Paylaş
Aslında ESBAŞ’taki Uzay Kampı İzmir’in gizli hazinelerinden biri. Her yıl Türkiye’nin dört bir yanından ve çeşitli ülkelerden öğrenciler buraya yatılı kampa gelerek, uzay ortamında yaşıyor, ufuklarını genişletiyor. Dünyada sadece dört tane olan uzay kamplarından biri İzmir’de. Bence, ESBAŞ’ın kurucusu rahmetli Kaya Tuncer’in İzmir’e bıraktığı en önemli miraslardan biri...
KADIN ASTRONOT UYARMIŞTI
Astronotların ziyaretinde uzay gemisinin kaptanı Christopher Ferguson ve ekibiyle uzun bir sohbeti yapmıştık. Küresel ısınmanın her yıl daha büyük bir felakete dönüştüğü şu dönemde özellikle, Uzay İstasyonu’nda 4.5 ay geçiren kadın astronotun uyarıları tekrar tekrar aklıma geliyor. Uzayda geçen aylardan sonra kişiliğinde ve hayata bakışında bir değişim olup olmadığını sorduğumda, astronot Sandra Magnus şunları söylemişti:
“Değil 4.5 ay, bir gün uzaya çıkmak bile insanın düşüncelerini tamamen değiştiriyor. Her şeyden önce karanlık uzayda gerçek bir cennet olan dünyamızın ne kadar narin ve kırılgan olduğunu fark ettik. Canlıları, güneş ışınlarının şiddeti ve radyasyondan koruyan atmosfer öyle ince bir hava tabakası ki, görünce dehşete düşüyorsunuz. İnsanlık geleceğini kurtarabilmek için, o ince hava tabakasını koruyacak her çareye başvurmalı. Aslında dünyamız uçsuz, bucaksız evrende içinde seyahat ettiğimiz bir uzay gemisi ve onu korumak zorundayız.”
DÜNYA UZAYDA AKVARYUM GİBİ
Isı istatistiklerinin tutulmaya başlandığı son 140 yılın tarihinde en sıcak ocak ayı, 2020 yılında yaşandı. Küresel ısınmanın neden olduğu şiddetli fırtına, yağmur ve sellerle İngiltere’de nehir suları son 200 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Avustralya’daki orman yangınları 6 ayda kontrol altına alınabildi. Küresel ısınma böyle sürerse, gelecek 30 yılda Avrupa’da deniz seviyesinin en fazla yükseleceği üç kentten birinin İzmir olacağını bu köşede yazmıştım.
Olay o kadar ciddi ki, Amazon’un CEO’su Jeff Bezos, şirketinin ve insanlığın geleceğini kurtarmak için, iklim değişikliğiyle mücadeleye gözünü kırpmadan 10 milyar dolar bağış yaptı. Bu iş artık sadece hükümetlerin, sivil toplum kuruluşlarının değil, şirketlerin hatta sokaktaki insanın bile bire bir mücadele etmesi gereken bir felakete dönüşüyor.
Bu ortamda, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin dört tesisin daha enerji ihtiyacını güneş enerjisi ile karşılamaya başladığı açıkladı. Bence bunlar örnek olması gereken yatırımlar. Aynı çevreye zarar vermeyen elektrikli otobüsler gibi...
Astronot Sandra Magnus’un “Öyle bir ince hava tabakası ki, dehşete düşüyorsunuz” dediği atmosferi korumak zorundayız. Bunun için kamuda, özel kuruluşlarda, enerji kullanımında kömür, odun, petrol gibi fosil yakıtların kullanımını azaltmak gerek. Ancak bu şekilde içinde canlılar yaşayan bir akvaryum gibi uzay boşluğunda dolaşan dünyamızın kırılmasını önleyebiliriz. Yoksa, önümüzdeki birkaç on yılda dünyamız sararıp, soldukça çocuklarımız bizi hiç affetmeyecek.
Paylaş