Seçkin Türesay: Sevindik, gurur duyduk, serinkanlıydık

Seçkin TÜRESAY

İki haftadır hepimizin toplumsal gündemi Leeds United-Galatasaray maçına kilitlendi.

Öylesine yoğun günler yaşadık ki, cumhurbaşkanı seçimleri bile sayfaların altına indi, televizyonlarda ikinci, üçüncü haber oldu.

İki kendini bilmezin yaptığı bir ulusa mal edilemezdi. Gerçekten hepimiz bir gerilim yaşıyorduk.

Böyle anlarda gazeteciliğin bir işlevi de toplumu sükûnete çağırmaktı.

Gerçekten gazetelerimiz bu doğrultuda yayın yaptılar.

Bize düşen bir başka görev de vardı.

Onları yalnız bırakmayacaktık.

Sıradan bir maç değildi bu.

Liderlerden spora ilgisiz olanlar bile o gece maçı seyrettiler, sonra da derin bir oh çektiler.

Biz İngiltere'de, maçın yapılacağı toplumda yaşayarak, neyin nasıl yazılması, nasıl haber yapılması gerektiği konusunda birinci elden tanıklık ettik.

Çünkü gazetecilikte öyle bir an gelir ki, kendinizi haberin içinde bulursunuz, her türlü zorluğu düşünmeden, sadece sorumluluğunuzu yerine getirmenin bilinciyle yaşarsınız.

Sanıyorum okurlarımız maç yazısı yazmayan yazarların bile bu heyecanını gördüler, onların coşkularına aracılık ettiğimizi fark ettiler ve desteklediler.

Dışardan bakıldığında gazeteciliğin riskleri pek de belli olmaz. Meslek mensupları her an bu riskin içindedirler.

Bindiğimiz otobüse atılan taş belki de birimize gelebilir ve bizi yaralayabilirdi, hatta ağır biçimde yaralanabilirdik.

Ama ne var ki gazeteci kamuoyunu bilgilendirmek, aydınlatmak için her şeyi göze almalıdır.

İnanıyorum ki sporcusuyla, medyasıyla iyi bir sınav verdik. Sınavdan yüzümüzün akıyla çıktık.

YENİDEN CUMHURBAŞKANLIĞI

Bu haftanın manşetlerinde gene cumhurbaşkanlığı seçimi için yapılacak çalışmalar yer alacak.

Adaylar konusundaki tartışmalar üzerine yorumlar yapılacak, sürpriz adaylar konuşulacak.

Partilerin, liderlerin tutumları hepimizi meşgul edecek.

Hürriyet, her zaman olduğu gibi bu seçim öncesini de yan tutmadan, bütün cephelerin görüşlerini dikkatle okurlarına yansıtacak.

EĞİTİM İLAVESİ

Türkiye'nin geleceğinin eğitimde olduğu gerçeğini herkes kabul ediyor.

Bunun gerçekleşmesi, kitlelere yayılması için de basına büyük sorumluluk düşüyor.

Çünkü çocuklarımızı yetiştiremezsek, onlara iyi bir eğitim veremezsek, Türkiye'nin geleceğine güvenle bakamayız.

Eğitim, sadece iktidarların değil hepimizin sorunudur.

Türkiye'de birçok kurum da kendi olanaklarıyla buna katkıda bulunuyor.

Eğitim seferberliğinde bulunuyor.

Aydın Candabak'ın önderliğinde hazırlanan ve üniversite adaylarına rehber olacak Eğitim Eki'ni beğeneceğinizi umarız.

Mutlu haftalar dileğiyle.