Selahattin Duman

Komşuyu bozan kriz bizi bozmaz

12 Temmuz 2015

DÜŞÜNCEDEN niye suç çıkardıklarını şimdi daha iyi anlıyorum.
Şu komşumuz Yunanistan.
“Ekonomik kriz içinde” diyeceğim, başka ülkelere haksızlık olacak.
Resmen batıyorlar. Hatta batmışlar. Alacaklılara karşı son çare Çipras’ı bulup oy vererek başbakan yaptılar.
O da yıkım ekipleri geldiğinde, yavrusunu alıp dama çıkan “Onu da keserim kendimi de keserim” diye bağıran gecekonducu gibi çırpınıyor.
Benim bir akrabam; tavuğun tavuk, bin liranın da bin lira olduğu zamanlarda “Borç bini aştı mı her gün tavuk yiyeceksin” derdi. Yani nasıl olsa ödeyemezsin, rezil olmadan önce hayatın tadını çıkarmaya bak muhasebesi.
Yunanistan da öyle yaptı. Borçlandıkça yedi, yedikçe borçlandı, akıbet bu oldu.

Yazının Devamını Oku

Hayat da trafik de böyle akar

9 Temmuz 2015

DİREKSİYON başına geçmiş, trafiğe çıkmışsınızdır. Bir köşeyi dönünce trafik polisi ile burun buruna gelirsiniz. “Sağa çek” işareti yapar. Siz içinizden “Hay ben kafama” diye saydırmaya başlayıp, emniyet kemerini bağlamadığınıza yanarsınız.
Trafik polisi size emniyet kemeri takmadığınız için, dolayısı ile kendi hayatınızı tehlikeye attığınız için para cezası keser. Siz sinirli sinirli kendinizi savunurken, ceza koçanını doldurmaya çalışan polis, arkasından geçen belediye otobüsünü görmez.
Görse de “ayakta gittikleri için” kemersiz yolcuları sallamaz. Belediye otobüslerinde oturan yolcular için de “emniyet kemeri” uygulaması yoktur. Özel aracın sürücüsüne “Hani senin emniyet kemerin” cezasını yazan trafik polisinin aklına, bunun ne yaman bir çelişki olduğu gelmez.
Trafik böyle akar gider, burası Türkiye’dir.

GÜLEN BİR ARINÇ

Ampul Partisi

Yazının Devamını Oku

Kadınlardan harika bir final

7 Temmuz 2015
Dünya Kadınlar Futbol Şampiyonası’nın finalinde Amerika ile Japonya karşı karşıya geldi. Harika goller, müthiş hareketler seyrettik. Kimse geri pasları ile zaman geçirmedi, yan topla seyirciyi uyutmadı. Kimse yalandan yere yatıp, kurşun yemiş gibi kıvranmadı. Bizi futbola doyurdular.

TRT Spor, gece yarısından sonra 02.00’de başlayan bu müthiş finali tekrar yayınlarsa bir kez daha seyredeceğim. Son şampiyon Japonya, bu finalde Amerikalı kadınlardan beş gol yedi. 5-2’lik sonuçla rakibine teslim oldu.
İki harika gol seyrettim ki erkekler liginde benzerini göremezsiniz. Japon libero sağ kanattan gelen ortayı telaşlı bir şekilde kafayla kesip, topu havalandırdı.
Top belki yirmi metre dikildi. Yere inişe geçtiğinde otuz metreden depar atan Holiday o topla, yere inmesine yarım metre kala buluştu. Penaltı noktasına yakın bir yerdeydi. Ayağının üstü ile vurdu, golü yazdı. Bu iki harika golden birincisiydi.
Bunun adı tekniktir, mükemmel zamanlama ve öz güvendir.
Bizim erkekler liginin ne kadar Porsche, Lamborghini sahibi şanlı forveti varsa getir, aynı pozisyona taşı, Burak’tan Emenike’sine kadar aklınıza gelen kim varsa, tamamı o topu havaya diker, tribünlerden birilerini telef eder.

İKİ HARİKA GOL

Yazının Devamını Oku

İki ünlemli demokrasimiz!

6 Temmuz 2015

BATI dünyasından meraklının biri çıksa, başka soracak adam kalmamış gibi bana “Sizin memleketin siyasi rejimi nedir?” diye sorsa hiç düşünmeden “İki ünlemli demokrasidir” cevabını veririm.
Gerisini de tane tane, anlayabileceği dilden açıklarım.
Bizim demokrasiye geçişimiz “gönülden” bir geçiş olmadığından sistemi kendimize göre yorumladığımızı anlatırım.
Büyüklerimizin “demokrasinin iyi yanlarını” aldığını, Batı’nın yaptığı gibi “kuvvetleri ayırıp” rejimi güçsüz düşürmediklerini, tam tersine kuvvetleri birbirine yapıştırarak güçlendirdiklerini izah ederim.
Bağımsız yargı, basın özgürlüğü, Meclis denetimi gibi boş işleri kurcaladığında ise şiddet uygularım.

İKİ ÜNLEMLİ DEMOKRASİMİZ

Yazının Devamını Oku

Kasap köfte de elimizden gitti

5 Temmuz 2015

HAYAT kalitemizi cırtım cırtım yükseltmeye kararlı olan hükümet adamları yeni bir hamle yaptı. Kasap köfteye yasak getirdi.
Yasak nasıl mı işleyecek? Etini dışarıdan alıp, aynı köfteyi evinde yaparsan mesele yok. Kasap yapar da sana elden verirse suç. Veya kasap yaptığı köfteyi markete verdi, markette sana sattı, bu da suç.
Sebep? Ahalinin sağlığı.
Çok şükür, yaratılan ekonomik mucizeler sayesinde hayat seviyemiz öyle yükseldi, öyle yükseldi ki geçmişin beslenme alışkanlıkları yük olmaya başladı. Yeme içme konusunda Avrupalı gibi kapris üretir olduk.

* * *

Bugünün hükümet adamları dünün ev ekonomisinden beslenen çocuklarıdır.

Yazının Devamını Oku

IŞİD sanki telefonumda!

2 Temmuz 2015
“SABAHIN körü” demeyeyim ama uyku saatim. Yatağın başucundaki sehpayı “nizamiye” yapıp, alarmına güvendiğim telefonu üzerine nöbetçi dikmişim ki gece yarısı bir saatte uyanmayayım.

“Zııırrr!!” deyip acı acı öten telefonu açıyorum. Her seferinde müşterisinin çıkarını düşünüp, ona daha iyi bir teklif sunmaya niyetli, şirketlerden birinin sözcüsü çıkıyor karşıma.


* * *


Gözlerim yarı kapalı dinlediğim ses “İyi günler” diye başlıyor. Sesin sahibi erkekse daha içten, daha bir samimi. Eğer arayan “kız çocuğu” diye tarif ettiğimiz nisa taifesinden biriyse, sesteki kibarlığın tonlaması değişik oluyor.
Cinsiyetinin avantajını, hafiften kafana kakar gibi tonluyor cümlelerini. “Ben olmasam seni kim arayacak da kadın sesi dinleyebileceksin” tavrını, özgüven fışkıran sesten anlıyorsun.
Uykuda mısın, hasta mısın, başka bir işin mi var? Hiç önemli değil. O lütfedip seninle konuşuyor ya tadını çıkarmaya bak.


Yazının Devamını Oku

Küçük Efe pusuya düştü

30 Haziran 2015
Futbolumuzun Küçük Efesi’ni, tıpkı eşkıyalığın efsanesi Çakırcalı Mehmet Efe gibi pusuya düşürdüler.

Yerini Aziz Yıldırım ihbar etti. Zamane eşkıya takipçisi Terraneo da infazı yaptı. Geriye sadece ağıt yerine geçecek türküsünü yakmak kaldı.

Fenerbahçe’nin “Küçük Efesi” için son durağa giden kapı açıldı. İnfaz işini İtalya’dan getirilen Terraneo’ya verdiler. Elinde IŞİD kılıcı taşıyormuş gibi bir hamlede bitirdi çocuğu.
“Terra” Latince’de “toprak” demek.
Adamın ismi toprak kökünden geliyor besbelli. Yaptığı iş ile isminin birbirine uyması ise tesadüf. Gözüne kestirdiğini yakalayıp “toprak altı” ediyor. Yani yok ediyor.
Alın işte, yine eskiden devir bir deyim kullandık.
“Toprak altı etmek” deyimi “yok etmenin” karşılığı. Mustafa Kemal genç bir zabitken bu lafı çok sık edermiş. Kızdığına “Ayağını denk al, seni toprak altı ederim” dermiş.
Fenerbahçe’de şimdi bu silah Terraneo’nun elinde. Haydi, yedek kulübesini mesken edinmiş Bekir, Selçuk neyse de kimin aklına Egemen’in de aynı akıbete uğrayacağı gelirdi. Hele ki Küçük Efe’nin.


Yazının Devamını Oku

Ahalinin fikri başka yerlerde

29 Haziran 2015

KÖŞE yazarı esnafından biri olarak en rahat ettiğim günler, siyaset yazdığım günlerdir. Bu mesleğe girdiğimden beri yazarım, söylerim.
Yazarlığın daha kolay bir dalı yoktur.
Ne yazarsan yaz, gider. Sedat Ergin ruhsat verse, siyasi konular üzerine elli-altmış tane risaleyi bir gecede yazar, yazıişlerine bırakırım. Bir risalede “A” dediğime öbüründe “B” derim, yazıişleri duruma uyanı kullanır ben de günlerce kaytarırım.


* * *


Sabah akşam siyaset yazan köşe yazarından daha sefili de televizyonda “siyaset üzerine” program yapma işidir.

Yazının Devamını Oku