Paylaş
Baktım gazetedeki çalışma arkadaşlarımın hepsinin ilgisini çekti. Nasıl çekmesin? Artık herkesin cebinde kredi kartı var. Taksitlisi, puanlısı, taksitsizi, aidatlısı, aidatsızı, sadakatlisi, sadakatsizi vs. Kredi kartı artık yaşamımızın bir parçası. Hayatımızı kolaylaştıran bu ödeme aracı bazıları içinse kabus. Ayağını yorganına göre uzatmayan ya da evdeki hesabı çarşıya uyduramayanların borçları hayat karartıyor. Yüksek faizle katlanarak artan borçlarla savaşmak her yiğidin harcı değil.
SAYILARI HIZLA ARTIYOR
Son dönemde kart borcu ödeyemeyen sayısındaki artış Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nu (BDDK) da telaşlandırdığından, tedbir için önemli hazırlık var. Nasıl olmasın? Düşünün... 2012 yılının tamamında 453 bin kişi olan kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı bu yılın sadece ilk beş ayı sonunda 410 bin kişiye ulaşmış. Kişi sayısı bir tarafa alacak toplamı da 2012 yılının başından bu yana yüzde 43 artmış. Üstelik bu alacağın yüzde 84’lük kısmı ise taksitli kredi kartlarında oluşmuş.
Şimdi BDDK bu kötü gidişata engel olmak için hem bankalara hem de tüketiciye bir takım kısıtlamalar getiriyor. Örneğin 1000 TL geliri olan, bundan sonra sadece 1000 TL limitli kart taşıyabilecek. Limiti 15 bin TL’ye kadar olan kartlarda asgari ödeme yüzde 25’ten 30’a, 15 bin TL’nin üzerindeki kartlarda ise yüzde 30’dan 35’e çıkarılıyor. Ancak bunlar henüz kesinleşmemiş, yani hazırlık aşamasında düzenlemeler.
DENKLEM BİR BOZULURSA...
Hazır bu düzenlemeler yapılıyorken bir konuyu hatırlatmakta fayda var. Ailelerin bir bölümü şu anda tamamen kredi kartına dayalı bir ödeme düzeni oluşturmuş durumda. Hesap kesim tarihi, son ödeme tarihi ve asgari ödeme miktarı onların hesap denkleminin en temel unsurları. Fişi çektiğiniz anda, ya da bunlarla ilgili bir düzenleme yaptığınız anda bu denklemin bir anda bozulmasına neden olabilirsiniz. Bu durumda kart ve kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısındaki artışı engellemek için yapmaya çalıştığınız düzenleme ilk etapta yeni borçlulara ve mağduriyet hikayelerine neden olabilir. Tıpkı hızla giden bir arabanın sürücüsünün kazaya engel olmak için yaptığı sert frenin aracın içindekilere zarar vermesi gibi...
Hazır bu düzenlemeler yapılırken, kredi kartındaki kronik borçlular ve takibe düşen kredi borçluları için de işleri kolaylaştıracak bir şeyler yapılabilir diye düşünüyorum. Peki ne olabilir? Zor konu, tartışmak gerekir...
Paylaş