Bugün biraz mutfağa girelim istedim. "Mutfakla uzaktan yakından alakam yok, hiç isim olmaz" diyenin bile bir makarna yapacağı, iki yumurta kıracağı tutar herhalde. Pastane çöreği yapmanın sırlarından bahsetmeyeceğiz, mutfakta geçirilen zamanı biraz daha kısaltmak ya da en azından daha az sıkıcı hale getirmek için bazı pratik bilgileri payşaşacağım sizinle. Onun için uzaklaşmayın, bu bilgileri kullanmasanız bile yeri geldiğinde bilgiçlik taslamak için bile kullanabilirsiniz.
Evet, yemek yaparkken en sinir bozucu şey soğan ve sarımsak doğramak kesinlikle. Soğanın gözleri yaşartması, sarımsağın elden çıkmayan kokusu insanı yemek yapmaktan soğutan en yegane sebep. Soğanın göz yaşartıcı etkisini azaltmak için kabuklarını soyup biraz buzlukta bekletin. Doğrayacağınız zaman sudan geçirin ve musluğu açın. Bir yandan su incecik akarken siz de soğanları gözünüz yanmadan doğrayabilirsiniz.
Bütün sarımsağın üzerine avucunuzun iç kısmı ile bastırın. Ben güçlü kuvvetli olduğum için hemen dağılıyor, benim avucum acır derseniz bir şişenin kıçı ile de vurabilirsiniz. Dağılan dişleri küçük bir kavanozun içine atın ve kapağını kapatıp kuvvetlice sallayın. Kapağı açtığınızda tüm kabukların kolayca ayrıldığını göreceksiniz.
Elinizi isterseniz dünyanın en güzel kokan sabunu ile yıkayın sarımsağın kokusu kalır. Sarımsağın baskın kokusunu güzel kokulu sabunlarla gidermek yerine metal kaşıkla saniyeler içinde yok edebilirsiniz. Metal yemek kaşığını avucunuzun içine alın ve sanki sabunla yıkıyormuş gibi tüm parmaklarınıza değdirin. Kokunun saniyeler içinde kaybolduğuna şahit olacaksınız. Ama önce sabun değdirirseniz bu kadar etkili olmuyor benden söylemesi.
Babycenter adlı internet sitesinde sperm ile ilgili gördüğüm bir post hayli ilgimi çekti. Bakalım neyi bilmiyormuşum diye okuduğumda gerçekten de bugüne kadar duymadığım birkaç bilgi ile karşılaştım. Sonra kendi bildiklerimi de ekleyerek aşağıdaki listeyi oluşturdum. Bu arada baştan belirteyim konunun uzmanı değilim, her bilginin doğruluğu kanıtlanmış mıdır bilemem. Ben duyduğumu, bildiğimi paylaşıyorum sizinle. Bakalım siz en çok hangi maddeye şaşıracaksınız?
BİR İLİŞKİ SIRASINDA YAKLAŞIK 150-200 MİLYON SPERM SALINIR
1. Halk arasında meni ile sperm aynı şey olarak bilinse de ikisi farklı şeylerdir. Meni, spermi taşıyan sıvıya denir. Yani ilişki sonrası gelen şeffaf ve hafif sarımtırak olan sıvının adı menidir, bu sıvının içinde gözle görülmeyen hücrelerie ise sperm adı verilir.
2. Sperm hücreleri gözle görülemeyecek kadar küçüktür. Bir sperm hücresi 0.002 inch yani yaklaşık 0,00508 cm'dir.
Limonun sağlık açısından yararları konusunda hepiniz az çok bilgi sahibisinizdir. Bu konuda pek çok haber dinlemiş makale okumuşsunuzdur. Bu sayede son yıllarda limonun kıymetini bilmeye ve ona hak ettiği değeri vermeye başladık.
Limonun sağlığımıza faydasının yanında hayatımızı kolaylaştıran pek çok yararı da bulunmakta. Bu nedenle limonu çeşitli amaçlarla kullanıyoruz ve ondan maksimum derecede faydalanıyoruz.
İşte limonun yemek haricinde farklı kullanım alanları...
Yarım limonu makinenin üst rafında çıkıntılardan birine takın. Tabak ve bardaklarınız parlatıcı eklemiş gibi pırıl pırıl olacaktır. Ayrıca zor çıkan lekelerin üzerine limon sıkıp bekletebilir ya da kesme tahtasını yarım limon ile ovalayarak dezenfekte edebilirsiniz.
Ter kokusundan kurtulmak için deodorant ya da roll-on kullanmak istemiyorsanız ihtiyacınız olan tek şey birkaç damla limon. Avucunuza birkaç damla limon sıkın ve koltuk altlarınıza sürün. Ancak burada şuna dikkat edin. Limon mevcut ter kokunuzun üstünü örtmez, sadece ter kokmanızı engeller. O nedenle duştan sonra ya da koltuk altlarınızı yıkayıp temizledikten sonra bu işlemi uygulayın.
Özellikle mermer yüzeylerde oluşan sarı lekeleri limon ve tuz ile ovarak çıkarabilirsiniz. Bunun haricinde çamaşırlarınızda zorlandığınız lekelerin üzerine limon sıkın, 1 saate yakın bekledikten sonra yıkamaya atın. Kararan çaydanlığınızın içini suyla doldurup içine birkaç dilip limon atıp kaynatararak çaydanlığınızı temizleyebilirsiniz.
Bazıları bunun hiç işe yaramadığını söylese de ben faydasını gördüm. Sivrisineklerden korunmak için, limonu ikiye bölüp içine 8-10 karanfil batırın. Limonun ve karanfilin keskin kokusu sivrisinekleri rahatsız edecek ve sizi rahatsız etmekten vazgeçecektir. Ayrıca limon kabuklarını kesip pencere ve kapı eşiklerine koyarsanız haşerelerden ilaçsız bir şekilde evinizi korursunuz.
Kuruyan ellerinizi limon suyu ile iyice ovalamak bile kısa sürede etkisini gösterir. Ayrıca lavanta yağı ya da zeytinyağı ekleyerek elde edeceğiniz karışımı ellerinizin üzerine sürüp masaj yapabilirsiniz. Hem ellerinizi yumuşacık yapar hem de tırnaklarınızı güçlendirir.
Bir limonu ortadan ikiye bölün ve balık kokan elinizin arasında sabun ile yıkıyormuş gibi kaydırın. Sonra ellerinizi soğuk su ile yıkayın.
Kızartma yaptıktan sonra limon kabuğunu ocakta yakabilir ya da bir tencerenin içerisinde birkaç damla limon sıkıp kaynatabilirsiniz. Daha hoş bir koku elde etmek için suyun içine limon, defne yaprağı, tarçın veya karanfil ekleyebilirsiniz.
Evde hazırlanan yüz maskelerininde limon sıklıkla kullanılır. Akne ve siyah noktaları azalttığı, leke görünümünü azalttığı, C vitamini açısından oldukça zengin olduğu için cildi beslediği bilinmektedir. Limon ile yapılan sayısız maske tarifi var, sadece suyla ya da badem yağıyla karıştırılanlar ise benim favorilerim.
Bazı uzmanlar bu yöntemi önermiyor bazıları ise tavsiye ediyor. Diş doktorunuza sorarak birkaç deneme yapabilirsiniz bence. Bir miktar karbonat ve limon suyu iyice karıştırın. Köpüklü bir kıvama geldiğinde bu karışımdan pamuğa bir mikrat alıp dişlerinize sürün ve biraz bekletin. Sonra dişlerinizi fırçalayın ve iyice çalkalayın.
Sirke ve limon karışımı ile her türlü yüzeyi temizleyebilirsiniz. Sirkenin kokusu biraz kötü gelebiliyor ama doğal yollarla temizlik yapmanın verdiği hazzın yanında önemsiz bir detay bence. 1 lt suya yarım çay bardağı sirke yarım limon sıkarak doğal yüzey temizleyicinizi hazırlayabilirsiniz. Ayrıca kullanmadığınız kabukları lavabo ve banyo temizliğinde kullanabilirsiniz. Aynı şekilde pirinç eşyalarınızı da limon ile ovarak parlatabilirsiniz.
NOT: Yüzünüze, elinize sürdüğünüz her şey için mutluka bir uzmandan onay alın ve önce vücudunuzun küçük bir bölümünde deneyin. Alerjiniz olabilir ve istemediğiniz sonuçlarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Ben yaptım olmadı diye sonradan beni suçlamayın :)
Limonun sağlık açısından yararları konusunda hepiniz az çok bilgi sahibisinizdir. Bu konuda pek çok haber dinlemiş makale okumuşsunuzdur. Bu sayede son yıllarda limonun kıymetini bilmeye ve ona hak ettiği değeri vermeye başladık.
Limonun sağlığımıza faydasının yanında hayatımızı kolaylaştıran pek çok yararı da bulunmakta. Bu nedenle limonu çeşitli amaçlarla kullanıyoruz ve ondan maksimum derecede faydalanıyoruz.
İşte limonun yemek haricinde farklı kullanım alanları...
Yarım limonu makinenin üst rafında çıkıntılardan birine takın. Tabak ve bardaklarınız parlatıcı eklemiş gibi pırıl pırıl olacaktır. Ayrıca zor çıkan lekelerin üzerine limon sıkıp bekletebilir ya da kesme tahtasını yarım limon ile ovalayarak dezenfekte edebilirsiniz.
Evan Antin... Ahh o kaşlar, o gözler, o burun, o dişler, o gülüş kelimelerle anlatılmayacak güzellikte.
Uzun zamandır Instagram'da takip ediyorum kendisini. O bir veteriner, yardıma muhtaç olan hayvanların ameliyatlarını yapıyor onları hayata döndürüyor. Aslında ben de kendisini bu hayvanların ameliyat videolarını izlemek için takip etmeye başladım ama kendisi öyle fotoğraflar yüklüyor ki ameliyat videolarını bile o fotolar kadar zevkle takip etmiyorum artık :)
Neyse sadete geleyim. Efendim, yakışıklı veterinerimiz Evan'ın paylaştığı fotoğraflar hayli ilgi çekmiş ve People dergisi tarafından dünyanın en seksi veterineri seçilmişti.
Hala görmeyeniniz, duymayanınız vardır diye sevabına fotoğraflarını koyayım dedim.
İyi seyirler :)
Sosyal medyanın en seksi veterineri 31 yaşında
Benim çocukluğum, 62'den tavşan yapmanın marifet sayıldığı döneme denk geliyor. Böyle senden yaşça küçük çocuklar etrafında toplanır, bize de öğret nolur diye yalvarırlardı. Bunu yapmayı herkes bilmediği için çok havalı olurdun.
Sonra 19'dan koala yapma modası türemişti ki ben o dönem artık Mikiler, Miniler, Donald Duckler çizmeye başladığım için artık eskisi gibi ilgimi çekmiyordu. Ta ki Letter to picture'ın facebook postunu görene kadar.
İngilizce A'dan Z'ye tüm harflerden o kadar sevimli hayvan figürleri yapmışlar ki hepsini hayranklıkla inceledim. İşte olduğum için çizerek deneme fırsatım olmadı ama en kısa zamanda yanıma bir denek bulup hepsini tek tek çizeceğim.
Hem çocuklara kolay çizim yapmayı öğretmek hem de eğlenceli vakit geçirmek için bence siz de hemen kolları sıvamalısınız çünkü bu çizimler bir harika...
BU EĞLENCELİ ÇİZİMLERİ GÖRMEK İÇİN GALERİYE TIKLAYIN!
[fotogaleri=2157]
Araba yarışları, spor oyunları, savaş oyunları, kıyafet giydirme oyunları şimdiki neslin en çok tercih ettiği oyunlar arasında… Sokakta birbirlerine dokunarak “yakalamaç” oynayan nesil yok artık çünkü eskisi gibi sokaklarda çocuk yok. Sizin çocukken arkadaşlarınızın sırtına atlayarak oynadığınız uzuneşeği bile onlar parmakları ile sadece “ekrana dokunarak” oynayabiliyorlar.
Unutulmaya yüz tutmuş sokak oyunlarını tekrar hatırlamak, çocuklarımıza öğretmek için bazı çalışmalar yapılsa da bu çalışmaları yapan kurumlar parmakla sayılacak kadar az.
Özellikle büyük şehirlerde yaşayanların ne bu oyunları çocuklarına oynatacak alanları, ne de onlarla birlikte oynayacak vakitleri var. Önce mahalleleri ve sokakları çocukların ellerinden aldık, sonra onları bilgisayar oyunlarıyla tanıştırıp odalarında ekran başına mahkum ettik. Durum böyle olunca bu oyunların yavaş yavaş unutulması da kaçınılmaz bir hal aldı. Bu duruma gelmemizde pek çok etken söz konusu… Peki, bu duruma karşı bizler ne yapmalıyız? Bu durum çocuklarımızın psikolojisini ve sağlığını nasıl etkiliyor? İşte uzmanlarımızda çarpıcı yanıtlar...
OYUNLARDA REKOR KIRIYORLAR AMA DAHA AYAKKABI BAĞLAMAYI BİLE BİLMİYORLAR!
Uzman Klinik Psikolog Göksu Telmaç, dijital oyunların çocukları yalnızlaştırdığını dile getirdi ve anne-babaları uyardı.
Çocuklar bu oyunlar sayesinde hayatla temas etmiyor!
Her şey facebook'ta mail kutuma gelen linki tıklamamla başladı. "Sedef, bu videolar tam senlik, bayılacaksın" demişti gönderen.
Daha önceden de bahsetmiştim çocukluğumdan beri çok severim kesme biçme işlerini izlemeye. Elime dikiş atılırken ya da bir başkasının yarılmış kafası dikiş atılırken öyle istekli ve dikkatli izliyordum ki ta o zamandan belliydi cerrah olacağım :)) Cerrahlığın sadece kesip biçme olmadığını çok geç anladım ama elimden de tutan olmamıştı hayallerime kavuşmam için. Ben de fırsat buldukça bu küçük kesilere dikiş atılırken izlediğimle, oyuncak bebeklere ameliyat yapmışlıklarımla kaldım. Son yıllarda video platformlarında yayınlanan videoları izleyerek cerrah olma arzumu biraz olsun perçinlesem de bence ölene kadar bu isteğim baki kalacak bende.
Beyin ameliyatı, doğum, by-pass, estetik ameliyatlarını zaten yedim yuttum sayılır. Birkaç ay önce tanıştığım bu videolar ise onlardan biraz daha farklı.
Sosyal medyada kısa sürede Dr Pimple Popper yani 'Doktor sivilce sıkıcı' olarak ünlenen Kaliforniya'lı Dermatolog, Cilt Kanseri Uzmanı ve Estetik Cerrahı olan Sandra Lee'nin videolarını kime izletmeye kalksam "ıııy" diyerek midelerinin bulandığını söylüyorlar. Tamam biraz mide bulandırıcı olduğuna katılıyorum ama sivilce sıkarken kullandığı aletler, sivilce gibi görenen şeylerin içinden çıkan o tarif edilmez şeyler gerçekten çok etkileyici.
Anladım ki bu videolar sadece beni etkilemiyormuş. Sandra'nın takipçi sayısı oldukça yüksek. Şimdiden 1.2 Milyon takipçisi var. Videoları bugüne kadar yaklaşık 400 Milyon civarı izlenmiş.
Hastalarının videolarını onların izniyle ve isimlerini açıklamadan yayınlıyor ve onlara bunun karşılığında ücretsiz cilt temizliği yapıyormuş. Sevgili Sandra, sen iste ben seninle hiç ücret almadan yıllarca sivilce sıkmaya razıyım yemin ederim :) Benim de neremde varsa sıkabilirsin istediğin kadar :)
Adı sivilce sıkıcı olabilir ama insanların vücutlarından saniyeler içinde o ilginç aletleri ile sadece sivilce değil öyle değişik şeyler çıkarıyor ki gerçekten inanılmaz. Hele bir kist temizleme operasyonları var ki tarif edilemez...
İşte çocuklu ailelerin hayatını kolaylaştıracak anne-bebek dostu 11 ürün...
BANYO ŞAPKASI
Bebekler genelde banyoyu severler ama kafalarına ve yüzüne gelen sudan rahatsız olurlar. İşte resimdeki gibi bu amaç için üretilmiş bir banyo şapkası aldığınızda artık banyo vakti ikiniz için de daha keyifli hale gelecektir.
DERİN BANYO KÜVETİ
Özellikle yeni doğan bebekleri yıkamak tüm yeni anneleri biraz tedirgin eder. Mutlaka birinin yardımına ihtiyaç duyarlar. Biri bebeği tutarken bir diğer kişinin su döküp bebeğin kafasını ve vücudunu şampuanlaması gerekir. Ancak resimdeki gibi bir küvette biraz ele avuca gelmeye başlayan bir bebeği tek başınıza da rahatlıkla yıkayabilirsiniz.