Paylaş
Çin’den sızan görüntüler çok tuhaf. Bir bilimkurgu filmi yaşıyoruz.
Sokaklarda anons yapan dronlar uçuyor.
Devlet görevlileri evleri basıyor, salgına yakalananları yaka paça karantinaya alıyor. İhbar eden komşular... Kapı deliğinden seyrediyorlar.
Pencereden atlayanlar, kaçmaya çalışanlar...
◊ İran ve Irak’tan sonra Yunanistan’da da vaka çıkmasıyla “üç tarafı koronayla çevrili memleket” haline geldik.
Şimdilik Türkiye’de vaka yok ama hastalığın kuluçka süresi 14 gün (27 olduğuna dair bilgiler de geliyor).
Yani aramızda hastalığı taşıyan, bulaştıran ve 14 gün sonra hastalanacak insanlar olabilir.
◊ Sınır kapatmak, uçuşları ve trenleri durdurmak ancak vakit kazanmaya yarayacak gibi görünüyor.
Adam İtalya’dan çıkmış, önce Almanya’ya beş gün sonra da Türkiye’ye geldi diyelim. Hatta İtalyan vatandaşı da değil, İngiliz... Nereden bileceksiniz hastalık taşımadığını?
◊ Sonra uçuşları durdur ama nereye kadar?
Pıtrak gibi her yerde ortaya çıkıyor. Hastalık görülen her ülkeye uçuşları durdurursak yandık. Sadece biz değil, bütün dünya yandı.
Ulaşım ve ticaret çöker. Bakmayın Çin, büyük devlet olduğu için dayanıyor. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi çökerse hepimiz mahvoluruz.
◊ Teselli sayılabilirse tek teselli, ölüm oranının yüzde 2-3 arasında olması.
Bir de çocuklarımız daha güvende.
9 yaş altında hiç ölüm yok. Yani tıpkı bir zamanlar HIV’le, SARS’la yaşamaya alıştığımız gibi koronayla da yaşamayı öğrenmemiz lazım.
Beren Saat’in yeni
doğum günü mesajı
Bir önceki doğum gününde yine benzer, şifreli bir mesajla öğrenmiştik Kenan Doğulu’yla bir şeylerin kötü gittiğini.
Tam bir yıl önce şöyle bir paylaşım yapmıştı:
“Ayak bastığım en karanlık doğum günüm olduğunu düşündüğüm anda Efe’yle (ölen eski sevgilisi) şarkımız Hero çalınca birden mutfaktaki radyoda, ruhuma yeniden ışık yayıldı. Bence hayatımın ikinci yarısı daha güzel olanı olacak; yaşamın benim için inci gibi sıraya dizdiği travmalardan sonra bunu bekliyor, bunu umuyorum.”
Aradan geçen bir yılın sonunda tam da bahsettiği gibi bir karanlık yaşadığı anlaşılıyor: “Tam olarak ölmüş ve gömülmüş gibiydim. Kırıldım, bağışladım, çok çalıştım. Delilik diye bir şey olmadığını kabul ettim.”
Belli ki bir aldatılma/affedilme vakası Kenan&Beren cephesinde yaşanan.
Artık barıştıklarına göre, geçmiş olsun.
Bu süreçte elbette Kenan Doğulu da çok hırpalanmıştır.
Ama suçu olmayanın bir yılını mezarda geçirip hayata dönmesi...
Doğum gününde yeniden doğmak gibi.
Paylaş