İstinyepark’ta, çok eski bir arkadaşımla karşılaştım. Sahne ve sinema dünyasında, uyuşturucunun had safhaya ulaştığını anlattı. Şaşırmadım dersem, yalan olur. Tabii üzüldüm de. Aslında yalnızca ünlüler dünyasında değil, sosyetede, normal insanlar arasında da özellikle kokain denilen illet, kanser gibi. Allah korusun... İzmir’de de öğrenciler arasında, uyuşturucu salgın halinde olduğunu, iddia etti bir dostum. Nitekim bunun önemini anlayan, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı, Sosyal Hizmetler Birimi bir panel düzenledi. ‘Hayata Bağlan Projesi’ kapsamında hazırlanan ‘Madde Bağımlılığı Hakkında Ne Kadar Bilgiliyiz?’ konulu, panelde hayli önemli konuklar, çok önemli açıklamalar yaptı. Benim de konuşmacı olarak çağrıldığım, fakat gidemediğim panelde, ekranların başarılı ismi Oktay Kaynarca da vardı. Konuşulanları takip etmiş, ama gündem yoğun olduğu için yayınlayamamıştım. Şimdi tam sırası...
Kurtulmak zorlu bir süreç
DEÜ Fen Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen panelin moderatörlüğünü, DEÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Yıldız yaptı. Yıldız, gençlerin, öğrencilerin, madde bağımlılığına yakalanmaması için, çaba gösterdiklerini bildirdi. Madde bağımlılığından kurtulmanın, hem aile, hem de o kişi için çok zorlu bir süreç olduğunu belirten Prof. Yıldız, “Biz bunlar oluşmadan önlem alınması, o sahte dünyanın gerçek yüzünün görülmesi için gayret sarf ediyoruz. Geleceğimiz gençlerin, hayata bağlanmasının daha kolay olduğunu belirtiyoruz’ dedi. Ankara Numune Hastanesi Psikiyatri Kliniği Şefi Doç. Dr. Nesrin Dilbaz da ihtiyaç duyularak alınan maddelerle, yapılan davranışların artmasının bağımlılık olduğunu ifade etti.
Arkadaşa dikkat
Yakın arkadaşımız Sinem Sağel ve eşi Cem ile birlikte, Ertan’a sürpriz yaptık. Biz bize Bostanlı’da, son günlerin trend restoranı Nika’da buluştuk. Harika bir gece oldu. Vaktin nasıl geçtiğini anlamadık. Nika’yı sonra anlatacağım. Yemekte Ertan, mart ayındaki bombalarından söz etti. İlk kez benden duyacaksınız. Ertan artık, erkek abiye de yapacak. Özellikle damatlık. Yani gelinler, kocalarını da Ertan’dan giydirecekler. Harika modeller tasarlamış. Mart ayında bunu İzmirlilere gösterecek. Durun bitmedi…
Deniz Akkaya yüzü olacak
Sezon defilesinde Ertan, yalnızca erkek abiye değil, sokağa kadın abiyeyi de taşıyacak. Yani kadınlar her daim şık olacak. Öner Evez ile birlikte manken kadrosunu hazırlıyorlar. Ama bir isim var ki, Ertan ısrarlı. Deniz Akkaya. “Podyumlarda önemli isimler var. Fakat Deniz, bana göre, Türk ve Batı kadınının sentezi. Onun için büyük sürprizlerim var” diyor. Ertan’ın tek sorunu, defileye sahiplenecek bir vakıf. Yapılan iş, emek boşa gitmesin. Herkesin kazanmasını istiyor…
‘Muhteşem Yüzyıl’a muhteşem haksızlık
Dizi yayına girmeden pek çok köşeci ahkam kesti. Attı, tuttu. Amaç karalamak. İlgiyi çekmek. Bizim meslekte b.. atmak, prim yapmaktır. Yalnız köşeciler mi? Koskoca Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf da, ‘Muhteşem Yüzyıl’la ilgili muhteşem olumsuz tepkiler gösterdiler. Merak ediyorum izlediler mi? Ya da sete mi gittiler? Bu tepki niye? 600 yıl boyunca üç kıtaya hükmetmiş bir imparatorluk Osmanlı...
Harem bir gerçek
Bir belgesel değil, yayınlanan dizi. İzledim. Beğendim. Eline sağlık, Meral Okay. Halit Ergenç rolüne cuk oturmuş. Nebahat Çehre öyle... Adamlar TEM Stüdyoları’nda dev bir plato kurmuşlar. Topkapı Sarayı’nı buraya oturtmuşlar. Doğruysa 4 milyon dolar para harcamışlar. Haber-Türk’te keyifle izlediğim ve de Osmanlı Tarihi’ni çok iyi bilen, bir akademisyen, Dr. Erhan Afyoncu da danışmanlık yapıyor. Peşin fikirli olmak ayıp. Halkı yanıltmak da. Gazetecilik bu mu? Kanuni Sultan Süleyman’ın özel hayatı olacak. Adam gay değil. Kadınlarla yatacak. Harem bir gerçek. Dekorlar öyle. Zaten RTÜK de ağızlarının payını verdi. Devam...
Diş Turizmine yeni bir bakış
Bu eğlenceli geceden sizlerin de haberi olsun istedim. Sonunda sevgili Oya’yı ikna ettim. Çünkü, İzmir’in elitleri hep bir aradaydı. Bu çok özel geceye de basın mensubu almak istememişlerdi. Kendilerince, gönüllerince eğleneceklerdi. Şarkılar, türküler söyleyecekler, yeni yıla coşarak gireceklerdi. Sağ olsun Oya, “Sen farklısın. Bu geceyi senin için ben takip edeceğim” dedi. Eee, serde gazetecilik ve televizyonculuk da olunca, iş Oya’ya kaldı... Oya ve diğer ünlü isimler içinde, bu yılbaşı en güzel yılbaşı olmuş. Benim sizlere, daha önce köşemde tanıttığım, rüya otel, Su Perisi’nde girildi 2011’e. Otelin sahibesi Neşe Hanım, bu işi gerçekten iyi biliyor. Ormanın içinde, çok özel ve de çok romantik bir gece yaşatmış katılanlara…
Eski dostlar bir arada
Oya, “Grubumuz tamamen eski dostlar. Bir araya gelince çocuklaşıverdik nedense. Harika eğlendik” direk geceye katılanları şöyle sıraladı;
İnci - Piero Corsini, Berkay - Mois Eskinazi, Asuman - Mustafa Kapancıoğlu, Ceyda - Cüneyt Kapancıoğlu, Onur - Elizabeth Yetkin, Feray - Yavuz Başar, Reyhan Özlen ve çiçeği burnunda nişanlısı Ahmet, Yasemin - Ali Gürses, Selda -Ferruh Serinyel, Nilgün - Önder Altay, Prof. Namık Çevik ve eşi Prof. Necla Çevik, Yeşim -
Şener Gencer, Aysel Baysak, Berrin - Serpil Heparıyan... Eğlence gerçekten dorukta yaşanmış... Yani eğlenmek için çaba gösterilen bir zorlama olmamış... Herkes aynı frekanstaymış...
Eskinazi ve
arkadaşlarından fasıl
Sahnelerin en genç ve en başarılı assolistlerinden, Petek Dinçöz’ ün programı, Kanaltürk TV’de dolu dizgin gidiyordu. Keza, sabahların bir fenomeni, Seda Sayan’ın da, her gün Show TV ekranlarında... Seda ve Petek dört aydır yarış halindeler di. Her ne kadar başlama ve bitiş saatleri farklıysa da 11.30-13.00 arası karşı karşıya geliyorlardı. Bu ünlü iki kadın arasındaki yarış devam edecek. Ama Petek yeni kanalında, 17 Ocak’ da TNT’de olacak. Petek ile Seda arasındaki yarışa ise üç ünlü isim katılacak...
Sır gibi saklıyorBunlardan biri Gülben Ergen. TRT ile, Zeynep-Onur Peker’e ait Artı Film kanalıyla anlaşan Gülben, içeriğini sır gibi saklıyor. Fakat, aynı şirketle çalışmamız nedeniyle, öğrendim. Kadınlara yönelik, her şey olacak programda. Tüm Türkiye’den kadın hikayeleri... Sağlık... Günlük yaşamla ilgili ufak bilgiler... Programın metinlerini Murat Hocaoğlu hazırlıyor. Saat 09.45-13.00 arası. Tarih 17 Ocak. Yani Petek ile aynı gün. Düşürdüğünü iddia ettiği, bebeğiyle gündeme gelen Hande Ataizi ise, son günlerin en popüler programı olan, izdivaç ile ekranlara dönüyor. Yine Artı Film’le. İçeriği değişen, ulusal olacak olan Efe Önbilgin’in Genel Müdür olduğu TNT’de başlıyor. Son anda bir aksilik çıkmazsa, yine aynı kanalda Hülya Avşar Show başlıyor. Kısacası, izleyici kazanacak. Ama bakalım, starlar reytingde ne kazanacak? Kim galip gelecek?
Alaçatı Belediyesi’ne
Şenay Hanım merhaba!
İzmir’de meydana gelen her şiddetli yağmur sonrası, Çeşme Alaçatı 6055 sokak No:11 adresindeki evimiz ve diğer tüm evlerde, Alaçatı Belediyesi’nin alt yapısızlığından ağır hasar meydana geliyor. Yıllardır bu böyle. Her seferinde, yazın onarıyoruz ama kışın çile çekiyoruz. Masraflarımız sokağa atılıyor. Çevre evlerde de su baskını felaket. Lafı uzatmadan, Belediyenin tamamen alt yapı sorunundan kaynaklanan, akan suyun kanallara ve mazgallara girmemesi sonucu, evimizin duvarları yıkıldı. Ev su aldı. Foseptikler taştı. Ben ve diğer mağdur olanlar, onarım için teklifler aldık. 12 bin-13 bin. Alaçatı Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç’la görüşmem sonrası, Fen İşleri Müdürü Nihat Bey’e yönlendirildik. Fakat sonuç yok hâlâ... Sokağa, yeşillik alana moloz dökülmesi ve oranın eski bir dere yatağı olmasından dolayı, suyun akışı, alt yapısızlıktan, nereyi bulduysa oradan gidiyor. Kısacası Alaçatı’ nın bir kısmı gelişiyor, diğer taraflar yerinde sayıyor. Üstelik de zarar gören evlerin çoğunluğu 2010 yapımı olup, tüm ruhsatları mevcuttur. Murat BAĞÇI
Yüzyıllık tarihi kuyumcuda ilk kez bir indirim var
Ayşe, Mehmet ve Fatoş, İzmir’in çok köklü ailelerinden, Çırpıcı Ailesi’ne mensup gençler. Benim de arkadaşlarım. Geçenlerde Ayşe ve yakın dostum Kemas Hazır Giyim’ in patronu, Kemal Subaşı ile tiyatroya gittik. Nedim Saban’ın yönettiği, Zülfü Livaneli’nin satış rekorları kıran kitabından, sahneye uygulanan ‘Leyla’nın Evi’. Muhteşem... Ayakta alkışladık... Hepsi birbirinden değerli isimler oynuyor. Özellikle de genç ve süper bir yetenek, Ayça Varlıer müthiş. Bir daha gelirse sakın kaçırmayın. Neyse sadede geleyim. Arada Ayşe, yüzyıllık kuruluşlarında ilk kez bir 15 günlük indirime gireceklerini söyledi.
Tabii beyefendiliğini, dostluğunu asla inkar etmeyeceğim, jön olabilecek yakışıklılıktaki temsilcimiz Deniz Sipahi ile birkaç öğle yemeğini saymazsak... Bir de iki kez benim evimde buluşmamızı... Neyse Yazı İşleri Müdürü sevgili Nejat Bekmen ve eşi Resmiye, Editör sevgili Ergül Satıç ve eski reklamcılardan Ümit Türkmen ile birlikte Uçkuyular Boğaziçi Et ve Balık Restoranı’nda buluştuk. Benim ilk gidişim. Asıl merkezleri Karşıyaka Boğaziçi’ymiş. Et yemekleri ve ocakbaşında başarılılarmış. Neyse, önce yediklerimizi sayayım... Deniz mahsulleri mantar dolması, marine edilmiş çöp kalamar, özel sosla marine edilmiş ahtopot ızgara, ot çeşitleri ve spesial safran soslu levrek sarma. Hepsi çok lezzetliydi. Ama ekmek çeşitleri yıkılıyor. Bence genç patron bir fırın da açmalı...
32 yaşında büyük başarı
Boğaziçi Restoranların sahibi Cem Kocatoros, genç yaşta hayli başarılı olmuş... Yanında yüzlerce insan çalışıyor. O nedenle bu krizde destek olmak gerekir. Bir de iddialı. Ayrıca tenkitlere de açık. Parlak bir gelecek onu bekliyor bence. Yemek harika geçti. Sevgili Nejat ve Ergül bol İzmir’den söz etti. Ergül, geçmişteki Büyükşehir Belediye Başkanları ile Aziz Kocaoğlu’ nu karşılaştırdı. İzmir’in iki Özfatura, bir Çakmur dönemi yaşadığını, bunların dezavantaj olduğunu söyledi. Çünkü, kimse kimsenin projesine sahip çıkmamış. Ama Kocaoğlu, merhum Ahmet Piriştina’nın izinde gitmiş. “Aziz Kocaoğlu’ nun hakkını yememek lazım” diyerek, bakın neler anlattı... Buyurun;
Piriştina erken gitti
“İnsanlar Piriştina’ya karşıdan bakınca, Alsancaklı, işadamı, sosyetik, halktan kopuk bir başkan sanmışlardı. Kendisini hep Alsancak’a yatırım yaptı diye de kınamışlardı. Ama öyle değil işte. Bütün varoşları dolaşırdı... Orta öğrenimde okullarda ped bile dağıttı. Kulüplere hep yardım etti. Köy okullarına kadar destek verdi. Eğitim çok önemliydi onun için. Kenar semtlere parklar bahçeler yapıp sırf insanlar yiyebilsin diye buralara meyve ağaçları dikti. Alsancak ve Kordon’u çok iyi yaptı. Bazı işadamları, (Başkan yukarıdakiler, yani varoşlar buraya iniyorlar. Bu kadar güzel yapma, kalite bozuluyor) dedi. Dinlemedi. İnsanları kaynaştırdı. 80 kilometre metro hattının da mimarı odur. İstanbul Metrobüs projesi de onundur. Erken gitti. Tabii, takdir-i ilahi...”
Baskette efsane bir isim
Geçen akşam, İzmir elitlerinin gözde gece kulübü Envelo’daydım. Hemen yan masamda bir efsane oturuyordu. Karşıyaka Spor Kulübü’nün markalaşmasında lider bir isim, Ateş Özerk. Aslında benim için Ateş Ağabey. Disko Karina’nın patronuydu kendisi... İzmir’in en nezih eğlence kulübünün... Çok eskilere gittim. Yeni Asır’ın sevilen yazarlarından, benim eski yayın yönetmenim, Erkin Usman ve eşi Gül ile gitmiştim Karina’ya. Erkin Ağabey zor izin almıştı babamdan. Eğlence dünyasının da neferlerinden olan Ateş Özerk, babadan Karşıyakalı. İzmir’de basketbol varsa onun sayesinde. Eğlenmesini bilen, spora gönül veren Ateş Ağabey’in yanında da başarılı avukatlarından Özlem Karaçam Güven vardı. Basketbol sevdalısı Ateş Ağabey ile eskileri yad ettik. Dalyan Gazinosu’nu, Karina Disko’yu, o zamanki starları. Ama en çok da basketboldan ve Karşıyaka’dan konuştuk...
Süper Star’ın büyüklüğü
Restoranın genç patronları, Ercan ile Metin çok yakında, Deniz markasını İstanbul’da da olacağını söylediler. Vestel’in sahibi Ahmet Nazif Zorlu’nun, dev binasının içinde. Onlar adına ben de sevindim. Çünkü Deniz gerçekten kalitesiyle, her zaman İstanbul ile yarışacak bir restoran. Yemekte Sinan yeni projelerden söz etti. Müthiş enerjisi var adamın. Bu arada Sinan, “Her projemi önce sana okeyletiyorum. Uğuruna da inandığım için, bu projeyi de ilk kez senin yazmanı istiyorum” dedi. Hoşuma gitmedi değil...
Her şey Türk Sanat Müziği içinİki dev isim yan yana. Emel Sayın ve Ahmet Özhan. Muhteşem projenin adı Aşk-ı Memnu. Kuzucu “Her şey Türk Sanat Müziği için, bu müziği çok seviyorum” diyor. Bundan önce yaptığı iki proje de, ‘DEVLERİN BÜYÜK BULUSMASI’ ve ‘FASL-I SAHANE’ büyük ilgi gördü. İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’da konserler kapalı gişeydi. Salonlar hınca hınç doldu. Bir çok kuruluş ödül yağdırdı. İki proje de, Hürriyet Gazetesi’nin Altın Kelebek Ödülü’nü aldı. Birçok seyircinin, konserlerde ağladığına tanık oldum. Sinan “Türk Müziğine çok büyük bir özlem vardı. Bu durum beni hem cok mutlu etti. Hem de yeni projeler hazırlamam için, beni kamçıladı. Bu yıl da, dikkat çekici bir proje hazırlamak için, uzun zamandır düşünüyordum” diyerek yeni projesiyle ilgili heyecanla şöyle konuştu;
“Bu düşüncemi Emel Sayın’a açtım. Gecen yıl yaptığım Fasl-ı Şahane projesinde kardeşinin vefatından dolayı yer almadı. Bu projemde onun da olmasını çok istedim. Emel Sayın ile birlikte birçok alternatif ürettik. Nerdeyse her gün konuşmaya başladık. Sonunda Emel Sayın ve Ahmet Özhan’ın birlikte yer alacağı ikili şov olmasına karar verdik. Bunun için Emel Sayın, Ahmet Özhan‘ı aradı. İstanbul Çırağan Otelde buluştuk. Ben Emel Sayın’ı yıllardır yakından tanıyorum. Ama Ahmet Özhan ile ilk defa bir araya geldik. Kendisi, çok farklı özellikleri olan, esprili oyun gücü yüksek bir kişi. Kırdı geçirdi o gün bizi.”
Her şarkıya bir hikayeSohbet geceye uzamış. Sonunda müzikal havasında bir birliktelik doğmuş. Her şarkıya uygun bir hikaye yazılmasına karar verilmiş. İki dev sanatçı kısacası Aşk-ı Memnu’da oynayacak ve söyleyecek. Bu ikiliye pek çok genç isim de sahnede eşlik edecek. Şarkı söyleyecekler. Dans edecekler. Kısacası Türk Sanat Müziği’nin ölmeyen eserlerini bir tiyatro, müzikal havada, sahnede sunacaklar. İlk müzikal konser 19 Mart Ankara. Anadolu Konser Salonu’nda. İkincisi İstanbul Maslak TİM’ de. İzmir için yer sıkıntısı var. İnşallah çözülür. Aşk-ı Memnu’nun sponsorları arasında yine iki İzmir firması var. Mobilyada bir star marka By Kepi ve Lümen Aydın-latma...
Foça’da kaldırım işgali
Köşenizde, okuyucularınızdan gelen sorunlara yer verdiğiniz için takdirle karşılanıyorsunuz. Bizim için yaz-kış hiç değişmeyen bir sorunu size aktarmak istiyorum. Dilerim ilgililerin dikkatini çekerim. Eski Foça, Küçükdeniz Sahil Caddesi (Reha Midilli Caddesi), çift yönlü araç trafiğine açık yolda, bir restoran tarafından, yolun en az üçte birine çim halı serilerek, masalar yerleştirilmiş. Birisi aracıyla oturanlara dalsa hesabını kim verecek?... Aynı caddede, İsmet Paşa Çeşmesi ve yanında restore edilmiş bir taş ev var... İki anıtın (bu yapılar anıttır) önünde yine trafiğe açık caddede, bir büfenin masa, şemsiye ve buzdolapları var. Hem tehlike yaratıyor, hem de anıtları perdeliyor. İşyerleri kaldırımları, belediyenin izni ile işgal edebilirler. Ama araç trafiğine açık yol, hiçbir şekilde işgal edilemez.
Dikkatlerinize sunar, başarılarınızın devamını dilerim. Saygılarımla. Orhan Bayol
Onur mücadelesi veriyor
Kırca’lar, İstanbul’un göbeğinde, Nişantaşı’nda oturuyorlar. Bodrum’da Türbükü’nde yazlıkları var. Ama Urla’ya yerleşmek istiyorlar. Kısacası onlar da Urla’nın büyüsüne, sihrine kendilerini kaptırmışlar. Son bir yıldır yükselen değer Urla. Tarihi ve yeşiliyle bir cennet. Ekranların reyting rekorları kıran pek çok dizinin burada çekilmesi de, burayı daha da cazip hale getirdi. Ayrıca şarapçılığın da yeni kalbi, burada atıyor. Durun bitmedi. Urla, yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda, Türkiye de oksijen bakımından en zengin iki ilçeden biri. İki tarafı da, körfez denizi ve açık deniz olduğundan, çoğunlukla rüzgar alan bir konumda. Bir çok tanınmış kişilerin de yaşamlarını sürdürmek amacıyla, Urla’yı seçtiklerini görüyoruz. Arkas Holding Başkanı Lucian Arkas, Özgörkey Ailesi, İTO Başkanı Ekrem Demirtaş, Genelkurmay eski başkanı Hilmi Özkök, şarapçılığı tekrar ön plana çıkaran Can Ortabaş, sanatçı Nalan Altınörs, Haluk Bilginer, Milli Takımlar eski teknik direktörü Ersun Yanal gibi...
Ayrıca, kendi mesleklerinde uzmanlaşmış (politikacı, bürokrat, doktor, savcı, avukat, futbolcu, gazeteci, işadamı) pek çok ünlü isim buraya yerleşmiş.
Tanju Okan anılarda yaşıyor
Aslında Urla anlatılmaz, yaşanır. Sayfalar yetmez. Burada yaşayan ve inşaat, mobilya, emlak gibi pek çok sektörde önemli bir isim olan Faruk Çipli, ekranların başarılı dizilerinden ‘Bitmeyen Şarkı’nın da sponsorlarından. Bergüzar Korel ve Bülent İnal’ın oynadığı dizide, tüm mobilyalar Çipli’nin. Tabi yalnızca ‘Bitmeyen Şarkı’ değil. Kanal D’nin reyting rekorları kıran dizileri de ‘Fatmagül’ün Sucu Ne’nin ilk bölümleri burada çekildi. Tıpkı ‘Kavak Yelleri’ gibi... Fatma Gül’ün Sucu Ne adlı dizinin, başrol oyuncularından, genç yetenek Beren Saat, eski sevgilisi Bülent İnal ile karşılaşmamak için, dedikodulara göre köşe-kapmaca oynamışlar. Çevreyi dolaşırken Faruk Çipli, benim de çok anılarımın olduğu Tanju Baba’nın (Okan) Urla Belediyesi tarafından müze olan evini gösterdi. Hemen onun biraz ilerisin de Gönül Yazar’ın, ailesine aldığı evi duruyor. Urla Belediyesi her yıl Tanju Okan’ın anısına yelken yarışları düzenliyor. Ayrıca ülkemizin yetiştirdiği, büyük edebiyatçılardan Necati Cumalı’nın doğup büyüdüğü ev, şu anda müze. Ünlü neyzenimiz, Neyzen Tevfik’in de çocukluk ve gençliğinin bir bölümünün de Urla’da geçtiği söyleniyor.
Beyaz’ın gizli sığınağı
M.Ö. 6000 yılına dayanan tarihte, bilinen en eski liman... Dünyadaki en önemli sualtı arkeolojik, araştırmalarından birisi olan Liman Tepe Höyüğü, zeytinyağının ilk üretildiği Klozemania Antik Kenti Urla. Nobel Edebiyat ödüllü, ünlü Yunanlı şair Yorgo Seferis’in anılarıyla dolu ilçede, muhteşem bir butik otel var. İskele Mevkii’nde, Pera. Akşam yemeğini yine benim ve de Urla’ya gelen pek çok ünlü ismin adresi olan Mythnos restoranda yedik. Cem Bişkin ve güzel karısı Çiğdem, İstanbullu olup, Urla için büyük emek harcayanlardan. Bir de Kemal Suman ve Zekeriya Yıldırım var. Muhteşem insanlar. Sahibi oldukları otel Pera, Beyaz’ın Urla’daki gizli sığınağı. O gece ben de onun meşhur odasında kaldım. Fiyatları normal.
Pera, adına yakışıyor
Kimisi “Ben öyle istiyorum” derken. Aslın da çoğu yüksek rakamlar nedeniyle, iş bulamadı. Bu yıl da, bayramlarda olduğu gibi, yılbaşı ekstraları popçulara yaradı. Yalnız, fantezi müziğin güzellerini, otel gazinoları kaptı. Yıllar sonra Hülya Avşar İstanbul WOW’da sahne alacak. Gülben Ergen Ankara Swiss’de, yine Ankara Ramada’da sahneye çıkacak olan, Seda Sayan ile yarışacak. Hüner Coşkuner, Pınar Eliçe, Muazzez Ersoy ise İstanbul dışında, yeni yıla çalışarak girecekler.
Petek Kıbrıs’ta, Can İstanbul’da
Ferhat Göçer ile düet yaptığı ‘Seni Sensiz Seveceğim’ şarkısıyla internette tıklanma rekoru kıran Petek Dinçöz Kıbrıs’ta hayranlarıyla bulaşacak. Fakat boşandığı, ama birlikte olduğu eks eşi Can Tanrıyar’dan ayrı . Çünkü, Tanrıyar genelde prensip olarak Petek’in sahne aldığı yerlere gitmiyor. Son ana kadar Bülent Ersoy, Emel Sayın, Seçil Heper, Muazzez Abacı, Sibel Can gibi starlar işsiz görünüyor... Buna karşın, Kutsi’den Altay’a, Demet Akalın’dan, Bengü’ye, Hande Yener’den, Şıla, Gülay Eralp, Yıldız Tilbe, Ajda Pekkan, Tarkan, Kenan Doğulu, Serdar Ortaç’a kadar, star ya da star olmayan popun pek çok ismi, yeni yıla çalışarak giriyor...
Haydi eğlenceye
İzmİr’de oldukça hareketli geçecek yeni yıl partileri. Ama bence en güzel eğlence evde PT Parti (Pijama terlik) yeni yılda. Deliye her gün bayram nasıl olsa. O nedenle ben öyle özel kutlamaları sevmiyorum. Yalnızca bütün aile bir araya gelip yemek yiyoruz. Masada alkol bile yok. Bu yıl Hilton’un 9. katında olacağız kısmetse. Parayı da Euro yükseldiği için peşin ödedim. Bu arada herkesin de yeni yılını şimdiden kutluyorum. Hıristiyan okuyucularımın da Noellerini tabi. Sevgi, barış ve dostlukla.
Rouge’a gelin geldi
Murat Alpiskender ve Ümit Özgünter’in sahibi olduğu Rouge Çeşme Yıldızburnu’da yılbası sokak partisi ile başlıyor. Sokağa konulan bidonlar işinde ateşler yakılacak. Lazer ve meşale şovlarla devam eden, gecenin sonunda, sucuk ekmek ve çorba ayılmak ve de karnı acıkanlar için. ? Telefon: 0232 463 90 26. Rox Clup Alsancak’da ise, İzmir’in en yakışıklı ve de en başarılı DJ’ lerinden Akşit Ersoy yüzde 100 Türkçe müzikle sabaha kadar sizleri eğlenceye davet ediyor. Sınırsız içki. Kişi başı 100 TL. Telefon: 0232 463 90 26. Rouge Marina’da ise canlı müzik var. Mönü İtalyan mutfağı ile Sushi ağırlıkta.