Paylaş
İŞ Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, 15 Temmuz sonrası Türkiye’nin notunu kıran uluslararası kredi derecelendirme kurumlarının bir çok olumsuz rapor yayımladıklarını hatırlatarak ekonomide gelinen nokta itibariyle bunun hesabının sorulması gerektiğini belirtti. İş Bankası’nın davetlisi olarak gittiğimiz Londra’da 1.1 milyar doları aşan sendikasyon kredisinin imza töreni sonrasındaki sohbet toplantısında Bali, hem basına hem de ekonomi çevrelerine sitem etti. Reyting kuruluşlarının darbe girişi sonrasındaki tutumunu eleştiren Bali, “Hatırlayınız, savları vardı. Borçların çevrilebilirliği, reel sektörün açık pozisyonu, ekonominin büyümesiyle ilgili yazdıkları vardı. Şimdi onlardan biri yüzde 4.7 yapmış büyüme beklentisini. ‘Reyting şirketleri sizin epey öngörünüz vardı. Ne oldu onlara?’ diye sorulmalı. Hakikatten bahsediyorum. Bugün sendikasyon kredisinde ne dedik; yüzde 104… Euro tahvil ihraçları yukarıda… Reel sektörün borçunun dönüşünde sorun yok. Büyüme ilk iki çeyrekte 5 olmuş. Sessiz sedasız tahminleri revize edip 4.7 yapıyor” dedi.
BU KADAR BEDELSİZ
Reytingçilerin bir ekonominin serbest düşmeye gitmesine imkan verecek pozisyon aldıklarını kaydeden Bali, şöyle konuştu: “Bu ülkenin hiç mi milli refleksi yok? Sen onları öyle oynayacaksın. Hane halkının, işletmelerin gelirleri var. Basit mi bu kadar? Şöyle revize ettiğinde evvelkiyle ilgili hesabı vermiş oluyor. Nasıl şey bu? Pardon bile demiyor. Yeni tahminini açıklıyor. Revize edecekler çatır çatır şimdi. Bir rakam daha geldikten sonra revize ettiği raporunu daha önce hiçbir şey söylememiş gibi yazıp geçecek. Bu kadar bedelsiz…”
Bali, reytingçilerin brüt ile net rezervi birbirine karıştırarak teknik olarak hatalı rapor hazırladıklarını belirterek, “O tarihte çıkıp tane tane, kalem kalem anlattık yanlışlarını bir karşılığı olmadı” diyen Bali, “Çok kısa bir süre önce, bir tane bankanın analisti rezalet bir şey yazdı, yanlış. Raporun içerisinde ‘Biz bunları kanıtlayamayız’ da diyor. Yani kanaat ifade etmiş. Biz buna oturduk, ince ince, Türkiye ekonomisinde hangi gösterge nedir, niye bunlar böyle oluyor? Öncü göstergeler dâhil bununla ilgili bankanın üst yönetimine yazdık. Kurumlar ve bu işi yapanların sorumlulukları var. Koca ülkenin ekonomisi ile ilgili oyun oynar gibi bir rapor kimin harcına? Onun ürettiği savlara karşı şeyler koyacaksınız. O da rapor yazarken bir kere daha düşünecek” dedi.
Bali, “Göz boyayalım demiyorum ama hakikati gözden kaçırmayalım. Bir de dışarının bu kanaatlerini doğrulayacak şekilde ‘kabul görme kompleksiyle’ hareket eden ve tek taraflı bilgiler vererek dahili tartışmalardaki taraflılıklarıyla ülkeye zarar verdiklerinin ya farkında olmayanlar ya da bunu tercih edenler var” diye konuştu.
SKANDAL RAPORLAR HAZIRLANDI
İŞ Bankası Genel Müdürü Bali, bu kurumların Türkiye’deki politika faizini bile doğru yorumlayamadıklarını dile getirerek şöyle devam etti: “Hatırlayınız yüzde 4’lerdeyken politika faizi, Merkez Bankası faiz koridorunu başlatmıştı. Ve koridorun üstünden fonlama yaptığı için de fiili fonlama faizleri yüzde 7.5–8’lerdeydi. Sonra politika faizini yüzde 10’a çıkarttığında Merkez Bankası, bunlar rapor hazırladırlar. Uluslararası bir organizasyonda dağıttılar oradaki katılımcılar 6 puan yükseldi diye politika faizi. Oysa 6 puan yükselmiş değildi. Daha fiili ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti ile politika faizi denilen alt bir ayrıma dikkat etmeden... Bu duruma vakıf değillerse bile bu rapor skandal, bildiği halde böyle yazıyorsa başka bir skandal.”
EKONOMİDE VERİLER POZİTİF
ADNAN Bali, büyümenin bundan sonrasında ne kadar sürdürülebilir olacağına ve bir büyüme kompozisyonu değişikliği olup olmayacağına bakmak gerektiğini belirterek “Şu anda bunun için bir öngörünüz var mı derseniz, şu an için bunu görmüyoruz, bilmiyoruz. Bekleyişler ne kadar değişecek? Mesela şunları biliyoruz; PMI endeksi 2011 Mart’ından sonraki en yüksek değerinde. Sanayi üretimi 2011 Ocak ayından sonraki en yüksek değerinde. 700 bin kişinin üzerinde net istihdam artışı var. Son 10 yılın ortalama artışı 332 bin… Bunun iki katı gerçekleştirilmiş durumda şu ana kadar. Yani işsizliğin düşmüyor olmasına takılmayınız. O, hep işgücüne katılımla ilgili. Türkiye, 7.7 milyon yeni iş yarattı. Avrupa’daki birçok ülkenin nüfusundan daha fazla. Ama işgücüne katılım oranı da son derece yüksek olduğu için biraz zayıf kalıyor” dedi.
BUNLARI NİYE YAPIYORUZ?
“Yanlış raporlara dikkat çekiyoruz. Çünkü bütün öz kaynağını bu ülkeden kazanmış bir kurum olarak bu ülkeye olan borcumuzu sorumluluklarımızı biliyoruz, çünkü bu ülkenin milli bankacılığının önderiyiz. Bu ülkenin önderinin bu misyonla kurduğu bankayız. Gidecek başka bir ülkemiz yok, vatandaş olmak kurum olmak sadece bir ülkenin refahını paylaşmak değil, o ülkenin zorluklarını meşakkatini de paylaşmak... Başınızın ilk sıkıştığını düşündüğünüz anda başka bir ülke aramak mıdır vatandaş olmak kurum olmak. Ne eksiğimiz var ise onları da çözmek için çalışmaktır benim vatandaş olmaktan kurum olmaktan anladığım...”
VERİYLE KARŞI ÇIKMALI
ADNAN Bali, şöyle devam etti: “Alenen yanlış yapılıyor. Ben şunu soruyorum; maddi hata içeren, içerisinde üsluptan tutun birçok noktada sıkıntısı olan bir rapor yayınlanmış. Bu rapora formal, medeni bir cevap verilmiş. Niye bunu bir tek İş Bankası yazsın? Yok mu bu ülkede başka? Bu durumdan vazife çıkaran herhangi bir kimse yok mu yani? Kamudaki sözcüler hamaset üzerinden gidiyor. Siz veriyle konuşuyorsunuz. Veriyle konuştuğunuz zaman karşıdaki adamı susturabiliyorsunuz.”
Paylaş