Paylaş
Başta 6 il olmak üzere Türkiye’yi derinden sarsan deprem felaketinin hemen ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 12 Mayıs 2023’te bir yönetmelik yayınlamış ve içerisinde konut yer alan zemin hariç 4 kat ve üzeri binalarda kapalı çıkma yapılamayacağını açıklamıştı. Düzenlemede birtakım istisnalar tanınmıştı ancak anlaşılır olması açısından belirtmem gerekirse yol kenarında inşa edilen 4 kat ve üzeri hiçbir binada bundan sonra ‘çıkma’ adı verilen uygulama yapılamayacak. Çıkma yöntemi ile zemin kat sonrasında binalar 4 cepheden 1.5’ar metre genişletiliyor bu sayede önemli bir alan kazanılıyordu. Yönetmelikte belirtilen istisnalar dışında 1 Temmuz sonrasında projelendirilen ve inşaat izni alınan hiçbir yapıda 1.5 metre çıkma uygulaması yapılamayacak.
HER DAİREDEN BİR SALON GİDİYOR
Örnek vermem gerekirse önceki uygulamada zemini 10 metreye 20 metreye oturan bir yapıda zemin kat sonrasında katlar 4 cepheden 1.5 metre inşa edilen çıkmalar sayesinde 13 metreye 23 metre olarak inşa ediliyordu. Bu sayede her kat 200 metrekarelik zemin kat sonrasında 299 metrekare oluyordu. Yeni uygulamada zemin sonrası katlar da 200 metrekare olacak. Böylece yeni uygulama ile her katta 99 metrekarelik bir alan kaybedilecek. Yeni uygulamanın yıkılıp inşa edilecek her dairede yaklaşık bir salon büyüklüğünde alanın kaybı anlamına geldiği ifade ediliyor. Uygulama ay başında yürürlüğe girdi ancak sektör paydaşları arasında tartışmaları sürüyor.
KONSOL NE, MİMARLAR NE DİYOR?
Konsol, mimarlık ve yapı mühendisliğinde duvardan taşarak üzerindeki çıkıntıyı altından desteklemek suretiyle taşıyan bir yapı elemanına verilen ad.
Çıkmaların konsol yöntemiyle yapıldığına dikkat çeken mimarlara mikrofon tuttum, söylediklerini aktarıyorum:
- “Bu sadece ülkemizde değil dünyada da uygulanan yöntem. Doğru matematik ve imalat ile çıkmaların genel taşıyıcıya etkisi olmaz. Tabii ki deprem gerçeğini kabul edip düzenlemeleri ona göre yapmalıyız. Ancak nasıl iki kolumuz açıkken ayakta durabiliyorsak konsol yöntemi ile gerçekleştirilen çıkmalara da bu göz ile bakmamız gerekiyor. Çıkmaların tekniği ile ilgili bir düzenleme, standart getirilmesi çok daha doğru olur. Mesleğimiz ve bugüne kadar öğrendiklerimiz ışığında Bakanlığın bu kararını gözden geçirmesini talep ediyoruz.”
Türkiye’de özellikle büyük kentlerde parsellerin çok küçük olduğuna dikkat çeken mimarlar, yeni uygulamanın özellikle kentsel dönüşümde caydırıcı etkisinin olabileceğini söylüyor.
Bu arada belirtmemde fayda var. Belediyeler uyarı yayınlayarak 1 Temmuz’a kadar bir şekilde parselleri ile ilgili basit imar durumu bile almışlarsa onların bu uygulamadan etkilenmeyeceğini açıklamış.
KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ ETKİLER
Sektörü iyi tanıyan Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) eski başkanı Melih Tavukçuoğlu’nu da aradım. Karışık bir durum olduğu görüşünde:
- “Bu haliyle sektörü olumsuz etkileyecek bir uygulama yürürlüğe girdi. Gerçi bakanlık ile temaslar sürüyor. Biz çıkmaların tamamen iptali yerine yeniden ele alınacağı bir düzenleme beklentisi içindeyiz. Kentsel dönüşümler için önemli bir durum söz konusu. Çünkü binaların yıkılıp yeniden inşaatı halinde yüzde 25-30 müteahhit alıyor. Şimdi bu düzenleme ile bir bu kadar daha kayıp olacak. Kentsel dönüşüme caydırıcı etki yapmasından endişe duyuyoruz.”
‘ÇIKMALI BİNALAR HASARA AÇIK’
Deprem sonrasındaki haberlerden Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı Sinan Türkkan’ın açıklamalarını not etmiştim:
- “Türkiye’deki yapıların yüzde 80’ini çıkmalı binalar oluşturuyor. Kolonlar birbirine bağlanmadan 8-10 katlı binalar yapılabiliyor. Bu uygulama kullanıcıya alan kazandırsa da depreme karşı binada yetersizlik oluşturabiliyor. Şiddetli bir deprem esnasında çıkmalı binaların normal yapılara göre hasara daha açık. Konsollarda çökmeler ve yıkılmalar meydana gelebiliyor, binanın yıkılma riski artıyor. Kolonlar birbirine bağlanmadığı zaman ne kadar iyi yaparsanız yapın istenilen randıman sağlanamıyor. Bu nedenle çıkmalı sistemden vazgeçmemiz gerekiyor.”
Paylaş