TEGV'de gönüllü olmak

Günün birinde gönüllü olacağımı, herhangi bir sivil toplum kuruluşunda çalışacağımı ve bunun için zaman ayıracağımı açıkçası düşünmemiştim. Hayatın rutinine öylesine kendimi kaptırmışım ki böylesi planlar yapmayı düşünmemişim bile. Ama bir şekilde dünyasına girdiğim TEGV yani Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı gerçekten de bana yepyeni bir dünyanın kapılarını açan, kendimi çok daha iyi hissetmemi sağlayan, küçük devlere dokunmamı sağlayan bir kapı oldu.

Haberin Devamı

Yıllardır teknoloji yazıyorum, yakından takip etmeye de çalışıyorum. Ancak bugünkü yazımın konusu yeni bir teknoloji değil; aksine teknolojinin biraz uzağında, ruhumuza daha yakın bir noktaya değineceğim. TEGV'i daha önce duymuştum; faal olarak çalışan arkadaşlarım da oldu. Ancak özellikle orada çalışayım, gönüllü olayım diye hiç ama hiç düşünmedim. Açıkçası gerek görmedim; ama TEGV'de gönüllü olan gençleri görünce onların bu işten ne kadar keyif aldığını kısmen anlayabiliyordum. Hele çocuklar... Onların keyfine zaten diyecek yok!

TEGVde gönüllü olmak

Günün birinde Renkli Kalemler projesi için kapım çalındı; gazeteci olarak çocuklara internet gazeteciliğine dair bir şeyler anlatacaktım. Benden istenen buydu. Anadolu Hisarı'nda bulunan İpek Kıraç birimine gitmem gerekiyordu. Ancak şartları uyduramadım; dolayısıyla çocuklarla buluşamadım. Ama içimde yer etti bu durum; belki de bu bir fırsattı; çocuklara faydalı olabileceğim büyük bir fırsat hem de!

TEGVde gönüllü olmak

Önce bir arkadaşımla konuştum; ismi Duygu. Yıllardır gönülden bağlı ve çalışıyor. En mutsuz olduğu anlarda haftanın iki saatini çocuklara ayırarak hayatın sorunlarından bu kısa süre zarfında dahi olsa kurtulduğunu söyledi. Çocukların onu çok mutlu ettiğini, onları öğrenirken büyüdüğünü görmenin tarifinin olmadığını anlattı. Pür dikkat dinledim. Orada Filiz Erdoğan (biz Filiz abla deriz) sağ olsun çok destek oldu; İngilizce dersi vermeye başladım. Tabii TEGV'de yapacak şey çok! Ama ben kendim için uygun olanı seçtim ve hafta sonumdan iki saatimi bu işe ayırdım. 

Ders dediğime de bakmayın; öyle okulda ders vermek gibi bir şey değil bu. Eğlenceli oyunlarla süslediğin ve çocukların eğlenerek öğrendiği bir etkinlikten bahsediyorum. Haftalar geçti, onlar bir şey öğrenmeye başladı, ben de onların yol aldıklarını gördüğümde ne kadar mutlu olduğumu fark ettim. Öyle ya, gerçekten de gönül işi bu. 

TEGVde gönüllü olmak

Hatta gönül işine kendini adamış iki gencin evlenmeye doğru adım attığını da öğrendik geçenlerde. Harika değil mi? Gönül işi yaparken gönlünü verdiğin insanı oracıkta bulmak! Müthiş gerçekten de! Buradan da mutluluklar diliyorum kendilerine...

Sözün özü TEGV'le ilgili yazılacak şey çok; tabii burada mevzu TEGV değil, başlı başına çıkar gözetmeksizin toplumun en büyük kanayan yarası olan eğitim için minik de olsa bir adım atmak. Bir gün gönlünüzden geçerse uğrayın derim, pişman olmazsınız!

Yazarın Tüm Yazıları