla karşılaşırız. Annenin ileri yaşta olması, sık aralıklarla doğum yapılması, doğum sayısının fazla olması, annede bir kronik hastalık olması, doğum eyleminin uzaması, iri bebek olması, müdahaleli doğumun olması zor doğuma neden olabilmektedir. Zor doğumlar sonrası ‘perine yırtığı veya vajina genişlemesi gibi durumlardan sonra neler yapılır? Nasıl tedavi edilir?’ sorularını Doç. Dr. Coşkun Şimşir’e sordum.
PELVİS KASLARI GEVŞEMEKTEDİR
Diş sıkma, anksiyete giderici tedavilerinin yanı sıra, girişimsel bir uygulama olan yüzdeki masseter kasının (insan anatomisinde yüzdeki çiğneme kaslarından biridir) içine yapılan botoks uygulaması ile de tedavi edilmektedir. Bu tedavi aynı zamanda masseter kası belirgin geniş yüzü olan kişilerde de kozmetik amaçlı yapılmaktadır. Masseter botoks uygulaması tedavisi ile ilgili bu uygulamayı Dr. Serkan Öztürk’e sordum.
DİŞ SIKMA TEDAVİSİ
Tıptaki birçok yeni gelişme sayesinde insanların “estetik kaygısı” ve “estetik beklentisi” de değişim/gelişim gösteriyor.
Ve estetik artık insan vücudunun tüm alanlarını kapsıyor.
* * *
Geçen ay yazmış olduğum “Genital estetik ve PRP” ve “Labioplasti...” başlıklı yazılarımdan sonra tam da benim ilgi alanım olan bir konuda soru soran/bilgi almak isteyen okurlarımız oldu:
“Genital dolgular.”
Erken teşhis meme kanserinde çok önemlidir. Her yıl ekim ayı meme kanseri farkındalık ayı olarak belirlenmiştir. Geçen ekim ayında da tüm dünyada meme kanseri farkındalık etkinlikleri düzenlendi. Meme kanserinden korunmak için doymuş yağ oranı yüksek besinlerden kaçınılması gerektiğini kaydeden Kanserde Güncel Tedavilere Erişim ve Geliştirme Derneği (KANSERTED) Başkanı, Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Uğur Coşkun, lif açısından zengin tahılların tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Coşkun, ayrıca meme kanseri tanı ve tedavisindeki yeni gelişmeler hakkında şu bilgileri verdi:
İLTİHAP YAPICI GIDALARDAN KAÇINMALI
19 Ekim Salı günü, ‘laparoskopik(kapalı) safra kesesi ameliyatı’ oldum. Bu yöntem halk arasında ‘kansız ameliyat’ diye de biliniyor ve birçok kişi tarafından hem ameliyat öncesi hem de ameliyat sonrası çok merak ediliyor.
Ameliyattan bir gün sonra işe başladım. “Bu haftaki yazımı yazamam” diye düşünürken, bu süreçte yaşadığım tüm psikolojiyi ve tecrübelerimi siz okurlarımızla paylaşmaya karar verdim.
Ve bu defa soruları meslektaşlarıma değil, kendime sordum.
İşte aşama aşama ameliyat öncesi sonrasında yaşadıklarım:
Ameliyatı gerçekleştiren