Paylaş
İstinyepark’ta, çok eski bir arkadaşımla karşılaştım. Sahne ve sinema dünyasında, uyuşturucunun had safhaya ulaştığını anlattı. Şaşırmadım dersem, yalan olur. Tabii üzüldüm de. Aslında yalnızca ünlüler dünyasında değil, sosyetede, normal insanlar arasında da özellikle kokain denilen illet, kanser gibi. Allah korusun... İzmir’de de öğrenciler arasında, uyuşturucu salgın halinde olduğunu, iddia etti bir dostum. Nitekim bunun önemini anlayan, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı, Sosyal Hizmetler Birimi bir panel düzenledi. ‘Hayata Bağlan Projesi’ kapsamında hazırlanan ‘Madde Bağımlılığı Hakkında Ne Kadar Bilgiliyiz?’ konulu, panelde hayli önemli konuklar, çok önemli açıklamalar yaptı. Benim de konuşmacı olarak çağrıldığım, fakat gidemediğim panelde, ekranların başarılı ismi Oktay Kaynarca da vardı. Konuşulanları takip etmiş, ama gündem yoğun olduğu için yayınlayamamıştım. Şimdi tam sırası...
Kurtulmak zorlu bir süreç
DEÜ Fen Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen panelin moderatörlüğünü, DEÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Yıldız yaptı. Yıldız, gençlerin, öğrencilerin, madde bağımlılığına yakalanmaması için, çaba gösterdiklerini bildirdi. Madde bağımlılığından kurtulmanın, hem aile, hem de o kişi için çok zorlu bir süreç olduğunu belirten Prof. Yıldız, “Biz bunlar oluşmadan önlem alınması, o sahte dünyanın gerçek yüzünün görülmesi için gayret sarf ediyoruz. Geleceğimiz gençlerin, hayata bağlanmasının daha kolay olduğunu belirtiyoruz’ dedi. Ankara Numune Hastanesi Psikiyatri Kliniği Şefi Doç. Dr. Nesrin Dilbaz da ihtiyaç duyularak alınan maddelerle, yapılan davranışların artmasının bağımlılık olduğunu ifade etti.
Arkadaşa dikkat
Kişileri madde bağımlılığına, genellikle en yakın arkadaşlarının alıştırdığını, ekranlarda ‘Dobra Dobra’ programım sırasında uzmanlar ve yetkililerden öğrenmiştim. Doç. Dr. Dilbaz, ‘Bağımlılık yapan uyuşturucu ve uyarıcılar vardır. Esrar bağımlılık yapar. Kumar, aşırı yeme isteği, seks yapma arzusu davranış bağımlılığıdır. Genç kızlarda zayıflama hapları, genç erkeklerde beden, kas geliştirici ilaçlar bağımlılık yapar. Gençler, kanının deli aktığı dönemde, öğretmen ve anne babalarından daha çok arkadaşlarının sözünü dinliyorlar. Bu dönemde, Türk filmlerinde gazoza hap atan Nuri Alço veya tecavüzcü Coşkun değil, en yakın arkadaştan kötülük geliyor’ diye, özellikle aileleri, çocuklarının arkadaşları konusunda uyardı.
Oktay Kaynarca’dan sert tepki
Oktay Kaynarca, Türkiye’de şarkıcı, türkücü, oyuncuların madde bağımlısı olarak yakalanmalarına üzülmediğini açıkladı. Bu kişilerin yakalanmasının topluma ders olması gerektiğini savunan Kaynarca, şöyle dedi:
‘Bu durumda olan kişilerin, o travmayı atlatmaları açısından, belki de yakalanmalarının, şans olduğunu düşünüyorum. Başka şanslarının olmadığını biliyorum. İnsanlar, toplumda yer eden şarkıcı, türkücü, oyuncuları bu halde görerek acıyor. Ülkemizde uyuşturucu oluşumunu önlemeye yönelik iyi çalışmalar yürütüldüğünü biliyorum. Bu kadar yoğun uyuşturucu trafiğinin yaşandığı coğrafyamızda, insanlarımızda madde kullanımının başka ülke ortalamasının çok altında olması da sevindiricidir.”
İzmir Emniyeti iyi çalışıyor
İzmir Emniyet Müdürlüğü, Emniyet Amiri Mehmet Emin Çakıcı, lise ve üniversitelerde, uyuşturucu ile mücadele için, eğitim çalışmaları yürüttüklerini dile getirdi. Çakıcı, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 81 ilde uyuşturucu ile mücadele de, eğitimli personel yetiştirerek görevlendirdiğini, konunun uzmanlarının, kişilerin yaşlarına göre eğitim çalışması yaptığını, son yıllarda Türkiye’de, tüm AB ülkelerinin toplamından 1,5 kat daha fazla uyuşturucu yakalandığını açıkladı. Çakıcı “Madde bağımlılarının yüzde 90’ı sigara bağımlısıdır. Sigara uyuşturucuya kapı açıyor” dedi.
Yasemin Kutsi dolu dizgin ‘Hayırlı Sabahlar’ rekora gidiyor
Sahnelerin başarılı assolistlerinden, Yasemin Kutsi, ‘TRT El-Turkiya’ adlı programı ile rekora koşuyor. Kutsi’yi her sabah izleyicileriyle buluşturan program, ‘İstanbul’dan Hayırlı Sabahlar’, geçtiğimiz gün 200. program coşkusu yaşadı... Mısırlı sunucu Karema Awad ve ünlü sanatçı Yasemin Kutsi’nin, TRT El-Turkiya’da birlikte sundukları “İstanbul’dan Hayırlı Sabahlar” programı büyük beğeni görüyor. Lübnan’ın başkenti Beyrut ve Mısır’ın başkenti Kahire ile canlı bağlantı yapılan programda Kutsi, sevilen şarkılarından da bir demet sunuyor. Mutfağa giriyor yemek yapıyor. Uzmanı olduğu astroloji konusunda da izleyicilerini bilgilendiriyor. Özel kanallardan da pek çok teklif alan sanatçı, “Rahatım yerinde. Biliyorsun ben dört lisan konuşurum. Arapça da bunlar arasında. Artık seyirci ile bütünleştik. Bu büyü bozulsun istemem” diyor.
Güle güle Ali kardeş
Türkülere hayat veren, adam gibi bir adamdı. Birkaç kez ekranlara çıkarmış. Bir, iki kez de albümlerinden söz etmiştim. Gittiği her TV programında, “Bana Şenay Abla çok destek verdi” der, utandırırdı beni. Halbuki sırtımda taşıdığım nice ünlüler vardı, Ali’nin yanında... Vefa duygusundan uzak, ama benim de aldırmadıklarım... Kıvırcık Ali başkaydı. Özü de sözü de soyadı gibi temizdi. Erken gitti. Allah’ın takdiri. Güle güle Ali Kardeş, hakkım geçtiyse helal hoş ola... Türküler öksüz kaldı...
Alişan olmadı, Emre verelim Çağla’ya kocası partner oldu
TRT’ye Alişan ile Çağla Şikel program yapacaktı. İkili daha önce Show TV ekranlarında bir eğlence programını sunmuştu. Bir de aynı dizide oynamışlardı. Artı Film’in sahipleri Zeynep-Onur Peker prensipte projeyi onaylatmıştı. Hatta yapımcı olarak da, benimle ‘Dobra Dobra’da 7 sene çalışan sevgili Kübra Uygun’un adı geçiyordu. Fakat Alişan olmamış. Çağla’nın kocası, popçu Emre Altuğ yeni partnermiş. İkilinin bir margarin reklamında oynamaları ve çok uyum sağlamaları bu fikri doğurmuş. Bakalım bir müzik ve şov programında ne kadar başarılı olacaklar? Çünkü Çağla Şikel’in Fox TV’de, Emre Altuğ’un ise Kanal 8’de programları pek tutmamıştı da...
Feraye’de müzikli saatler
Türk ve Yunan müziğinin damak tadı ile buluştuğu bir adres sizlere. Yalı’da. İzmir’deki tek butik mekan belki de. Adı Feraye. Eğlencenin nabzını tutan da iki genç işadamı. Murat Eriş ve Burak Akın. Mustafa Kemal Sahil Bulvarı üzerinde tam yer alıyor. 50 kişilik kapasitesi. O nedenle rezervasyon şart.
Grup Elpida ve solist Bağda’nın seslendirdiği, bir birinden güzel Greek müzik ile konuklar, unutulmaz geceler yaşıyor. Patron Murat Eriş,”Mönüde de eğlence kadar iddialıyız. Yemeklerimiz Swissotel deneyimli Çağlar ve Oğuz Usta tarafından hazırlanıyor. Kızarmış hellimli paprika, Akdeniz ve Ege otlarıyla hazırlanmış mezeler, deniz mahsullü mezeler, Cin usulü levrek, ahtopot tandır, pazı sarma, Şevket bostanlı levrek, karidesli paçanga ve balık çeşitlerimiz ile zengin bir mönümüz var” diyor. Ben yemek yemedim... Ama İzmir elitlerinin yakından tanıdığı, başarılı paparazi Volkan Bas önerdi. Volkan’a güvenirim. Ayrıca anneme yakın olduğu için gittim, gördüm. Yakında da eğlenceye gideceğim.
Meraklılar için telefon: 0.232.446.48.86
Paylaş